"
Henüz Hakikatlerin
Bilinmediği Boyutlarda, bu Öz ile Ruhsal ipliğin bağlanış
Bütünlüğüne RUH derler. Halbuki Ruh İnsanın içinde değildir. O, Evrensel
Bütünlüğü kapsayan bir Bütünsel Güçtür. Her şey Var olurken, bu Bütünlük de
aynı anda Var olmuştur. "
(Bakınız Bilgi kitabı Öz.Ek-Sh.841)
"
Bilgi Kitabının başındaki Bilgilerde Ruhun Bedende imiş gibi gösterilişi, o
Dönemdeki Bilinçlerin bugüne kadar alışıla gelmiş Bilgilerine ters düşmemek
için devreye alınmış Bilgilerdir."
(Bakınız Bilgi kitabı Öz.Ek.5-Sh.872)
Bilgi Kitabı'nın yukarıdaki ifadesinden anlaşılacağı
üzere Dinsel bilgilerde ve Bilgi Kitabının başlangıç bilgilerinde RUH
kelimesiyle ; Öz yani Evrim Özü ile Ruhsal ipliğin yani
Ruhsal Enerji'nin birlikteliği anlatılmıştır. Diğer bir ifadeyle
Ruh dendiği zaman bugünkü bilincimizle 2 kavramı anlamamız lazımdır. 1.cisi
Öz'dür. Yani Evrim Özü'dür.
2.cisi Ruhsal Enerji'dir.
1. Ruh kelimesinin içinde barındırdığı 2.ci kavram Öz'dür. Yani Evrim Özü'dür.
ÖZ, bir Varlığın
varoluş programını Gen şifresi ile müşterek olarak devreye aldığı bir Güç Odağıdır.
"Sizin
Çekirdek Özünüzün Enerjisi, Nötron ve Protonu tutarak sonunda Sizin Atomik
Bütünleşmenizi temin eder."
(Bakınız Bilgi kitabı Fas.2-Sh.13)
Öz en basit tarifle, Evrim için yola çıkan ve madde ile
birleştirilmiş Enerjidir.
Atom basit olarak 3
temel parçadan ibarettir. Atom'un merkezinde (+) pozitif elektrik yüklü
proton
ile (0)nötr yüklü nötron'un yapışık olduğu bir çekirdek
bulunur. Proton ile nötron'u bir arada tutan Enerjiye, Dünya biliminde
Nükleer Güç denmektedir. Bilgi Kitabı ise proton ile nötron'u bir arada
tutan enerjiye ÖZ demektedir. Bir Atom dahi kendi Atomik bütününü
tutacak bir mikro programa sahiptir. İşte bu programa ÖZ denmektedir. Bu Öz, Rabsal bir güç yumağıdır.
Öz, Rabsal bir software'dir. Öz, Rabsal bir güç odağıdır.
Evrim yolu'nun
başında olan Bu Öz'e Hakiki İnsan oluncaya kadar Evrim Özü denmektedir.
Atomun Öz'ü ile 7
katmanlı enerjisel yörüngesi Atomun Işık Beden'idir. Bu Mikro enerji
yani Atom, Evrim yolundaki sonsuz zaman süreçlerinde Atomlarla birleşir, Molekül olur, Moleküllerle birleşir Hücre olur,
Hücrelerle birleşir, Bedenler olur, Bedenlerden Bedenlere geçer, her
değişimde değişik enerjilerle ve gen programlarıyla aşılanır, her değişimde yaşadığı olaylarla
şuur ve bilinç kazanır, Işık
bedeni yani Özü-Varoluş programı güçlenir, daha çok ve güçlü ruhsal enerji çeker,
İnsan bedeni taşımaya hak kazandığında ise Tanrısal Genlerle ve Tanrısal
Enerjilerle aşılanır. Bilinç Evrimine alınır. Bilinç Evrimi
sonunda Evrim Özü Hakiki İnsan vasıflarını kazanınca Özgen olur.
Özgen olunca Evrim
yani Değişim biter, ölümsüz yaşam boyutlarında bilgi ve bilinç artımı
olarak tarif edilebilen Tekamül ise sonsuza kadar sürer.
Varoluşta bütün
Evrim Öz'leri eşittir.Yani Bütün Evrim Öz'leri aynı kapasiteye sahip eşdeğer
Güçlerdir. Ancak Evrim Programlarına göre daldıkları Boyutlardaki
reenkarnasyon
süreçlerinde karıştıkları olayların etkisiyle kazanılanı şuur ve bilinç her
Öz'de
ayrı ayrıdır. Bu nedenle Tanrı, Öz'ü yaratır. Öz ise kendini yaratır. Bu
Evrim Tablosunun değişmez kuralıdır.
