"Henüz Hakikatlerin
Bilinmediği Boyutlarda, bu Öz ile Ruhsal ipliğin bağlanış
Bütünlüğüne RUH derler. Halbuki Ruh İnsanın içinde değildir. O, Evrensel
Bütünlüğü kapsayan bir Bütünsel Güçtür. Her şey Var olurken, bu Bütünlük de
aynı anda Var olmuştur. "
(Bakınız Bilgi kitabı Öz.Ek-Sh.841)
" Bilgi Kitabının başındaki Bilgilerde Ruhun Bedende imiş gibi gösterilişi, o
Dönemdeki Bilinçlerin bugüne kadar alışıla gelmiş Bilgilerine ters düşmemek
için devreye alınmış Bilgilerdir."
(Bakınız Bilgi kitabı Öz.Ek.5-Sh.872)
Bilgi Kitabı'nın yukarıdaki ifadesinden anlaşılacağı
üzere Dinsel bilgilerde ve Bilgi Kitabı'nın başlangıç bilgilerinde Ruh
kelimesiyle, Öz yani Evrim Özü ile Ruhsal ipliğin yani
Ruhsal Enerji'nin birlikteliği anlatılmıştır. Diğer bir ifadeyle
Ruh dendiği zaman, 2 kavramı anlamamız lazımdır.
1.cisi
Öz'dür. Yani Evrim Özü'dür.
2.cisi Ruhsal Enerji'dir.
1.cisi
Öz'dür. Yani Evrim Özü'dür. Bilgi Kitabı, Öz ile Evrim Özü
kelimelerini
aynı anlamda kullanmaktadır.
Evrim yoluna çıkarılan Hücre Bedenini, Bitki bedenini, Hayvan
Bedenini ve sonunda İnsan Bedenini, Ruhsal enerji çekerek var eden, yaşatan Tanrısal
yazılım-Tanrısal software ÖZ’dür. ÖZ minik bir Işık küre'si
görünümündedir.
Diğer bir anlatımla, Evrim yolunda çeşitli mikro
bedenlerden => çeşitli makro bedenlere geçerek, enerji, bilgi, bilinç ve
şuur kazanan Madde ile Tanrısal yazılım Bütünlüğüne Öz veya Evrim
Özü denmektedir.
Bilgi Kitabı Evrim Özü'nü ".. küçük
bir ışık topu ... ..enerji topu..." şeklinde tarif etmektedir. (Bakınız
Bilgi Kitabı Fas.40-Sh.380)
"Sizin
Çekirdek Özünüzün Enerjisi, Nötron ve Protonu tutarak sonunda Sizin Atomik
Bütünleşmenizi temin eder."
(Bakınız Bilgi kitabı Fas.2-Sh.13)
Öz en basit tarifle, Evrim için yola çıkan maddenin,
ruhsal enerji ile
birleştirilmiş halidir.
Atom basit olarak 3
temel parçadan ibarettir. Atom'un merkezinde (+)pozitif elektrik yüklü
proton
ile (0)nötr yüklü nötron'un yapışık olduğu bir çekirdek
bulunur. Proton ile nötron'u bir arada tutan Enerjiye, Dünya biliminde
Nükleer Güç denmektedir. Bilgi Kitabı ise bu enerjiye Ruhsal Enerji
demektedir.
Proton ile nötron'u bir arada
tutan enerjiye Öz'dür.
Öz'de 2 katman iç içedir. Yani Ruhsal Enerji ile Tanrısal
yazılım (Soft ware) iç içe bulunmaktadır. Bir Atom dahi kendi Atomik bütününü
tutacak bir mikro yazılıma sahiptir. İşte bu programa ÖZ-Evrim Özü
denmektedir. Öz'deki mikro yazılım Ruhsal Enerji çekerek,
varlıktaki maddeleri bir arada tutan işler hale getiren Rabsal bir güç yumağıdır.
