18) SIHHAT-BOLLUK-MUTLULUK-HUZUR-DOLU DOLU YAŞAM mı istiyorsunuz? Sadece ve Sadece (Bütün Var oluşların Yaratılma nedeni olan) Yüksek Benliğinize Arkadaşça Sorun ; Ne yapmalıyım? Ne yapmamı istiyorsun?

 

Bize, Annemizden, Babamızdan, Eşimizden, Sevgilimizden (Madden ve Manen, Kendimize en yakın bildiğimiz-hissettiğimiz Kişiden) çok çok daha yakın olan kimdir biliyor musunuz? Yüksek Benliğimiz.

 

Biz, Tanrısal bir Varlık olan Yüksek Benliğimiz'den bir Parçayız. Yüksek Benliğimiz Bizim ÖZ'ümüzdür. Yani aslımız Yüksek Benlik'tir. Bizde bir Tanrı Parçasıyız. Ancak Biz, Tanrısal Varlıkla aramıza Perde konmuş bir Tanrı'yız. Aslında Yüksek Ben'in Kendisi'yiz.

Zira Yüksek Benlik, Yarattığı Alemleri sınamak-tanımak arzusundadır. Ancak Yüksek Enerjik Bedeniyle, Kaba madde Alemlerine inememektedir. Bunun için Kaba Maddeden bir taşıt, İnsan Bedenini yaratmıştır.

 

İnsan Bedeni içersine girebilmek için de, Enerjisini azaltmak, Enerjisini gittikçe kabalaşan örtülere-bedenlere sarmak zorunda kalmıştır. Yüksek Benlik, Bu şekilde 7 Beden içine girerek İnsan Bedenini yönetecek Enerji düzeyine inmektedir.

Dünyasal ölçülere göre, İster Ayyaş, Katil, Serseri denilen biri olun,  İster Fahişe olun,  İster Din yolunda şaşmadan ilerleyen bir Ruhani Zat olun veya Akılla, İlimle yaşayan, yaratıcı bir Bilgin olun,  İster bir Lider,  İster Zeka özürlü bir İnsan olun.

Kısaca ne olursak olalım, Biz İnsanlar, her türlü Evrimini tamamlamış varlık olan Yüksek Benlik' lerin kendi öz'ünden yarattığı Tanrısal parçalarız. Yüksek Benliğimiz, yaptıklarımızı, düşüncelerimizi, duygularımızı, her an görür, hisseder, Bize sevk edici, yol gösterici sinyaller, dürtüler, etkenler gönderir. Biz başlangıç da gelen dürtüleri, sinyalleri, hatta sesleri, düşünceleri kendi kendimizden geliyor sanırız. Ancak frekansımız Yüksek Benliğimizin frekansına yaklaştıkça Vicdan sesi, kalp sesi olarak algılarız.

Yüksek Benliğimiz ile yakın bağımızı anlatmak için Bütün Dinsel Bilgilerde ve Bilgi Kitabı'nda  "O Size Şah Damarınızdan daha yakındır." denmektedir. (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.38-Sh.362)

Ruh ve Madde yayınlarından olan SADIKLAR PLANI-RUHSAL TEBLİĞLER adlı Kitabın 668 ve 669.cu sayfaların da, Kainattaki Tüm Varlıkların birbirine Yüksek Benlik şeklinde olan bağlantısı Kuklacı misaliyle şöyle anlatılmaktadır.

 

[..Beden, şüphesiz bir Kukladır. İpleri Yüksek Ben-Ulvi Ben, kısaca Ruhi Ben'in elindedir. Kuklanın hareketleri, Kuklacının parmaklarına takılı bulunan İPLERLE temin edilir. Kuklacının parmakları, kolları, adaleleri, sinirleri vasıtasıyla Beyni tarafından idare edilir. Beyin yani Kuklacının Beyni, gene Onun Yüksek Benliğine bağlıdır. Yani Kuklacı da kendi Yüksek Ben'inin bir kuklasıdır. Bu bağlılık EVRENSEL BİR MEKANİZMA içersinde SONSUZA kadar gitmektedir..]  (Sadıklar Planı Sh.668-669  Okumak için tıklayınız.)

 

Bilgi Kitabı'nda ise Yüksek Benlik kelimesi yoktur. Yüksek Benlik kelimesi yerine,Yüksek Benlik anlamında, Asil Gen ile Özgen kelimeleri kullanılmaktadır. Bilgi Kitabı, Asil Geni de şöyle tarif etmektedir.

 

"... Evrenin ilk Varoluşu ile Var olan Ruhsal Plan Enerjilerinin ilki, (Öz Gen) olarak buralarda milyarları aşan zamanlardan beri saklanmıştır. Bu Öz Genlere Bizler, Asil Genler deriz." demektedir. (Bk. Bilgi Kitabı Fas.23-Sh.206)

 

Ancak daha sonra gelen fasiküller de,  Özgen kelimesi biraz daha açıklık kazanmış, Heplik Boyutu Evrimini bitirebilen, Tüm bilinçlerin Özgen haline ulaştığı açıklanmıştır. "Bütünlenen her Bilinç bir Özgendir. (Bk. Bilgi Kitabı Fas.27-Sh.249)

 

 

Asil Gen'le ile Özgen arasındaki önemli fark ise aşağıdaki cümlelerde açıklanmıştır.

