20) RUH başka, Öz (Evrim Özü) başkadır, RUH nedir? Öz (Evrim Özü) nedir? Bilmek istermisiniz?

 

"Henüz Hakikatlerin Bilinmediği Boyutlarda, bu Öz ile Ruhsal ipliğin bağlanış Bütünlüğüne RUH derler. Halbuki Ruh İnsanın içinde değildir. O, Evrensel Bütünlüğü kapsayan bir Bütünsel Güçtür. Her şey Var olurken, bu Bütünlük de aynı anda Var olmuştur. " (Bakınız Bilgi kitabı Öz.Ek-Sh.841)

 

"Bilgi Kitabının başındaki Bilgilerde Ruhun Bedende imiş gibi gösterilişi, o Dönemdeki Bilinçlerin bugüne kadar alışıla gelmiş Bilgilerine ters düşmemek için devreye alınmış Bilgilerdir." (Bakınız Bilgi kitabı Öz.Ek.5-Sh.872)

 

Bilgi Kitabı'nın yukarıdaki ifadesinden anlaşılacağı üzere Dinsel bilgilerde ve Bilgi Kitabı'nın başlangıç bilgilerinde Ruh kelimesiyle, Öz yani Evrim Özü ile Ruhsal ipliğin yani Ruhsal Enerji'nin birlikteliği anlatılmıştır. Diğer bir ifadeyle Ruh dendiği zaman, 2 kavramı anlamamız lazımdır.

 

1.cisi Öz'dür. Yani Evrim Özü'dür. 

 2.cisi Ruhsal Enerji'dir.

 

 

1.cisi Öz'dür. Yani Evrim Özü'dür. Bilgi Kitabı, Öz ile Evrim Özü kelimelerini aynı anlamda kullanmaktadır.

 

Evrim yoluna çıkarılan Hücre Bedenini, Bitki bedenini, Hayvan Bedenini ve sonunda İnsan Bedenini, Ruhsal enerji çekerek var eden, yaşatan Tanrısal yazılım-Tanrısal software ÖZ’dür. ÖZ minik bir Işık küre'si görünümündedir. 

Diğer bir anlatımla, Evrim yolunda çeşitli mikro bedenlerden => çeşitli makro bedenlere geçerek, enerji, bilgi, bilinç ve şuur kazanan Madde ile Tanrısal yazılım Bütünlüğüne Öz veya Evrim Özü denmektedir.

Bilgi Kitabı Evrim Özü'nü ".. küçük bir ışık topu ... ..enerji topu...şeklinde tarif etmektedir. (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.40-Sh.380)

 

"Sizin Çekirdek Özünüzün Enerjisi, Nötron ve Protonu tutarak sonunda Sizin Atomik Bütünleşmenizi temin eder." (Bakınız Bilgi kitabı Fas.2-Sh.13)   

 

Öz en basit tarifle, Evrim için yola çıkan maddenin, ruhsal enerji ile birleştirilmiş halidir.  Atom basit olarak 3 temel parçadan ibarettir. Atom'un  merkezinde (+)pozitif elektrik yüklü  proton ile  (0)nötr yüklü nötron'un yapışık olduğu bir çekirdek bulunur. Proton ile nötron'u bir arada tutan Enerjiye, Dünya biliminde Nükleer Güç denmektedir. Bilgi Kitabı ise bu enerjiye Ruhsal Enerji demektedir.

 

Proton ile nötron'u bir arada tutan enerjiye Öz'dür.  Öz'de 2 katman iç içedir. Yani Ruhsal Enerji ile Tanrısal yazılım (Soft ware)  iç içe bulunmaktadır. Bir Atom dahi kendi Atomik bütününü tutacak bir mikro yazılıma sahiptir. İşte bu programa ÖZ-Evrim Özü denmektedir.  Öz'deki mikro yazılım Ruhsal Enerji çekerek, varlıktaki maddeleri bir arada tutan işler hale getiren Rabsal bir güç yumağıdır. Öz, Ruhsal Enerji çekerek maddeyi madde de tutan Rabsal bir software'dir.

