12) KURAN' nın 27.ci suresi olan NEML suresinin 82.ci ayetinde geçen ; Kıyamet sırasında ortaya çıkacağı anlatılan ve Çeşitli şekillerde yorumlanan DABBE (Dabbetül Arz) kelimesinin gerçek anlamını biliyor musunuz ?

 

Neml Suresinin 82.ci ayetinin Türkçe çevirisi şöyledir. O söz, tepelerine indiğinde yerden bir Dâbbe çıkarırız da o onlara, İnsanların bizim ayetlerimize gereğince inanmadıklarını söyler. "Prof. Dr. Süleyman Ateş-Kuran-ı Kerim Meali"

 

Bu ayette geçen Dâbbe kelimesi : Canlı demektir. Orjinal kelime Dâbbetül Arz olarak geçer. Yani Arz'dan-Yerden-Yeryüzünden çıkacak Canlı anlamındadır.

 

İslami çevrelerde Dâbbetül Arz kıyamet zamanı ortaya çıkacağına inanılan korkunç bir yaratık-hayvan-canavar olarak tasvir edilir.

Bazı anlatımlarda, Kıyametin öncüsü olarak ortaya çıkacak bu Hayvanın, 30 metre boyunda olacağı, Arapça konuşacağı, bir elinde Hz.Süleyman'ın mührü, diğer elinde Hz.Musa'nın asası'nın bulunacağı, Hz.Süleyman' ın mührü ile inananların alnına Mümin inanmayanların alnına da Kafir damgasını vuracağı, Müminlerin damgasının Ak, Kafirlerin damgasının Kara olacağı anlatılır.

Bazı Yorumcular ise Dâbbe' nin Tank, Uçak, Denizaltı, Kamyon olabileceğini yazmışlar, Bu nedenle şu anda Dünya'nın zaten Kıyamet zamanı içinde bulunduğunu açıklamışlardır.

 

Tevrat'ta Ezra adıyla geçen ve Tevrat'ı derleyen kişi olarak bilinen Üzeyr Aleyhisselam'ın da, Kıyamet zamanı yer altından bir hayvanın çıkacağını ve İnsanlarla konuşacağını anlattığı rivayet edilmektedir. Yani Kıyamet zamanı yerden canlı hayvan çıkacağı inancı ve beklentisi Musevi Toplumunda da bulunmaktadır.

 

Bugünkü Bilgilerimize göre, Dinsel Bilgilerde İnsanlığın sonu olarak tarif edilen Kıyamet, aslında Dünya Mektebi'nin 26.000 yıllık Siklus devreleri sonunda kapanırken, Dünya İnsanlarının uyandırılması, İnsani Bilinçlerin Ayağa kaldırılması demektir. Ancak çok nadir olmakla birlikte 26.000 yıllık devrenin bitmesine rağmen, İnsanların uyanamaması, Gerçekleri idrak edememesi veya istenmeyen yönlere sapması halinde de, O neslin yok edilmesi için (Dinsel Bilgilerde anlatılan) Fiziksel Kıyametlerin de Dünyada yaşandığı bilinmektedir.

Ruhsal Bilgilerin açıkladığına göre, Son 26.000 yıllık devrenin, son yüzyılı olan 1900 yılından itibaren Kozmik Enerjilerle uyandırılmaya başlanan İnsanlık gerekli Kritik Kitle bilinçlenmesini sağlamıştır. Dolayısıyla Dünyamızda kesinlikle Fiziksel Kıyamet yaşanmayacaktır.

 

Dünyamız Fiziksel Kıyametle değil, İnsanların uykuda olan Bilinçlerinin, uyanmasıyla ayağa kalkacaktır. İnsani Bilinçlerin uyanmaya başladığı bu devre, yani içinde bulunduğumuz zaman Kıyamet zamanıdır.