 

"Evrimini tamamlamış bir Varlığın aslında iki Özgeni vardır. Birisi ilk Varoluşta bozulmamış ilk Özgendir ( Buna Asil Gen denir ). İkincisi, Aşılama Metodu ile birçok ileri Genlerle rejenere edilen Genlerin, Evrimsel Nizamda yaptıkları çabalarla, müteaddit Reenkarnasyonlar ile Sistemin son Evrim halkasına kadar ulaşmış Varlığın Özgenidir. Bu sınıra kadar gelebilmiş bir Özgen de Genlerini başkalarına dağıtma müsaadesi alır. Ancak Özgeni kendine aittir. Çünkü o kendi Bilinci ile beraberdir. Müteaddit zaman süreçlerinde her Gen, yaptığı Aşamalarla bir Özgen olur. Bu şekilde Özgenler çoğalır."  (Bk. Bilgi Kitabı Fas.27-Sh.249)

 

Yukarıdaki bilgiyi dikkate alarak açıklarsak, Asil Gen'ler ilk varoluş ile var olan varlıklardır. Özgen'ler ise Asil Gen'ler tarafından her kademede yaratılan, Evrimlerini tamamlayarak bütünlenen varlıklardır.

 

Yani Asil Gen'ler, Özgen'lerin Yüksek Benlik'leridir. Evrimini tamamlayarak bütünlenen ve Özgen olan bir varlık da Genlerini dağıtma müsaadesi almaktadır. Genlerini dağıtma müsaadesi alan Özgen'ler  genlerin dağıtarak, Evrim yolunda olan Evrim Öz'lerinin Yüksek Benlikleri olmaktadırlar.

 

Evrim Özü ise Enerjinin maddeye bürünerek-sarılarak ilk Evrim yoluna çıkışta sahip olduğu Öz'dür. Bu Özü teknolojik bir program (biyolojik software) olarak düşünmemiz lazımdır. Enerji bu programla maddeye bürünmekte, Sistem'in nezaretinde atomdan, molekülden, madenden, dağdan, taştan, bitkiden, ağaçtan, ottan, böcekten, hayvan formlarından kademe kademe geçerek Özü'nü (Evrim Özünü) geliştirmekte ve sonunda başarırsa İnsan olma hakkını kazanmaktadır.

 

"Şimdi Sizin Dünyanıza ne şekilde transfer olduğunuzu Bilimsel Yönden açıklayalım. Bir Bebeğin transfer işi yukarıda bahsettiğimiz Sisteme bağlı olarak, Sistemde ilk Özgen ile Evrim Özü Birleştirilir. Ve yapacağı Göreve göre Programlanır. Artık o bir küçük Işık Topudur. Ve Gücü birçok Enerjiden daha Güçlüdür. Anne yatağındaki Döllenme İşlemi, İşte bu Işık Topu ile olmaktadır."  (Bk. Bilgi Kitabı Fas.40-Sh.380)

 

İşte İnsan olma hakkını kazanan Evrim Öz'üne, Evrimini tamamlamış ve Genlerini dağıtma müsaadesi almış olan bir Özgen, Yeni tecrübeler, yeni bilgiler edinmek için Genini (Hücre Kopyasını) verebilir ve onun Yüksek Benliği olur.

 

Yüksek Benliğin kopya hücresi, yeni yaşamına programlanmış Evrim Özü ile birleştirilir ve döllenme sırasında ana rahmine ışınlanır. Sistemden hazırlanmış yaşam programına göre, Yüksek Benlik, ana baba genlerini kullanarak Evrim Özünün bedenini inşa eder, Cinsiyete Yüksek Benlik  karar verir. Beden tamamlandıktan sonra Yüksek Benlik, Beynin odak noktasına çekilir. Ruhsal enerji çekerek tüm hücrelere dağıtır. Evrim Özünün yaşamını sağlar. Evrim Özü ise onun varlığından habersiz yaşamına başlar. Ancak her düşüncesi, her anı, her hareketi Sisteme, akaşik kayıtlara ve Yüksek Benliğine yansır.

 

Evrim Özü frekansını yükselttiği nispette, Sistemin programına göre dürtüler gönderen Yüksek Benliğinden gelen sinyalleri (kavradığı kadar) İçgüdüsel bir  şekilde tatbikata almaya çalışır.

Bizi yaratan, tüm evrensel hakikatlere sahip, Bütünle Bütün olan Yüksek Benliğimiz, Bizim içimizdedir ve Bizim en yakın Rehberimizdir. Geçmişimizi bildiği gibi geleceğimizi de, kaderi planımızı da, ölüm zamanımızı da bilmektedir. Yüksek Benliğimizin içimizde olduğunu, şah damarımızdan daha yakın olduğunu bilmek, Onu algılamamızın ilk başlangıcıdır.