 

Bu Mikro enerji yani Atom, Evrim yolundaki sonsuz zaman süreçlerinde Atomlarla birleşir, Molekül olur, Moleküllerle birleşir Hücre olur, Hücrelerle birleşir, Bedenler olur, Bedenlerden Bedenlere geçer, her değişimde değişik enerjilerle ve tanrısal yazılımlarla aşılanır, her değişimde yaşadığı olaylarla, şuur ve bilinç kazanır. Öz yaşadığı her şeyi kaydeder. Her Beden değişikliğinde tanrısal yazılımı yenilenir. Daha kuvvetli Ruhsal Enerji çeker.

 

İnsan bedeni taşımaya hak kazandığında ise Tanrısal Genlerle de aşılanır. Bilinç Evrimine alınır. Bilinç Evrimi sonunda Öz, Hakiki İnsan vasıflarını kazanınca Özgen olur. Özgen olunca Evrim yani Değişim biter, ölümsüz yaşam boyutlarında bilgi ve bilinç artımı olarak tarif edilebilen Tekamül ise sonsuza kadar sürer.

 

Varoluşta bütün Öz'ler eşittir.Yani Bütün  Öz'leri aynı kapasiteye sahip eşdeğer Güçlerdir. Ancak Evrim Programlarına göre girdikleri reenkarnasyon  süreçlerinde karıştıkları olayların etkisiyle kazanılan bilgi, bilinç ve şuur her Öz'de ayrı ayrıdır. Bu nedenle Tanrı, Öz'ü yaratır. Öz ise kendini yaratır. Bu Evrim Tablosunun değişmez kuralıdır.

 

Kozmos'ta varolan Bütün Varlıklar, bildiğimiz ve bilmediğimiz bütün mevcudat, kendi boyutlarının Evrim süreçlerini tamamlayarak, bugünkü bilinçlerine  ve boyutlarına ulaşmışlardır. Varolan her varlık istisnasız Evrime tabidir.

 

Bedenimizde Ruhsal Enerjiyi alan bir merkez bulunmaktadır. Bu merkez, Beynimizin odak noktasında bulunan ÖZ'dür. Yani Evrim Özü'müzdür. Tüm bilincimiz, geçmişimiz ve düşünce intişar merkezimiz burasıdır. Ancak Beynimizin içindeki odak noktasında Öz, Yüksek  Benliğimizin bir parçasıyla birliktedir. Bizi her an takip eden, yönlendiren, yöneten, ruhsal enerji alımını sağlayan ve bizi yaşatan, Yüksek Benliğimizdir. Öz, bu hususu bilmez, yalnız ve bağımsız birey olarak yaşadığını düşünür.

 

Heplik Boyutu içersinde Evrim yolunda olan tüm Varlıklar, Kendi yaşamlarını sağlayacak olan Ruhsal Enerjiyi kendi güçleriyle alamazlar. 18.ci Evrim Boyutu bitirilinceye kadar Öz'lerinin içinde bulunduğu Bedenlerin yaşam enerjisi, yani Ruhsal Enerjisi Yüksek Benlikler kanalıyla sağlanır.

 

"Bir Bebeğin transfer işi yukarıda bahsettiğimiz Sisteme bağlı olarak, Sistemde ilk Özgen ile Evrim Özü Birleştirilir. Ve yapacağı Göreve göre Programlanır.

