5) "Yedi Evren iç içe" ne demektir-bilir misiniz?

 

Bilgi Kitabı' nın muhtelif yerlerinde "7 Evren iç içe" dir. denmektedir.

 

Sh.119 da ise "Evrenler iç içe bir zaman tünelinin halkası gibidir. Yedi Evren halkası bir Evreni teşkil eder." denmektedir.  (Bilgi Kitabı Fas.10-Sh.119 için tıklayınız.)

 

Sh.363 de "Evrenler iç içe konik bir şekilde, Yedi Evrenden müteşekkildir." denmektedir. (Bilgi Kitabı Fas.28-Sh.363 için tıklayınız.)

 

Yine Sh.212 de "Yedi Reel Beden iç içe bir Bütün Bedeni teşkil eder." denmektedir.  (Bilgi Kitabı Fas.17-Sh.212 için tıklayınız.)

 

Sh.171 de ise "Atomik yapının değişmez Özü 7 asal sayısına dayanır." denmektedir. (Bilgi Kitabı Fas.14-Sh.171 için tıklayınız.)

 

Sh.538 de "Her şeyin evrimi 7 dir. Enerjinin evrimi 7 dir. Hücrenin Evrimi 7 dir. Bilincin evrimi 7 dir." denmektedir. (Bilgi Kitabı Fas.39-Sh.538 için tıklayınız.)

 

888.ci sahife de ise "Bir Mikro Organizmadan Dört ayaklı Beyinsel bir Formasyona gelininceye kadar bir Enerji 7  Evrelik değişik Formlarda Evrimini devreye alır. Ve bu Formların her birinde de, 7 Aşama Programı vardır." denmektedir.  (Bilgi Kitabı Öz.ek.6-Sh.888 için tıklayınız.)

 

AKAŞA yayınlarından olan "RA BİLGİLERİ" adlı Kitabın 218.ci sahifesinde de şöyle denmektedir. [Bizim sizinle paylaştığımız Var oluşta 7 yoğunluk derecesi ya da oktav vardır. Her yoğunluk derecesinde de 7 alt derece vardır. Her alt derecede yine 7 alt derece vardır. Bu sonsuza kadar böyle sürer.]

 [İnsanın iç içe 7 Bedene sahip olduğu, Bu Bedenlerin 7 faset (şakra) tarafından aktive edildiği, yani içimizde 7 Enerji Merkezinin bulunduğu, Tüm Yaradılışın-Varoluşun, Bütünden hologramik bir yansıma olduğu, yani Bizlerin-Tüm mevcudatın Bütünden bir parça olduğu] bilgisi bütün Ruhsal Kitaplarda ve Uzak Doğu bilgilerinde mevcuttur.

 

Tüm mevcudat, Bütünün Hologramik yansıması olduğu için, Makro'daki düzen Mikro'ya yansımakta, Mikro'daki düzen de Makro' yu açıklamaktadır. Dolayısıyla Mikro'yu öğrenmek Makro'yu çözmektir. Makro' yu anlamak da Mikro'yu öğrenmektir.

 

 Bilgi Kitabı da Sh.771 de "Evrensel Bütünlükteki tüm çalışma Nizamları ve Oluşum Bütünlüklerinin hepsi, aynı Düzenin Makrodan Mikroya yansımasıdır." demektedir.    (Bilgi Kitabı Fas.53-Sh.771 için tıklayınız.)

 

Bilgi Kitabı da, Her şeyin (Oluşumların da, Çalışma nizamlarının da)  Makro'dan Mikro'ya yansıtıldığını dolayısıyla Mikro'yu çözmenin Makro'yu çözmek olduğunu, Makro'yu idrak etmenin Mikro'yu idrak etmek olduğunu teyit etmektedir.


Not. Mikro'nun Makro' ya, Makro' nun Mikro'ya benzerliği Görsel olarak da tespit edilmiştir. Yukarıdaki 1.nolu Atom resmi CERN tarafından çekilmiştir. Resimdeki kırmızı saha atom çekirdeği etrafında dönen elektronların meydana getirdiği ELEKTRON BULUTU' dur.