Öz, Ruhsal Enerji çekerek maddeyi madde de tutan Rabsal bir software'dir.
Bu Mikro enerji yani Atom, Evrim yolundaki sonsuz zaman süreçlerinde
Atomlarla birleşir, Molekül olur, Moleküllerle birleşir Hücre olur,
Hücrelerle birleşir, Bedenler olur, Bedenlerden Bedenlere geçer, her
değişimde değişik enerjilerle ve tanrısal yazılımlarla aşılanır, her
değişimde yaşadığı olaylarla, şuur ve bilinç kazanır. Öz yaşadığı her şeyi
kaydeder. Her Beden değişikliğinde tanrısal yazılımı yenilenir. Daha
kuvvetli Ruhsal Enerji çeker.
İnsan bedeni taşımaya hak kazandığında ise Tanrısal Genlerle de aşılanır. Bilinç Evrimine alınır. Bilinç Evrimi
sonunda Öz, Hakiki İnsan vasıflarını kazanınca Özgen olur.
Özgen olunca Evrim
yani Değişim biter, ölümsüz yaşam boyutlarında bilgi ve bilinç artımı
olarak tarif edilebilen Tekamül ise sonsuza kadar sürer.
Varoluşta bütün
Öz'ler eşittir.Yani Bütün Öz'leri aynı kapasiteye sahip eşdeğer
Güçlerdir. Ancak Evrim Programlarına göre girdikleri reenkarnasyon
süreçlerinde karıştıkları olayların etkisiyle kazanılan bilgi, bilinç ve şuur her
Öz'de
ayrı ayrıdır. Bu nedenle Tanrı, Öz'ü yaratır. Öz ise kendini yaratır. Bu
Evrim Tablosunun değişmez kuralıdır.
Kozmos'ta varolan Bütün Varlıklar, bildiğimiz ve
bilmediğimiz bütün mevcudat, kendi boyutlarının Evrim süreçlerini
tamamlayarak, bugünkü bilinçlerine ve boyutlarına ulaşmışlardır.
Varolan her varlık istisnasız Evrime tabidir.
Bedenimizde Ruhsal Enerjiyi alan bir merkez bulunmaktadır. Bu merkez, Beynimizin odak noktasında bulunan
ÖZ'dür.
Yani Evrim Özü'müzdür.
Tüm bilincimiz, geçmişimiz ve düşünce intişar merkezimiz burasıdır. Ancak
Beynimizin içindeki odak noktasında Öz, Yüksek
Benliğimizin bir parçasıyla birliktedir. Bizi her an takip eden,
yönlendiren, yöneten, ruhsal enerji alımını sağlayan ve bizi yaşatan, Yüksek Benliğimizdir.
Öz, bu hususu bilmez, yalnız
ve bağımsız birey olarak yaşadığını düşünür.
Heplik Boyutu içersinde Evrim yolunda olan tüm Varlıklar, Kendi yaşamlarını sağlayacak olan
Ruhsal Enerjiyi kendi güçleriyle alamazlar. 18.ci Evrim Boyutu bitirilinceye
kadar Öz'lerinin içinde bulunduğu Bedenlerin yaşam enerjisi,
yani Ruhsal Enerjisi Yüksek Benlikler kanalıyla sağlanır.
"Bir
Bebeğin transfer işi yukarıda bahsettiğimiz Sisteme bağlı olarak, Sistemde
ilk Özgen ile Evrim Özü Birleştirilir. Ve yapacağı Göreve göre Programlanır.
Artık o bir küçük Işık Topudur. Ve Gücü birçok
Enerjiden daha Güçlüdür. Anne yatağındaki Döllenme İşlemi, işte bu Işık Topu ile
olmaktadır. O Enerji Topu Sperm ile Tohumu
Birleştiren bir Katalizördür."