 

Artık o bir küçük Işık Topudur. Ve Gücü birçok Enerjiden daha Güçlüdür. Anne yatağındaki Döllenme İşlemi, işte bu Işık Topu ile olmaktadır. O Enerji Topu Sperm ile Tohumu Birleştiren bir Katalizördür." (Bakınız Bilgi kitabı Fas.40-Sh.547)

 

Yukarıdaki bilgiden anlaşılan şudur. Öz, Dünya'ya ışınlanmadan önce kendini yaratan, Yüksek Benliğinin Özgen'iyle birleştirilmektedir. (Yüksek Benliğin hücre kopyası olarak anlamak lazımdır.) Böylelikle Öz ile Yüksek Benlik (Özgen) arasında bir enerji kanalı yaratılmakta, Yüksek Benlik, Evrim Özü'ne, Ruhsal Enerji aktarmakta birlikte, adeta onunla birlikte Öz'ün her anını takip etmektedir. Bir nevi gelişmiş casus program gibi düşünebiliriz.

 

Yüksek Benlik, bu enerji bağı nedeniyle tüm yaşam süresince yaptığımız her şeyden, başımıza gelen her olaydan, tüm sevinç ve üzüntülerimizden, kararlarımızdan, duygularımızdan, kısaca her şeyimizden anında haberdar olmaktadır. Dinsel bilgilerde açıklanan (Tanrı Size Şahdamarınızdan daha yakındır.) ifadesi bu hususu açıklamaktadır. Bu enerji bağlantısı aynı zamanda, Yüksek Benliğimizin istek, görüş ve uyarılarını (Bilinç açıklığı nispetinde) kısık veya yüksek dürtüler halinde Bize ulaştırmaktadır.

 

Bu Ruhsal Enerji bağına Gümüş Kordon tabir edilir. İnsan her Beden kazandığında, aynı Enerji bağı kendisine bağlanır. Yani İnsan her Beden kazandığında aynı Yüksek Benliğe bağlanır ve  Bu değişmez bir kanaldır. Ölüm halinde, Yüksek Benlik ruhsal enerji alımını keser ve beden ölür.  Ancak Öz bağlı olduğu Yüksek Benliğin ruhsal enerji kanalıyla ışık beden olarak Spadyum'un uygun frekans katına çekilir.

 

Herkesin Yüksek Benliği ayrıdır. İnsan, Bütün yaşamlarında elde ettiği bilgiyi, tecrübeyi, hazları, duyguları, ruhsal enerji bağı kanalıyla, hem Yüksek Benliğine iletir, Hem de  Hücre Özü'ne (Evrim Özü'ne) kaydeder, aynı zamanda kendi Ruhsal Sandığımıza  (Bilgisayar kayıtlarına) aktarmaktadır.

 

Kayıtların aktarıldığı Sandık, O kişinin Çeyiz Sandığı olmaktadır. Buna Akaşik Kayıtlar da denmektedir. İnsan bedeniyle yaptığımız tüm reenkarnasyon kayıtlarımız eksiksiz  Akaşik Kayıtlarda saklıdır. Özetlersek, Yaşam Kayıtlarımız,  Yüksek Benliğimize, Hücre Öz'ümüze ve Çeyiz Sandığına olmak üzere 3 yere anında  manyetik izler olarak kayıt edilmektedir.

 

 

 2.cisi Ruhsal Enerji'dir.

" Ruh bir Küldür, Bölünmez. ..... Ruhunuz Kül Enerjinin içinde olduğu için, hiçbir zaman Bölünmez." (Bakınız Bilgi kitabı Fas.11-Sh.131)

" Ruh Sizi yaşatan bir Enerjidir. O aslında bölünmez bir Bütündür. Tekâmüle ihtiyacı yoktur." (Bakınız Bilgi kitabı Fas.26-Sh.337)

 

Bilgi Kitabı Fas.11-Sh.132 de  " Ruh Enerjisi, bulunduğu Varoluş Ortamından milyarlarca yıl Neşriyat yapmaktadır. O vardır, Ölümsüzdür. Ne azalır, ne kaybolur. O bir Kadir Enerjidir." denmektedir. (Bakınız Bilgi kitabı Fas.11-Sh.132)

 