2.nolu resim NASA tarafından çekilmiştir. Güneş' ten gelen plazma'nın (Atom ve Atom altı parçacıkların) Dünya'yı bir Bulut gibi sardığı görülmektedir.

3.nolu resimdeki Andromeda Galaksisi de NASA tarafından çekilmiştir. Galakside yer alan milyarlarca yıldızın Galaksi merkezini bir Bulut gibi sardığı görülmektedir.

 

Maddenin özelliklerini taşıyan en küçük parçası Atom'dur. Atom 2 ana parçadan müteşekkildir. 1.ci parça Elektron'dur. 2.ci parça Çekirdek' tir.

 

Elektronlar, Çekirdeğin etrafındaki yörüngelerde dönerek çekirdeği bir Kabuk gibi, bir Bulut gibi sararlar. Tespitlere göre bir çekirdeğin etrafındaki Elektronlar en fazla 7 kabuk teşkil edecek şekilde 7 yörüngede dönmektedirler.

 

Bu kabuklarda içten dışa doğru gittikçe artan sayıda Elektron yer almaktadır. Her yörüngede dönmekte olan Elektronların maksimum sayısı vardır. Bu sayı dolduğu takdirde o kabuğa başka Elektron girememektedir. Mesela,

 

1.ci kabuk maksimum 2 Elektron almaktadır.

 

2.ci kabuk maksimum 8 Elektron almaktadır.

 

3.cü kabuk ise maksimum 18 Elektron almaktadır.

 

4.cü kabuk 32 Elektron,

 

5.ci kabuk 50 Elektron,

 

6.ci kabuk 72 Elektron

 

7.ci kabuk ise maksimum 98 Elektron almaktadır.

 

Yani Atom'lar da 7 Kabuğa - 7 Bedene sahip bulunmaktadır. Atomlar fiziksel-kimyasal-elektriksel-ışınsal herhangi bir etkiyle Elektronlarını kaybedebilirler. Elektronları azalan Atom Çekirdeği pozitif cazibesiyle negatif elektronların peşine düşer ve onları tekrar yörüngesine çekerek Nötr hale gelmeye çalışır.

 

Bir Atom sahip olduğu bütün Elektronları kaybedebilir. Atom' a (Madde' ye) hiç bir şey olmaz, hiç bir özelliğini kaybetmez. Çünkü esas olan Çekirdektir. Öz'dür.

 

Öz = Çekirdeği teşkil eden Proton'la, Nötron'u bir arada tutan Enerjidir. Bu güce Nükleer Güç de denmektedir.

 

Bilgi Kitabı Sh.13 de " Sizin Çekirdek Öz' ünüzün Enerjisi, Nötron ve Proton'u bir arada tutarak sonunda sizin Atomik Bütünleşmenizi temin eder." demektedir. (Bilgi Kitabı Fas.2-Sh.13 için tıklayınız.)

 

Yani Atom'un da İnsanın da Öz Enerjisi aynıdır. Kısaca Bizi Yaratan'lar dahil Tüm Yaradılışın Öz Enerjisi aynıdır. Bu Öz Enerjinin üzerindeki Kabuklar,Bedenler değişkendir.

 

7 Kabuğunu da istenen miktarda Elektronla dolduran bir Atom elektriksel olarak Nötr duruma geçmekte ve hiç bir kimyasal olaya karışmamakta, stabil durumda kalmaktadır. Bu da tüm 7 bedenini aktive ederek Nötr Bilince, yani İyi ve Kötünün, Güzel ve Çirkinin olmadığını, Her şeyin Özde bir olduğunu idrak ederek Allah'a (Sistem'e) gösterdiği Sevgi ve Saygıyı, Bütünün en küçük parçasına dahi gösterebilen Bilinci simgelemektedir. Nötr olmak demek "Hiç bir şeyden yana olmamak değil, Her şeyden yana olmak" demektir.