(Bakınız Bilgi kitabı Fas.40-Sh.547)
Yukarıdaki bilgiden anlaşılan
şudur. Öz, Dünya'ya ışınlanmadan önce kendini yaratan, Yüksek Benliğinin
Özgen'iyle birleştirilmektedir. (Yüksek Benliğin hücre kopyası olarak anlamak lazımdır.)
Böylelikle Öz ile Yüksek Benlik (Özgen) arasında
bir enerji kanalı yaratılmakta, Yüksek Benlik, Evrim Özü'ne, Ruhsal Enerji
aktarmakta birlikte, adeta onunla birlikte Öz'ün her anını takip etmektedir.
Bir nevi gelişmiş casus program gibi düşünebiliriz.
Yüksek Benlik, bu enerji bağı nedeniyle tüm yaşam süresince
yaptığımız her şeyden, başımıza gelen her olaydan, tüm sevinç ve
üzüntülerimizden, kararlarımızdan, duygularımızdan, kısaca her şeyimizden
anında haberdar olmaktadır. Dinsel bilgilerde açıklanan
(Tanrı Size Şahdamarınızdan daha yakındır.)
ifadesi
bu hususu açıklamaktadır.
Bu enerji bağlantısı aynı zamanda, Yüksek Benliğimizin istek, görüş ve
uyarılarını (Bilinç açıklığı nispetinde) kısık veya yüksek dürtüler
halinde Bize ulaştırmaktadır.
Bu Ruhsal Enerji bağına Gümüş Kordon tabir edilir. İnsan her
Beden kazandığında, aynı Enerji bağı kendisine
bağlanır. Yani İnsan her Beden kazandığında aynı Yüksek Benliğe bağlanır ve Bu değişmez bir kanaldır.
Ölüm halinde, Yüksek Benlik ruhsal enerji alımını keser ve beden ölür.
Ancak Öz bağlı olduğu Yüksek Benliğin ruhsal enerji kanalıyla ışık beden
olarak Spadyum'un uygun frekans katına çekilir.
Herkesin Yüksek Benliği ayrıdır.
İnsan, Bütün yaşamlarında elde ettiği
bilgiyi, tecrübeyi, hazları, duyguları, ruhsal enerji bağı kanalıyla, hem Yüksek
Benliğine iletir, Hem de Hücre Özü'ne (Evrim Özü'ne) kaydeder, aynı zamanda kendi Ruhsal Sandığımıza
(Bilgisayar kayıtlarına) aktarmaktadır.
Kayıtların aktarıldığı Sandık, O kişinin Çeyiz Sandığı olmaktadır.
Buna Akaşik Kayıtlar da denmektedir. İnsan bedeniyle yaptığımız
tüm reenkarnasyon
kayıtlarımız eksiksiz Akaşik Kayıtlarda saklıdır. Özetlersek, Yaşam Kayıtlarımız, Yüksek Benliğimize,
Hücre Öz'ümüze ve Çeyiz Sandığına olmak
üzere 3 yere anında manyetik izler olarak kayıt edilmektedir.
2.cisi Ruhsal Enerji'dir.
" Ruh
bir Küldür, Bölünmez. ..... Ruhunuz
Kül Enerjinin içinde olduğu için, hiçbir zaman Bölünmez."
(Bakınız Bilgi kitabı Fas.11-Sh.131)
"
Ruh Sizi yaşatan bir Enerjidir. O aslında bölünmez bir Bütündür. Tekâmüle
ihtiyacı yoktur."
(Bakınız Bilgi kitabı Fas.26-Sh.337)
Bilgi Kitabı Fas.11-Sh.132 de
" Ruh
Enerjisi, bulunduğu Varoluş Ortamından milyarlarca yıl Neşriyat
yapmaktadır. O vardır, Ölümsüzdür. Ne azalır, ne kaybolur. O bir Kadir
Enerjidir."
denmektedir.