 

Bilinçlenen Dünya İnsanları da, Dünya ile birlikte Boyut değiştirecektir. Dünyamız halen 3.cü Boyuttadır. Dünya ve İnsanlık 2300 yılında fiilen 4.cü Boyuta geçmiş olacaktır. Aslında bu süreç 2000 yılından itibaren başlamış olup arttırılmakta olan yüksek kozmik enerjilerle, Dünya ve İnsanlık kademe kademe 4.cü Boyuta taşınmaktadır.

 

Akaşa Yayınlarından GALAKTİK İNSAN adlı Kitabın yazarı olan Sheldan Niddle, Merkezi Sirius' ta bulunan Federasyon isimli merkez'den aldığı 15.Ocak.2000 tarihli bildiride, Alice Harikalar Diyarında, isimli çocuk romanında anlatıldığı gibi Yer Küre üzerinde, kat kat, Soğan Kabuğu gibi realiteler, yaşamlar,medeniyetler bulunduğunu açıklamaktadır.

 

Çeşitli Ruhsal Bilgi kaynaklarında, Dünyanın içinde, Dünya ile iç içe yaşamakta olan Agartha medeniyetinin bulunduğu ve Agartha da 4.cü Boyut Evriminin yaşanmakta olduğunu açıklamaktadır. Bilgi Kitabı'nda ayrıca, Dünya Okyanuslarının altında kurulmuş olan Dragon isimli yüksek bir medeniyetin de mevcut olduğu bildirilmektedir.

 

 

Ruhsal Bilgiler, halen 3.cü Boyuttan 4.cü Boyuta geçme sürecinde bulunan İnsanlığın, belli bir bilinç aşamasına geldikten sonra, Agartha medeniyetinin Dünya'ya resmen açılacağını bildirmekte, ayrıca Evrendeki diğer yüksek bilinçli varlıklarında bu süreç içinde kendilerini açıkça Dünya İnsanlarına tanıtarak, temasa geçeceğini açıklamaktadır.

 

Bazı Ruhsal Kaynaklar, iç Dünya'da yer alan Agartha medeniyetinin yerini çizim olarak vermiştir. (Görmek için tıklayınız.)

 

 

Not.1- Bilgi Kitabı da Evren'lerin iç içe 7 halka halinde olduğunu ve 7 halkanın  bir Evren olduğunu açıklamaktadır. Bu açıklamadan tüm Gezegen ve Yıldızların 7 katman halinde olduğunu anlamak mümkündür.

"Evrenler iç içe bir zaman tünelinin halkası gibidir. Yedi Evren halkası bir Evreni teşkil eder."(Bilgi Kitabı Fas.10-Sh.84 için tıklayınız.)

 

Not.2- Bilgi Kitabı Fas.45-Sh.624-625 de, Dünyamıza  260.000 ışık yılı uzaklığında olan Plotonya  isimli Gezegende, yüksek teknolojiye dayanan yaşamın Gezegenin dış yüzeyinde değil içinde olduğu açıklanmaktadır. (Bilgi Kitabı Fas.44-Sh.624-625 için tıklayınız.)

 

İşte Bizlerin şu anda göremediği, ancak iç içe yaşadığımız, bu Medeniyet Mensupları, Dünya İnsanlarının 4.cü Boyuta geçiş  sürecinde Bizleri karşılayacak, kendilerini tanıtacak ve İnsanlara Bilgi aktaracaklardır. Kuran'ın Neml Suresinde bahsedilen Dâbbetül Arz, yani Yerden çıkacak ve Hakikatleri anlatacak olan Canlı Varlıklar, Bu medeniyetlerin Mensupları olan Varlıklardır.

 

Dünyanın 4.cü Boyuta geçişi şöyle olacaktır. Güneş'ten ve Kozmo' dan gelen Enerjileri, Düşünceleriyle, Bilgi ve Bilinçleriyle çekerek hücresel titreşimlerini, frekanslarını gerekli seviyeye yükselten İnsanlar kendilerini yine Dünya'da ama farklı bir ortamda bulacaklardır. Burası 4.cü Boyuttur. Çeşitli Ruhsal kaynaklarda Yükseliş olarak anlatılan olay budur.