 

Bir Atom' un sahip olabildiği 7 Kabuğun, her birinin Enerji ve Frekansı farklıdır. Enerjisi en az olan kabuk çekirdeğe yakın olandır. 1.ci kabuktan 7.ci kabuğa doğru enerji gittikçe yükselir. En yüksek enerji ve frekans dış kabuktadır.

 

Elektronlar, ısınma, kozmik, elektriksel, fiziksel veya sair etkilerle herhangi bir şekilde enerji aldıkları takdirde, aldığı enerjiye uygun üst yörüngeye sıçrarlar. Gelen enerji kesildiğinde de, enerji (Işık-foton)  salarak eski kabuklarına-yörüngelerine dönerler.

 

Enerjisini kaybetmeyen Elektron eski kabuğuna dönemez. Enerjisini yükseltemeyen Elektron da üst kabuğa çıkamaz. Her kabuğa , kabuk enerjisine uygun enerji taşıyan Elektronlar girebilir.

 

Bu mikro örnek,  2 makro Bilgiyi açıklamaktadır.

 

1- Enerjisi yüksek bir Varlık enerjisini azaltmadan alt Boyutlarda ( Dünya' da) bedenlenemez. Nitekim Bilgi Kitabı Sh. 384 de "oradaki bir Enerji o Atomik Yapısı ile Planetinizde Bedenlenmiş olsa, Planetiniz anında buhar olurdu." denmektedir. (Bilgi Kitabı Fas.29-Sh.384 için tıklayınız.)

 

2- Üst kabuklara-Üst bedenlere geçebilmek için Enerji kazanmak-Bedensel titreşimi yükseltmek lazımdır. Nitekim Bilgi Kitabı Sh.450 de Dünyadaki İnsanlara "Şu an RUHSAL Enerjinizin ancak % 20 sini kullanıyorsunuz. Hayat Boyutuna geçince %80 nini de alarak, tam bir bütün olacaksınız" denmektedir. (Bilgi Kitabı Fas.34-Sh.450 için tıklayınız.)  

 

Yani Dünyanın titreşimi % 20lik bir Ruhsal Enerji kullanımına müsaittir.Eğer bundan daha fazla enerji çekebilir, taşıyabilir hale gelirseniz, üst boyutlara,üst kabuklara geçebilirsiniz denmektedir.

 

SONUÇ : Atom 7 ayrı, titreşimde olan 7 Kabuğa-Bedene sahiptir. İnsan da aynen Atom gibi iç içe geçmiş 7 ayrı frekansta olan 7 Bedene sahiptir. Atomlardan yapılmış olan Dünyamız da iç içe geçmiş 7 ayrı titreşimde olan 7 Dünya halindedir. Bütün Gezegenler ve Yıldızlar gibi ; Güneşimizde iç içe geçmiş 7 Güneş halindedir.

 

Nitekim Bilgi Kitabı, TESİRLER MEKANİZMASI'nın Güneşin Sol Boyutunda bulunduğundan bahsetmektedir. Güneş devamlı dönmekte olduğundan solu-sağı, duruş yönünüze göre değişir. Buradaki Sol kelimesi frekans seviyesini ifade etmektedir. Do-re-mi-fa-sol-la-si şeklindeki 7 ses frekansından, Sol frekansta olduğu ve Tesirler Mekanizması'nın da Sol frekansa tekabül eden enerji katmanında olduğu işaret edilmektedir.

 

Akaşa Yayınlarından olan "P'TAAH(2)" adlı kitabın 153.cü sahifesinde de Pleiades Yıldızından gelen uzaylı varlık  [Yüksek frekanslı Tanrısal Varlıkların Güneş' de bulunduğunu, Güneş'le aynı rezonansta olduklarını ve Güneş'i mekan tuttuklarını] açıklamaktadır. Kısaca ; Tüm Fiziksel Gezegenler, Güneşler ve Evrenler iç içe geçmiş 7 Evren (7Katman) halindedir.