(Bakınız Bilgi kitabı Fas.11-Sh.132)
"
Unutmayın ki, Ruhun ne Yaşı, ne Cinsiyeti, ne de
Milleti vardır. "
(Bakınız Bilgi kitabı Fas.1-Sh.2)
Ruhsal Enerji bir bütündür. Bölünmez ve Sonsuz bir Enerjidir. Ruhsal
Enerji, Nötr bir
Potansiyeldir. Hiçbir ayırım yapmadan, faydalı-faydasız, doğru-yanlış
demeden, Madde'den Mevcudat'a uzanan yolda Her Şeyi canlandıran, yaşatan,
bilinçlendiren Bütünde tutan Potansiyeldir. Ruhsal Enerjinin Tekamüle, Evrime
İhtiyacı yoktur.
Özetle Ruh kelimesi, Hepimizi ve her şeyi yaşatan bir bölünmez
Enerji
anlamındadır.
Aslında Ruhsal Enerji Bilinmeyen, Zamansız Boyutlarda Doğal Sirküle
ortamında mevcut olan Doğal bir Vibrasyon ve Işık Gücü'dür. Onun için Bilgi
Kitabı, Ruhsal Enerji'ye, İlahi Vibrasyolar ve
Işık-Foton-Siklon Gücü
de demektedir.
Bu Sonsuz Titreşim Kaynağının, Doğal Sirküle ortamında
kıpırdanmasından, dalgalanmasından meydana gelen ilk Varlıklar, Evrimleri
Sonucu ulaştıkları yüksek Bilgi ve yüksek Teknolojiyle, Bu Sonsuz Kaynaktan
intişar eden Vibrasyonları denetim altına almışlar, Koydukları Evrensel
Yasalar ve kurdukları Evrensel Sistemler çerçevesinde,
mezkur Doğal Enerji Gücünü, doze ederek yani Enerji Gücünü her Boyuta göre
azaltarak kademe
kademe diğer boyutlara yansıtmışlar, Çeşitli değişim ve gelişimlerden sonra
içinde bulunduğumuz Varoluşları ve Yaşamları yaratmışlardır.
Bu Doğal Vibrasyon Kaynağı, Sonsuz Gücünü, Sonsuz
Titreşimlerini Foton' arla yani Işık ile (Işığın bütün elektro manyetik tayfı
ile) Ezelden, Ebede yaymaktadır. Yani Ruhsal Enerji aslında Evrensel
Boyutların çok ötelerinden gelen Sonsuz Güç Fotonları'dır.
Bu nedenle Bilgi Kitabı, Ruhsal Enerjiye, Işık Foton Siklon Gücü de
demektedir. Yani Ruhsal Enerji Foton Kaynaklı Enerjilerin Bütünüdür.
Bu nedenle Ruhsal Enerji'ye, Kozmik Enerji de denmektedir. Zira Kozmik
Enerji tüm Işık Kaynaklı Enerjileri bünyesinde toplayan Enerji Bütünü'dür.
Dünya kavramıyla basit
olarak Ruhsal Enerji, Elektro Manyetik bir Enerjidir. Her bir Galaksinin, Her bir Güneş
Sisteminin, Elektro Manyetik Gücü, yani Ruhsal Enerjisi (Güç ve frekans olarak) değişiktir. Ruhsal Enerjiyi esas olarak, Galaksilerin
ve Güneş Sistemlerinin içindeki Güneş'ler
temin etmektedir.
Ayrıca Tüm Güneşler, mevcut güç ve frekanslarına göre Evrendeki
diğer Güneşler tarafından Birleşik Kap nizamına uygun olarak desteklenmekte,
Enerjilerini birbirlerine aktarmaktadırlar.
Bilgi Kitabı (Fas.5-Sh.56) da Ruh için " .... Nüvesi plazmadır.”
denmektedir.
(Bakınız Bilgi kitabı Fas.5-Sh.56)
Bu Bilgide
Ruhsal Enerji aslının yani
özünün
Plazma olduğu açıklanmaktadır.