" Unutmayın ki, Ruhun ne Yaşı, ne Cinsiyeti, ne de Milleti vardır. " (Bakınız Bilgi kitabı Fas.1-Sh.2)

Ruhsal Enerji bir bütündür. Bölünmez ve Sonsuz bir Enerjidir. Ruhsal Enerji, Nötr bir Potansiyeldir. Hiçbir ayırım yapmadan, faydalı-faydasız, doğru-yanlış demeden, Madde'den Mevcudat'a uzanan yolda Her Şeyi canlandıran, yaşatan, bilinçlendiren Bütünde tutan Potansiyeldir. Ruhsal Enerjinin Tekamüle, Evrime İhtiyacı yoktur.

Özetle Ruh kelimesi, Hepimizi ve her şeyi yaşatan bir bölünmez  Enerji anlamındadır.

 

Aslında Ruhsal Enerji Bilinmeyen, Zamansız Boyutlarda Doğal Sirküle ortamında mevcut olan Doğal bir Vibrasyon ve Işık Gücü'dür. Onun için Bilgi Kitabı, Ruhsal Enerji'ye, İlahi Vibrasyolar ve Işık-Foton-Siklon Gücü de demektedir.

Bu Sonsuz Titreşim Kaynağının, Doğal Sirküle ortamında kıpırdanmasından, dalgalanmasından meydana gelen ilk Varlıklar, Evrimleri Sonucu ulaştıkları yüksek Bilgi ve yüksek Teknolojiyle, Bu Sonsuz Kaynaktan intişar eden Vibrasyonları denetim altına almışlar, Koydukları Evrensel Yasalar ve kurdukları Evrensel Sistemler çerçevesinde, mezkur Doğal Enerji Gücünü, doze ederek yani Enerji Gücünü her Boyuta göre azaltarak kademe kademe diğer boyutlara yansıtmışlar, Çeşitli değişim ve gelişimlerden sonra içinde bulunduğumuz Varoluşları ve Yaşamları yaratmışlardır.

 

Bu Doğal Vibrasyon Kaynağı, Sonsuz Gücünü, Sonsuz Titreşimlerini Foton' arla yani Işık ile (Işığın bütün elektro manyetik tayfı ile) Ezelden, Ebede yaymaktadır. Yani Ruhsal Enerji aslında Evrensel Boyutların çok ötelerinden gelen Sonsuz Güç Fotonları'dır.

 

Bu nedenle Bilgi Kitabı, Ruhsal Enerjiye, Işık Foton Siklon Gücü de demektedir. Yani Ruhsal Enerji  Foton Kaynaklı Enerjilerin Bütünüdür.

 

Bu nedenle Ruhsal Enerji'ye, Kozmik Enerji de denmektedir. Zira Kozmik Enerji tüm Işık Kaynaklı Enerjileri bünyesinde toplayan Enerji Bütünü'dür.

Dünya kavramıyla basit olarak Ruhsal Enerji, Elektro Manyetik bir Enerjidir. Her bir Galaksinin, Her bir Güneş Sisteminin, Elektro Manyetik Gücü, yani Ruhsal Enerjisi  (Güç ve frekans olarak)  değişiktir. Ruhsal Enerjiyi esas olarak, Galaksilerin ve Güneş Sistemlerinin içindeki Güneş'ler temin etmektedir. 

 

Ayrıca Tüm Güneşler, mevcut güç ve frekanslarına göre Evrendeki diğer Güneşler tarafından Birleşik Kap nizamına uygun olarak desteklenmekte, Enerjilerini birbirlerine aktarmaktadırlar.

 

Bilgi Kitabı (Fas.5-Sh.56) da Ruh için " .... Nüvesi plazmadır. denmektedir. (Bakınız Bilgi kitabı Fas.5-Sh.56)  Bu Bilgide  Ruhsal Enerji aslının yani özünün   Plazma olduğu açıklanmaktadır.