 

Bilgi Kitabı da Sh.206 da "Bütün Mevcudat ile birlikte tüm Kâinat, iç içe bir girift yumaktır. Bu yumağın üstünde birçok düğümler vardır." demektedir. (Bilgi Kitabı Fas.17-Sh.206 için tıklayınız.)

 

Sh.617 de de " Bu şekilde her şey bir Bütün olarak iç içe bulunmaktadır. Bu Bütünün içinde bulunan Bilinç ve Evrim Merdivenleri herkesin Bilinç Düzeyine bağlı olarak birer birer aşılmaktadır." denilmektedir. (Bilgi Kitabı Fas.44-Sh.617 için tıklayınız.)

 

YANİ HER VARLIK KENDİ ENERJİSİNE, FREKANSINA, YOĞUNLUĞUNA UYGUN OLAN FİZİKSEL KATTA, KABUKTA BULUNMAKTA VE YAŞAMAKTADIR. ANCAK  ENERJİSİNİ, FREKANSINI, BİLGİ VE BİLİNCİNİ YÜKSELTENLER (aynen elektronlar gibi)  ÜST KATMANLARA GEÇE BİLMEKTEDİR.

 

ALT BOYUTLAR KENDİ FREKANSLARINA UYGUN FİZİKSEL KATLAR DIŞINDAKİ KATLARI GÖREMEZLER. ÜST BOYUTLAR İSE ALT BOYUTLARA ENERJİ, FREKANS FARKIYLA KAPATILMIŞ VE PERDELENMİŞTİR. GÖRÜNMEZLER. ANCAK ÜST BOYUTLAR HER ZAMAN ALT BOYUTLARI MÜŞAHEDE ETMEKTE, HER VESİLEYLE ONLARIN ENERJİLERİNİ YÜKSELTMESİNE YARDIMCI OLMAKTADIR.

 

Nitekim Bilgi Kitabı Sh.440 da

"Güneş Sisteminizdeki bazı Gezegenler ölü bir Gezegendir. Ancak oralarda   Sizlerin bilmediğiniz Ortam şartlarına göre Yaşamlar vardır."

 

"İleri uygarlıklar kendilerini çok güzel sislemektedir." denmektedir.    (Bilgi Kitabı Fas.33-Sh.440 için tıklayınız.)

 

Üst Boyut Varlıkları isterlerse Alt Boyut Varlıklarına kendilerini gösterebilirler. Ancak genel olarak Alt Boyut varlıkları, Üst Boyutların mevcudiyetine ve bilgilerine -frekansları nispetinde- Sezgisel yolla ulaşabilirler. "RA BİLGİLERİ" Sh. 178 de aynen şöyle denmektedir. [Dördüncüden - Yedinciye kadar olan yoğunluk dereceleri, kendi özgür tercihleri ile görünmez olmayı seçmezlerse, yoğunluk derecelerinizin tüm oktavını açıkça görebilirsiniz.]

 

Yani Biz Dünya İnsanları 3.cü Boyutta bulunduğumuz için 1 den 3' kadar olan Boyutları müşahede edebilmekteyiz. Ancak 4.cü Boyuttan 7.ci Boyuta kadar olan Boyutların Fiziksel ortamlarını ve Varlıklarını görememekteyiz.

Ama aynı zamanda, aynı mekanda, aynı Uzay'ı farklı katmanlarda birlikte işgal etmekteyiz. "SADIKLAR PLANI-Ruhsal Tebliğler" adlı Kitabın 645.ci sayfasında şöyle denmektedir.

[Dünyanız, zannetmeyiniz ki, şu haliyle sadece bir fizik kainattır. Seyyal Kainat Dünya ile, Kaba Fizik Dünya bir arada bulunmaktadır.] (Sadıklar Planı Sh.645 - Okumak için tıklayınız.)

Akaşa Yayınlarından olan YÜKSELİŞ (1) adlı kitabın 93.cü sahifesinde de [Gerçekte tek bir An vardır ve o An içinde bir çok Evren aynı Uzayı - aynı Yeri, farklı Boyutlarda işgal etmektedir.] denmektedir.