Buradaki Plazma tabiri, Kan'da bulunan ve içinde akyuvar ile
alyuvar' ların yer aldığı sıvı değildir. Maddenin Katı, Sıvı, Gaz halinden başka çok yüksek sıcaklıklarda ortaya çıkan 4.cü hali
daha vardır. Maddenin çok yüksek sıcaklıklarda ortaya çıkan, Dinamik akışkan haline
Plazma denmektedir. Diğer bir ifadeyle
Plazma, Eriyik halindeki Atomlardan ve Atom altı parçacıklardan oluşan bir
Çorba halidir.
Düşen Yıldırım, Fırtınalı havalarda çakan şimşek, ve elektrik kaynağının
ucundaki (bakılamayacak kadar) parlak akıcı yoğun ışık,
maddenin Plazma halinin Dünya örnekleridir.
Üstat Ergun Arıkdal kanalıyla alınan, ancak yayınlanmamış olan Sirius Misyonu
celselerinde, Sirius orijinli Yüksek Varlıklar tarafından "Ruh'un ELEKTRON akışı olduğu"
açık olarak bildirilmiştir.
(Bakınız Sirius Misyonu Celse-3)
Yani Ruh'un nüvesi, özü olan Plazma, elektronlardan, atom ve atom altı
parçacıklardan oluşan dinamik, yoğun ve akıcı bir enerjidir. Bilgi Kitabı,
bu enerjiyi Bizlerin algılayabilmesi için Plazma olarak tarif etmektedir.
|
Not. Güneşimiz Nükleer tepkimeyle Işık ve Enerji üretmektedir. Güneşin içi 15 milyon,
dışı 5 bin derece civarında sıcaktır. Bizim Güneş'imizin ve Kozmos'daki tüm
Güneşlerin kütleleri Plazma
halindedir. Güneşteki patlamalarla, Güneşlerden görünen ve görünmeyen Işık
şeklinde Plazma
Kütleleri dalgalar halinde boşluğa fışkırmaktadır. Yüksek enerji
taşıyan Plazma dalgaları iyonizedir yani elektriksel-manyetik alana sahiptir
ve saniyede en az 400 km. süratle Güneş Rüzgarları
olarak Dünyamıza ulaşır. Bütün madde ve mevcudata yaşam enerjisi aktarırlar.
Bilinen Tüm Kozmos'un % 98 inin Plazma halinde olduğu tespit edilmiştir.
|
Güneş'imizden her salise milyonlarca ton Plazma yani
Fotonlar, Elektronlar, Atom altı parçacıklar ve Atomlar fışkırmaktadır.
Bu Plazma fışkırmaları, Görünen ve görünmeyen ışıklar halinde Dünyaya
ulaşır. Bu Ruhsal Enerjidir. Görünen ve görünmeyen ışıklar halindeki atomik
ve atom altı parçacıklar, hiçbir engele takılmadan Dünya maddesini de
delerek geçerler ve geçiş sırasında sahip oldukları elektro manyetik alan
enerjilerini foton dalgaları halinde Dünya maddesine aktararak madde
vibrasyonunu sağlar ve Atomik Bütünü Bütünde tutar.
DKB tarafından yayınlanan IŞIK adlı kitabın 22.ci sahifesinde SİSTEM' den alınan bir mesajda
şöyle denmektedir.
"Sizin Güneş Sisteminizin çıkış kapısı SATÜRN' dür, burası 7. Boyuttur ve buraya kadar Evrimleşerek
Gelebilmeyi Başaran herkesin burada ALFA Enerji Hattı kesilir ve Varlık Ruhsal Gücüne Sahip
çıkar.
Bundan sonra onun Işık Bedenine yani Özüne BETA Enerji Hattı Bağlanır. Bu Hat da Sizi BETA
NOVA Enerjisine bağlar."