 

Buradaki Plazma tabiri, Kan'da bulunan ve içinde akyuvar ile alyuvar' ların yer aldığı sıvı değildir. Maddenin Katı, Sıvı, Gaz halinden başka çok yüksek sıcaklıklarda ortaya çıkan 4.cü hali daha vardır. Maddenin çok yüksek sıcaklıklarda ortaya çıkan, Dinamik akışkan haline Plazma denmektedir. Diğer bir ifadeyle Plazma, Eriyik halindeki Atomlardan ve Atom altı parçacıklardan oluşan bir Çorba halidir.

 

Düşen Yıldırım, Fırtınalı havalarda çakan şimşek, ve elektrik kaynağının ucundaki  (bakılamayacak kadar)  parlak  akıcı yoğun ışık, maddenin Plazma halinin Dünya örnekleridir.

Üstat Ergun  Arıkdal kanalıyla alınan, ancak yayınlanmamış olan Sirius Misyonu celselerinde, Sirius orijinli Yüksek Varlıklar tarafından "Ruh'un  ELEKTRON akışı olduğu"  açık olarak bildirilmiştir.
(Bakınız Sirius Misyonu Celse-3)

Yani Ruh'un nüvesi, özü olan Plazma, elektronlardan, atom ve atom altı parçacıklardan oluşan dinamik, yoğun ve akıcı bir enerjidir. Bilgi Kitabı, bu enerjiyi Bizlerin algılayabilmesi için Plazma olarak tarif etmektedir.

 

 

Not. Güneşimiz Nükleer tepkimeyle Işık ve Enerji üretmektedir. Güneşin içi 15 milyon, dışı 5 bin derece civarında sıcaktır. Bizim Güneş'imizin ve Kozmos'daki tüm Güneşlerin kütleleri Plazma halindedir. Güneşteki patlamalarla, Güneşlerden görünen ve görünmeyen Işık şeklinde Plazma Kütleleri dalgalar halinde  boşluğa fışkırmaktadır.  Yüksek enerji taşıyan Plazma dalgaları iyonizedir yani elektriksel-manyetik alana sahiptir ve saniyede en az 400 km. süratle Güneş Rüzgarları olarak Dünyamıza ulaşır. Bütün madde ve mevcudata yaşam enerjisi aktarırlar. Bilinen Tüm Kozmos'un % 98 inin Plazma halinde olduğu tespit edilmiştir. 

 

Güneş'imizden her salise milyonlarca ton Plazma yani Fotonlar, Elektronlar, Atom altı parçacıklar ve Atomlar fışkırmaktadır. Bu Plazma fışkırmaları, Görünen ve görünmeyen ışıklar halinde Dünyaya ulaşır. Bu Ruhsal Enerjidir. Görünen ve görünmeyen ışıklar halindeki atomik ve atom altı parçacıklar, hiçbir engele takılmadan Dünya maddesini de delerek geçerler ve geçiş sırasında sahip oldukları elektro manyetik alan enerjilerini foton dalgaları halinde Dünya maddesine aktararak madde vibrasyonunu sağlar ve Atomik Bütünü Bütünde tutar.

 

DKB tarafından yayınlanan IŞIK adlı kitabın 22.ci sahifesinde SİSTEM' den alınan bir mesajda şöyle denmektedir.

"Sizin Güneş Sisteminizin çıkış kapısı SATÜRN' dür, burası 7. Boyuttur ve buraya kadar Evrimleşerek Gelebilmeyi Başaran herkesin burada ALFA Enerji Hattı kesilir ve Varlık Ruhsal Gücüne Sahip çıkar.

Bundan sonra onun Işık Bedenine yani Özüne BETA Enerji Hattı Bağlanır. Bu Hat da Sizi BETA NOVA Enerjisine bağlar.
"
(Bakınız  IŞIK - Sh.22)

Bu ifade, Güneş Sistemlerinin içindeki Güneşlerden yayılan Ruhsal Enerjilerin güç ve frekansları değişik olduğunu teyit etmektedir.