 

İçinde bulunduğumuz HEPLİK Boyutu, ulaşmaya çalıştığımız HAYAT ve HİÇLİK Boyutlarının, Hepsi, Enerjileri, titreşimleri, seyyaliyetleri gittikçe yükselen Fiziksel ortamlardır.

 

Bütün Fiziksel ortamlar Atom'lardan meydana gelmiştir. Dolayısıyla Bütün Fiziksel ortamlardaki Renkler, Sesler, Enerjiler, Frekanslar, Boyutlar, Yoğunluklar (Heplik Boyutundan => Hiçlik Boyutuna doğru ) 7 ve 7 nin katları olarak giderek yükselmektedir.

 

Not.1- Düşünceleri biraz daha genişletmek için ilave ediyorum. İçe içe bulunduğumuz 7 Boyutun da fiziksel maddesi vardır. (Dağları, taşları, suları, bitkileri vs. vardır.) Yüksek Boyutların madde atomları Bizim 3.cü Boyutumuzun Atomlarına göre çok daha yüksek frekansta, seyyaliyette titreşmekte, dönmekte ve daha fazla enerji taşımaktadır.

Madde'nin titreşimi, enerjisi, frekansı arttıkça, maddenin Şuuru açılmaktadır. Özellikle 4.cü boyuttan sonra madde Düşünceye kademe kademe cevap vermekte ve düşünceye uygun davrana bilmektedir.

7.ci Boyuttan itibaren ise madde tam olarak Şuur kazanmakta ve düşünceyle istenilen şekli anında almaktadır. 7.ci Boyuttan sonra Hakiki İnsanlar Düşünceleriyle maddeye yön ve şekil vererek istedikleri Dünya'ları yaratmakta ve yeni ortamlar, yeni Dünyalar, yeni organizasyonlar kurabilmektedirler.

 

Not.2- Bulutsuz, parlak, güneşli bir gökyüzüne bakın. Hava'da Su var mıdır? Gayet tabi Hava'da (Buhar halinde) Su her zaman vardır. Ama biz göremeyiz.

Denize veya Göle bakın. Su'da Hava var mıdır? Gayet tabi Su'da da Oksijen vardır. Bütün Balıklar, bitkiler, Su'da ki Oksijen ile yaşarlar. Ama Biz Su'da ki Hava'yı göremeyiz.

İşte iç içe girmiş olan 7 Boyut ta, Hiç bir zaman iç içe dizilmiş daireler şeklinde sınırları olan Halka'lar değildir. Hava'daki Su gibi veya Su'da ki Hava gibi birbirinin içine girmiş sınırları belli olmayan ancak aynı anda, aynı yerde birlikte olan Alemlerdir.

 

Not.3- Ruh ve Madde yayınlarından olan "SADIKLAR PLANI" adlı kitabın  692.ci sahifesinde  Spatyom ve Dünya için [ Bunlar birbirinin içine girmiş, sınırı belli olmayan iki ayrı alemdir. Onun da maddesi vardır, fakat fizik maddeden farklıdır. Onun da atomu vardır, fakat fizik atomdan farklıdır.] denmektedir. (Sadıklar Planı Sh.692 - Okumak için tıklayınız.)

 

Not.4- Akaşa Yayınlarından olan KRYON "Yeni bir İlahi Takdir" adlı kitabın 262 ve 263.cü sayfalarında [ Kendinizi atomun ortasındaki proton olarak düşünürseniz, elektronlar sizden bir mil uzakta olacaktır. Proton ve elektron arasındaki bu büyük boşluk, sizin göremediğiniz madde ile, yani Fizik ile doludur denmekte ve yeni enerjide, perdenin hafifçe kalkmasıyla birlikte, atomun merkezinden dış çembere doğru yapılacak yolculukta, Diğer boyutları görmeye başlayacaksınız.] denilmektedir. Yani, Biz henüz göremesek de Bütün Alemlerin iç içe yer aldığı teyit edilmektedir.

 


Yazım tarihi : 20.12.2002-Orhan Öz

buzkom@gmail.com