4.cü Boyuta geçen İnsanlar 3.cü Boyutta kalan İnsanlar tarafından görülemeyecektir. Onlarla aynı yerde iç içe olmalarına rağmen, 3.cü Boyut İnsanları, 4.cü Boyuta geçen İnsanları kaybolmuş olarak algılayacaktır. Yükseliş İnsanın mevcut Bedeniyle birlikte 4.cü Boyuta geçmesidir. 3.cü Boyutta iken Çeşitli nedenlerle Yükseliş'e katılmayan veya katılamayan ancak Bilgi ve Bilinçlerini, Hücresel titreşimlerini 4.cü Boyut Frekansına ulaştırmış olan İnsanlar ise Ölümlerinden sonra ışınlanarak, anında 30 yaşındaki Bedenleriyle 4.cü Boyuta alınacaklardır.

2300 yılına gelindiğinde ise 4.cü Boyut tamamen Dünya üzerine açılacak ve yerleşecek, Dünya üzerinde 3.cü Boyut Bilincinde hiç bir İnsan kalmayacaktır. 4.cü Boyut Bilincine ulaşamayan, İnsani Bilinçler ise, ölümlerinden sonra Evrimleri için, 3.cü Boyutun yaşandığı, Evrimlerine uygun, diğer gezegenlere transfer edilecek ve orada beden kazanacaklardır.

4.cü Boyutta Ömürler çok uzundur. 800-1000 sene ama  fiziksel görünüm hep 30 yaş halindedir. Bedensel eksilmeler anında tamamlanmaktadır. Hastalıklar yoktur. Ölüm yoktur. Doğum yoktur. Her varlık  Boyut tekamülünü tamamladığında kendi arzusu ile uyutularak Karena'ya alınır, oradaki süreçden sonra üst boyuta ışınlanırlar. 

Tüm işleri  robotlar görecek, İnsanlar Uzay çalışmaları, uzay seyahatleri ve uzay  araştırmaları yapacak, Yepyeni Teknoloji, İlim, Bilim, Sanat, Biyoloji vs. dallarında çalışacaklardır. Herkesin bütün ihtiyaçları Devlet tarafından karşılanacak, Kötülük, Savaş, Açlık, Korku, Baskı, Sindirme, Cinayet v.s. gibi negatif olaylar Dünya da olmayacaktır.

 

Sınırlar ortadan kalkacak, mevcut devletler, federe devletler olarak Tek bir Dünya Devleti çatısı altında toplanacaktır. Kurulan  Dünya Devleti, Samanyolu Galaksisinde bulunan Evrensel Federasyon' a üye olacak  ve Evrensel irtibatlar başlayacaktır.

 

SONUÇ ; Her Bilgi Allah'ın Bilgisidir. Bütün Dinsel, Ruhsal ve İlmi Bilgiler arasında  kaynağın Tekliğini gösteren inanılmaz bağlar vardır. Bütün Bilgilerde Gerçekler ve Doğrular mevcuttur. Ancak Herkes ulaştıkları bilgileri, kendi bilinç seviyelerine göre algılamaktadır. Yanılan-Yanlış anlayan, mevcut Bilgi ve Bilinç seviyesinden dolayı Bilgiyi yorumlayan İnsanın kendisidir.

Dâbbetül Arz, Kıyamet Zamanında yani Bilinçlenerek 4.cü Boyuta geçen İnsanlara, 4.cü Boyutu tanıtacak ve Gerçekleri anlatacak olan, halen Dünya'nın diğer katmanlarında yaşamakta olan 4.cü Boyut Varlıklarıdır. 3.cü Boyut İnsanlarına bu gerçek 1400 sene önce aktarılmış olmasına rağmen İnsanlar yetersiz bilgilerinden dolayı Dâbbetül Arz'ı yanlış yorumlamışlardır.

Dâbbetül Arz 3.cü Boyut varlıklarına, 4.cü Boyut Varlıklarını anlatan bir Şifre Kelimedir.

 


Yazım tarihi : 20.12.2002-Orhan Öz

buzkom@gmail.com