|
|
|
120) Mersin'den T.K. yazıyor. Bilgi kitabı Fas.5-Sh.38 de ".... olmayan bir şeyi asla Düşünemezsiniz." (Bak.Bilgi Kitabı Fas.5-Sh.38) denmektedir. Bu cümleyi açarmısınız.
|
|
Çağdaş Kimya Biliminin kurucusu olan Fransız Antoine Lavoisier (1743-1794) zamanımızdan 250 sene önce "Hiçbir şey yoktan var olmaz, varken de yok olmaz, ancak değişir, dönüşür" demiştir.
Bu cümle, Maddenin Korunumu Yasasıdır. Bu Yasa, fizik ve kimya biliminin temel prensiplerinden biridir. Kapalı bir sistemde, toplam kütle ve enerji her zaman sabit kalır. Yani var olan bir şey yok edilemez, yoktan da hiçbir şey var edilemez. Madde ve enerji sadece form değiştirebilir, yok olmaz. Bu Yasaya göre, kimyasal tepkimelerde oluşan ürünlerin kütle toplamı, tepkimeye giren maddelerin kütle toplamına her zaman eşittir.
Mesela, bir çok madde gibi yeryüzündeki su döngüsü de Lavoisier'i doğrulamaktadır. Yerkürede bulunan suyun hacmi 1.386 milyar kilometre küp'tür. Su halden hale, formdan forma geçse de bu miktar değişmez, ne artar, ne de eksilir. Su buharlaşarak yer değiştirse ve biz insanlar için bir süre kullanılmaz veya görünmez hale gelse bile bir bulutta var olmaya devam eder.
Suyun elektrolizi ile hidrojen ve oksijen gazlarına ayrılması sırasında dahi, başlangıçtaki suyun kütlesi, oluşan gazların toplam kütlesine eşittir.
Bir ampulün elektrik enerjisini, ışık ve ısı enerjisine dönüştürmesinde, enerji bir formdan diğerine dönüşebilir ama toplam enerji miktarı değişmez.
1905 yılında, Alman Fizikçi Albert Einstein de, maddenin yoğunlaşmış bir enerji olduğunu, enerjinin maddeye, maddenin de enerjiye dönüşebileceğini E=mc² formülüyle bilim dünyasına kabul ettirmiştir.
Sonuç, tüm Maddeler ve bir enerji bütünü olan canlı tüm Varlıklarda, yoktan var olmaz, varken de yok olmaz, ancak değişir ve dönüşürler.
Madde ve enerjiden oluşan kapalı bir Evren de yaşadığımıza göre, yoktan da hiçbir şey var olmayacağına göre, olmayan bir şeyi icat etmek mümkün değildir. Sadece var olduğu halde varlığı daha önceden bilinmeyen bir şeyi keşfetmek mümkündür.
Kısaca olmayan, yok olan bir şey icat edilemez, ancak var olan bir şey keşfedilebilir. Mesela, elektrik enerjisi icat edilmemiştir. Var olan elektrik enerjisi keşfedilmiştir. Maddenin temeli Atom icat edilmemiştir. Madde de var olan atom keşfedilmiştir.
Aynı şekilde var olmayan bir şeyi de düşünemeyiz.
Tüm Kainatı bir arada tutan Güç, Doğal Enerjidir. O Enerjinin Öz çekirdeğidir. Her madde çekebildiği enerji kadar, güç ve frekansa sahiptir. Her Evrim, Bizleri daha Güçlü Enerjileri alabilme ortamına hazırlamaktadır. Aldığımız, çekebildiğimiz enerji kadar frekansımız yükselmekte, enerjimiz ve frekansımız kadar yeni bilgilere, yeni yeteneklere, yeni görüşlere, yeni anlayışlara ulaşmaktayız.
Dünya'mız Güneşin etrafında 107,000 km/saat hızla dönmektedir. Güneş Sistemi de, Samanyolu Galaksisi etrafında 828,000 km/saat hızla döner, bu dönüşü 230 milyon yılda tamamlar ve yeniden başlar. Samanyolu Galaksisi de, diğer Galaksilerle birlikte 2.3 milyon km/saat hızla Berzah'a (Karanlık Made'yi okuyunuz) doğru ilerlemektedir.
İşte bu hızlı gidişat boyunca Dünyamız da gittikçe yükselen enerjik sahalara girmekte, Bedensel ve zihinsel hücrelerimiz bu güçlü enerjilere adapte olduğu zaman, Beynimiz bu ortamlardan alınan yüksek enerjili ve frekanslı sinyalleri algılamakta ve çözerek, O boyutlarda var olan bilgi ve teknolojiye ulaşmaktadır. Var olan ancak habersiz olduğumuz bir bilgi veya teknoloji ortaya çıkarılmakta, yani icat değil keşif yapılmaktadır.
"Hiçbir şey yoktan var olmaz, Var olan da yok olmaz." (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.16-Sh.198)
"Yani hiçbir şey kaybolmaz, Yoktan Var, Vardan Yok olmaz. Her şey Aslına Rücu eder. Bir şey Var ise, Vardır; Yok ise Yoktur." (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.42-Sh.593)
|