Nitekim, yukarıdaki ifade de, içinde bulunduğumuz Güneş Sistemindeki Ruhsal Enerjiyle (Alfa Enerjisiyle) yaşayarak Evrimini bitiren ve Beta Nova'da yaşamaya hak kazanan varlığa, Beta Nova'da yaşayabilmesi için Beta Nova Ruhsal enerjisi bağlanması gerektiği açıklanmaktadır.

 

Yine Bilgi Kitabı'nın basımından sonra alınan Sistem'den  6.7.2003 tarihli tebliğde "Galaktik Boyutlarda Tanrısal Enerji ile Dünya planında bulunan Ruhsal Enerji yoktur. Onlar Ruhsal Enerjilerini daha değişik Boyutlardan alırlar." denmektedir. (Bakınız  6.7.2002 tarihli tebliğ) 

 

Bu Bilgide Ruhsal Enerjilerin güç ve frekanslarının Her Galaktik Boyutta değişik olduğunu teyit etmektedir.

 

"RUH Sizlerin Vücudunda değildir. Ancak Bedeninizde yaşamınız boyunca RUH ENERJİSİ'ni alan bir Merkeziniz vardır." (Bakınız Bilgi kitabı Fas.47-Sh.672)

 

Bu Enerji, Beynin Odak noktasına bağlı bir Enerji Telidir. ................ Bu Enerji telinin Beden ile alakasının kesilmesi, Ölüm denilen Olayı gerçekleştirir. (Bakınız Bilgi kitabı Öz.Ek.5-Sh.873)

 

Ruhsal Enerji, İnsan Bedeninin içinde değildir. İnsan Bedeninde (Yaşamı Boyunca) Ruhsal Enerji' yi alan bir Merkez vardır. Bu Enerji Merkezi, İnsan Beyninin Odak noktasındadır. Beynimizin odak noktasında bulunan merkezde ÖZ'dür. Yani Evrim Özü'müzdür.

 

Ruhsal Enerji Güneşimizden gelen Elektro Manyetik bir enerjidir. Güneşimiz var olduğu sürece Ruhsal Enerji hiçbir şekilde kesilmez. Madde, Ruhsal Enerji ile yaşamaktadır. Yani madde varsa Ruhsal Enerji vardır. Ruhsal Enerjinin kesilmesi Tüm Güneş Sisteminin, Maddenin ve Mevcudatın dağılması demektir.

 

Sonuç : Eski Bilgilerde Ruh kelimesiyle anlatılan, Ruhsal Enerji ve Öz'ün birlikte olması halidir. Ruhsal Enerji bölünmez bir bütündür. Ruhsal Enerji, Tüm Maddeyi ve Fizik Bedenlerimizi yaşatan, çalıştıran, Elektro manyetik  bir Enerji akışıdır.

Diğer bir ifadeyle Ruhsal Enerji, Atom ve Atomlardan meydan gelen tüm maddeleri yaşatan, birleştiren, çalıştıran, işleten, bir arada tutan ve geliştiren atom ve atom altı parçacıklarından oluşan elektro manyetik ve yoğun Vibrasyonel bir güçtür.

 

Ruhsal Enerjiyi esas olarak, Galaksilerin-Güneş Sistemlerinin içindeki Güneş'ler temin etmektedir. Tüm güneş sistemleri de birbirlerini birleşik kaplar nizamına göre enerji olarak desteklemektedir. Bizim Güneş Sistemimizin  Ruhsal Enerjisi de, Güneşimiz tarafından verilmektedir. Güneşimizden yayılan Ruhsal Enerji Tüm canlılara ve maddeye hayat vermekte, maddeyi Bütünde tutmaktadır.  


Yazım tarihi : 20.12.2004 -Orhan Öz

buzkom@gmail.com