Mutlu, Huzurlu, Sevinçli, Bereketli, başarılı bir yaşam için ne yapmamız gerektiğini Dostça, Arkadaşça, İnançla kendisine sormak gerekir. Aslında  kendi kendime soruyorum zannettiğiniz, Suallerin cevabı, yine Sizin düşünceleriniz arasına kendiliğinden Size gelecektir. Zihninize gelen cevapları, Akıl ve Gönülle irdeleyip tatbikata aldığınızda, Huzur ve Mutluluk hissediyorsanız, yaptıklarınız Sevinç, Bolluk, Bereket ve sıhhat  getiriyorsa, yaptıklarınız başkalarına zarar vermiyor, Toplum ve Doğa için fayda yaratıyorsa Yüksek Benliğinizi algılıyorsunuz demektir. Zaman zaman da, olaylarla ve insanlarla imtihan edileceğimizi bilmemiz gerekmektedir.

Madden ve Manen, Üzüntülü, Yetersiz, Mutsuz, Sıhhatsiz ve Bilinmez bir arayış içindeyseniz. Bilin ki, Yüksek Benlik' ten gelen Dürtüleri, etkileri, sinyalleri, düşünceleri alamıyorsunuz. Ve mevcut yaşamınız da arzu edilen, Planlanan, İstenen ortamların, Olayların, Bilgilerin çok dışında demektir. Mutlu-Huzurlu-Bereketli ve Sevgi dolu ortamları düşünün. Relaks olun, Radikal kararlar bile olsa tatbikata alın. Tatbikattan, Sevinç, Mutluluk, Huzur duyuyorsanız, Doğru zamanda, Doğru yerde, Doğru faaliyettesiniz demektir.

 

SONUÇ ;

Yüksek Benliğimiz' le olan Bir'liğimizi ve bağımızı kavradığımızda, Yani aslımızı - özümüzü idrak ettiğimizde, Yüksek Benliğimiz' den gelen sinyalleri, dürtüleri, düşünceleri hissedip anladığımızda, Yaşamımıza görünmez eller değecek, her şey rast gidecek, Sorun gelirse çözüm de beraber gelecektir. Yaşamımız Huzur, Mutluluk, Sevgi, Bolluk, Sıhhat ve Sevinç ile dolacaktır.

 

Not.1- Her Var oluş, yarattığı Var oluşa  bağlanmış, O Var oluşun Vicdanı ve Yüksek Benliğini oluşturmuştur.

Adem ve Havva'lar, yarattıkları İnsanoğullarına bağlanarak Onların Yüksek Benliği olmuşlardır.

Adem ve Havva' ları yaratan Adım-Havam-Ateşim lerde, Adem ve Havva' lara bağlanarak Onların Yüksek Benlikleri olmuşlardır.

Bu Zincirleme bağlanış Evrensel Mekanizmayla Sonsuza kadar sürmekte, varolan tüm Kainat Varlıkları birbirinin içinde yaşamakta, hissetmekte, sevk etmekte ve Evrensel Bütünü oluşturmaktadır.

Bu Sistemle, Yüksek Ben'ler, yarattıkları Varlıklara  Şah Damarlarından daha yakın olmaktadırlar.

 

Not.2- "Kitapta bahsedilen ÖZGEN'lerin Sizin bildiğiniz Dünyevi Genler ile alakası yoktur. Onlar Sizin Varoluş Şifrelerinizdir. Sizlerin anlayabilmeniz için GEN tabirini kullanıyoruz.Genleri, Evrim yapan Hücreler olarak değerlendiririz. Bunlar son Evrim sınırında aşağı yukarı 64 milyarı bulurlar. Bizler bunlara "Hücre Beyin" demekteyiz. Çünkü artık her Hücre Beyinsel Şifre Kotu ile Birleşebilecek yeteneği kazanmıştır.. Bu şekilde her Hücre, her Boyutta bir SİZ olursunuz.(Bk. Bilgi Kitabı Fas.36-Sh.342)

 

Bilgi Kitabı, Özgen'i İnsanların "varoluş şifresi" "varoluş programı" olarak tarif etmektedir. Gen'leri ise "evrim yapan hücreler" olarak açıklamaktadır. Özgen'in Evrimi sonunda 64 milyar beyin Hücresinin her birinin, her boyutta  Özgen kopyası olacağını belirtilmektedir.

 

Bugünkü anlayışımızla, bu hücrelerin bilgisayar programı-biyolojik software olduğunu düşünebiliriz. Özgen'in, İnsan Bedeni taşımaya hak etmiş bir varlığa, yani Evrim Özüne aktardığı hücre, bu 64 milyar hücreden biridir. Bu hücre, Özgen'in binlerce yıllık bilgi ve bilincine aynen sahiptir. Evrim özü frekansını yükselttikçe bu bilgilere ulaşacak, Sistem'in enerji desteğiyle beynindeki kotları açacaktır. Gerçek şudur.Yüksek Benliğimiz içimizdedir. Ancak aramızda frekans perdesi (titreşim farkı) vardır.


Yazım tarihi : 20.12.2002-Orhan Öz

buzkom@gmail.com