(Bakınız IŞIK - Sh.22)
Bu ifade, Güneş Sistemlerinin içindeki Güneşlerden yayılan Ruhsal Enerjilerin
güç ve frekansları değişik olduğunu teyit etmektedir.
Nitekim, yukarıdaki ifade de, içinde
bulunduğumuz Güneş Sistemindeki Ruhsal Enerjiyle (Alfa Enerjisiyle) yaşayarak Evrimini bitiren ve Beta Nova'da yaşamaya hak kazanan varlığa, Beta Nova'da
yaşayabilmesi için Beta Nova Ruhsal enerjisi bağlanması gerektiği açıklanmaktadır.
Yine Bilgi Kitabı'nın basımından sonra alınan Sistem'den 6.7.2003 tarihli
tebliğde "Galaktik Boyutlarda Tanrısal Enerji ile
Dünya planında bulunan Ruhsal Enerji yoktur. Onlar Ruhsal Enerjilerini daha
değişik Boyutlardan alırlar." denmektedir. (Bakınız
6.7.2002 tarihli tebliğ)
Bu
Bilgide Ruhsal Enerjilerin güç ve
frekanslarının Her Galaktik Boyutta değişik olduğunu teyit etmektedir.
"RUH Sizlerin Vücudunda değildir. Ancak Bedeninizde yaşamınız
boyunca RUH ENERJİSİ'ni alan bir Merkeziniz vardır."
(Bakınız Bilgi kitabı Fas.47-Sh.672)
Bu Enerji, Beynin Odak noktasına bağlı bir Enerji Telidir.
................ Bu Enerji telinin Beden ile alakasının
kesilmesi, Ölüm denilen Olayı gerçekleştirir. (Bakınız Bilgi kitabı
Öz.Ek.5-Sh.873)
Ruhsal Enerji, İnsan Bedeninin içinde değildir. İnsan Bedeninde (Yaşamı
Boyunca) Ruhsal Enerji' yi alan bir Merkez vardır. Bu Enerji Merkezi, İnsan
Beyninin Odak noktasındadır. Beynimizin
odak noktasında bulunan merkezde ÖZ'dür. Yani Evrim Özü'müzdür.
Ruhsal Enerji Güneşimizden gelen Elektro Manyetik bir enerjidir.
Güneşimiz var olduğu sürece Ruhsal Enerji hiçbir şekilde kesilmez.
Madde, Ruhsal Enerji ile yaşamaktadır. Yani madde varsa Ruhsal Enerji
vardır. Ruhsal Enerjinin kesilmesi Tüm Güneş Sisteminin, Maddenin ve
Mevcudatın dağılması demektir.
|
Sonuç :
Eski Bilgilerde Ruh kelimesiyle anlatılan, Ruhsal Enerji ve
Öz'ün birlikte olması halidir.
Ruhsal Enerji bölünmez bir bütündür. Ruhsal Enerji, Tüm Maddeyi ve Fizik Bedenlerimizi yaşatan, çalıştıran, Elektro manyetik bir Enerji
akışıdır. Diğer bir ifadeyle Ruhsal Enerji, Atom ve Atomlardan meydan gelen
tüm maddeleri yaşatan, birleştiren, çalıştıran, işleten, bir arada tutan ve geliştiren
atom ve atom altı parçacıklarından oluşan elektro manyetik ve yoğun Vibrasyonel bir
güçtür.
Ruhsal Enerjiyi esas olarak,
Galaksilerin-Güneş Sistemlerinin içindeki Güneş'ler temin etmektedir. Tüm
güneş sistemleri de birbirlerini birleşik kaplar nizamına göre enerji
olarak desteklemektedir. Bizim Güneş Sistemimizin Ruhsal Enerjisi de, Güneşimiz tarafından verilmektedir. Güneşimizden yayılan Ruhsal Enerji
Tüm canlılara ve maddeye hayat vermekte, maddeyi Bütünde tutmaktadır.
|
Yazım tarihi : 20.12.2004 -Orhan Öz |
|