Asil
Gen'le ile Özgen arasındaki önemli fark ise aşağıdaki cümlelerde açıklanmıştır.
"Evrimini
tamamlamış bir Varlığın aslında iki Özgeni vardır. Birisi ilk Varoluşta
bozulmamış ilk Özgendir ( Buna Asil Gen denir
). İkincisi, Aşılama Metodu ile birçok
ileri Genlerle rejenere edilen Genlerin, Evrimsel Nizamda yaptıkları
çabalarla, müteaddit Reenkarnasyonlar ile Sistemin son Evrim halkasına kadar
ulaşmış Varlığın Özgenidir. Bu sınıra kadar gelebilmiş bir Özgen de
Genlerini başkalarına dağıtma müsaadesi alır. Ancak Özgeni kendine aittir. Çünkü o kendi
Bilinci ile beraberdir. Müteaddit zaman süreçlerinde her Gen, yaptığı Aşamalarla
bir Özgen olur. Bu şekilde
Özgenler çoğalır."
(Bk.
Bilgi Kitabı Fas.27-Sh.249)
Yukarıdaki bilgiyi dikkate alarak açıklarsak, Asil Gen'ler
ilk varoluş ile var olan varlıklardır. Özgen'ler ise Asil Gen'ler
tarafından her kademede yaratılan, Evrimlerini tamamlayarak bütünlenen
varlıklardır.
Yani Asil Gen'ler, Özgen'lerin Yüksek Benlik'leridir.
Evrimini tamamlayarak bütünlenen ve Özgen olan bir varlık da Genlerini
dağıtma müsaadesi almaktadır. Genlerini dağıtma müsaadesi alan
Özgen'ler genlerin dağıtarak, Evrim yolunda olan Evrim Öz'lerinin Yüksek
Benlikleri olmaktadırlar.
Evrim Özü ise Enerjinin maddeye bürünerek-sarılarak
ilk Evrim yoluna çıkışta sahip olduğu Öz'dür. Bu Özü
teknolojik bir program (biyolojik software) olarak düşünmemiz lazımdır. Enerji bu
programla maddeye bürünmekte,
Sistem'in nezaretinde atomdan, molekülden, madenden, dağdan, taştan, bitkiden, ağaçtan,
ottan, böcekten, hayvan formlarından kademe kademe geçerek Özü'nü
(Evrim Özünü) geliştirmekte ve sonunda başarırsa İnsan olma hakkını kazanmaktadır.
"Şimdi Sizin Dünyanıza ne
şekilde transfer olduğunuzu
Bilimsel Yönden açıklayalım. Bir Bebeğin transfer işi yukarıda bahsettiğimiz
Sisteme bağlı olarak, Sistemde ilk Özgen ile Evrim Özü Birleştirilir. Ve
yapacağı Göreve göre Programlanır. Artık o bir küçük Işık Topudur. Ve
Gücü birçok Enerjiden daha Güçlüdür. Anne yatağındaki Döllenme İşlemi, İşte bu Işık Topu ile olmaktadır."
(Bk.
Bilgi Kitabı Fas.40-Sh.380)
İşte İnsan olma hakkını kazanan Evrim Öz'üne, Evrimini
tamamlamış ve Genlerini dağıtma müsaadesi almış olan bir Özgen, Yeni
tecrübeler, yeni bilgiler edinmek için Genini (Hücre
Kopyasını) verebilir ve onun Yüksek Benliği olur.
Yüksek Benliğin kopya hücresi, yeni yaşamına
programlanmış Evrim Özü ile birleştirilir ve döllenme sırasında ana rahmine
ışınlanır. Sistemden hazırlanmış yaşam programına göre, Yüksek Benlik,
ana baba genlerini kullanarak Evrim Özünün bedenini inşa eder, Cinsiyete
Yüksek Benlik karar verir. Beden tamamlandıktan sonra Yüksek Benlik,
Beynin odak noktasına çekilir. Ruhsal enerji çekerek tüm hücrelere dağıtır.
Evrim Özünün yaşamını
sağlar. Evrim Özü ise onun varlığından habersiz
yaşamına başlar. Ancak her düşüncesi, her anı, her hareketi Sisteme, akaşik
kayıtlara ve Yüksek Benliğine yansır.
Evrim Özü frekansını yükselttiği nispette, Sistemin
programına göre dürtüler gönderen Yüksek Benliğinden gelen sinyalleri
(kavradığı kadar) İçgüdüsel bir şekilde tatbikata almaya çalışır.
Bizi yaratan, tüm evrensel hakikatlere sahip,
Bütünle
Bütün olan Yüksek Benliğimiz, Bizim içimizdedir ve Bizim en yakın
Rehberimizdir. Geçmişimizi bildiği gibi
geleceğimizi de, kaderi planımızı da, ölüm zamanımızı da bilmektedir.
Yüksek Benliğimizin içimizde olduğunu, şah damarımızdan daha yakın
olduğunu bilmek, Onu algılamamızın ilk başlangıcıdır.
Mutlu, Huzurlu, Sevinçli, Bereketli, başarılı bir yaşam için ne yapmamız
gerektiğini Dostça, Arkadaşça, İnançla kendisine sormak gerekir. Aslında
kendi kendime soruyorum zannettiğiniz,
Suallerin cevabı, yine Sizin düşünceleriniz arasına kendiliğinden
Size gelecektir. Zihninize gelen cevapları, Akıl ve Gönülle irdeleyip tatbikata
aldığınızda, Huzur ve Mutluluk hissediyorsanız, yaptıklarınız Sevinç, Bolluk,
Bereket ve sıhhat getiriyorsa, yaptıklarınız başkalarına zarar
vermiyor, Toplum ve Doğa için fayda yaratıyorsa Yüksek Benliğinizi
algılıyorsunuz demektir. Zaman zaman da, olaylarla ve insanlarla imtihan edileceğimizi bilmemiz
gerekmektedir.