Kozmos'ta varolan Bütün Varlıklar, bildiğimiz ve
bilmediğimiz bütün mevcudat, kendi boyutlarının Evrim süreçlerini
tamamlayarak, bugünkü bilinçlerine ve boyutlarına ulaşmışlardır.
Varolan her varlık istisnasız Evrime tabidir.
Bedenimizde Ruhsal Enerjiyi alan bir merkez bulunmaktadır. Bu merkez, Beynimizin odak noktasında bulunan
ÖZ'dür.
Yani Evrim Özü'müzdür. Evrim Özü, minik bir ışık topu-ışık küresi halindedir.
Tüm bilincimiz, geçmişimiz ve düşünce intişar merkezimiz burasıdır.
Dünyada beden kazanırken Cenin'e ışınlanan, Ölüm
zamanında ise bedeni terk ederek kazandığı boyut ortamına ışınlanarak alınan
ÖZ'dür. Yani Evrim Özü'dür.
Evrim Özü, Güneşten her an fışkırarak gelen ve Dünya maddesini delerek
geçen atom altı parçacıklarının elektro manyetik
alanlarından aldığı foton dalgalarıyla, hem düşünce ve hem de elektrik üretir.
Ürettiği
enerjiyi tüm hücrelerine sevk ederek yaşamı sağlar.
Heplik Boyutu içersinde Evrim yolunda olan Varlıklar, Kendi yaşamlarını sağlayacak olan
Ruhsal Enerjiyi kendi güçleriyle alamazlar. 18.ci Evrim Boyutu bitirilinceye
kadar Evrim Öz'lerinin içinde bulunduğu Bedenlerin yaşam enerjisi,
yani Ruhsal Enerjisi Yüksek Benlikler kanalıyla sağlanır.
"Bir
Bebeğin transfer işi yukarıda bahsettiğimiz Sisteme bağlı olarak, Sistemde
ilk Özgen ile Evrim Özü Birleştirilir. Ve yapacağı Göreve göre Programlanır.
Artık o bir küçük Işık Topudur. Ve Gücü birçok
Enerjiden daha Güçlüdür. Anne yatağındaki Döllenme İşlemi, işte bu Işık Topu ile
olmaktadır. O Enerji Topu Sperm ile Tohumu
Birleştiren bir Katalizördür."
(Bakınız Bilgi kitabı Fas.40-Sh.547)
Yukarıdaki bilgiden anlaşılan
şudur.
Evrim Özü,Dünya'ya ışınlanmadan önce kendini yaratan Yüksek Benliğinin
Özgen'iyle birleştirilmektedir. Yani Evrim Özü ile Yüksek Benlik (Özgen) arasında
bir enerji bağı-enerji kanalı yaratılmaktadır. Evrim Özü 7 Enerji
Bölümünden oluşan bir bütündür. İçine gireceğimiz Beden şekline göre
enerji damarları bulunmaktadır. Bu nedenle Evrim Özüne, Işık Beden de denir. Evrim Özü, Yüksek Benliğimizin
Tanrısal Enerjisi, Gücünü ve Gen şifresini taşıyan bir parçasıdır.
Bu enerji bağı nedeniyle tüm yaşam süresince
yaptığımız her şeyden, başımıza gelen her olaydan, tüm sevinç ve
üzüntülerimizden, kararlarımızdan, duygularımızdan, kısaca her şeyimizden
Yüksek Benliğimiz anında haberdar olmaktadır. Dinsel bilgilerde açıklanan
(Tanrı Size Şahdamarınızdan daha yakındır.)
ifadesi
bu hususu açıklamaktadır.
Bu enerji bağlantısı aynı zamanda, Yüksek Benliğimizin istek, görüş ve
uyarılarını (Bilinç açıklığı nispetinde) kısık veya yüksek dürtüler
halinde Bize ulaştırmaktadır.
Bu Ruhsal Enerji bağına Gümüş Kordon tabir edilir. İnsan her
Beden kazandığında, aynı Ruhsal Enerji bağı kendisine
bağlanır. Yani İnsan her Beden kazandığında aynı Yüksek Benliğine bağlanır ve Bu değişmez bir kanaldır.
Herkesin Yüksek Benliği ayrıdır.
İnsan, Bütün yaşamlarında elde ettiği
Bilgiyi, Tecrübeyi, hazları, duyguları, Ruhsal bağı kanalıyla , hem Yüksek
Benliğine iletir, Hem de Hücre özüne (Evrim Özü'ne) kaydeder, aynı zamanda kendi Ruhsal Sandığımıza
(Spadyum'daki
Bilgisayar kayıtlarına) aktarmaktadır.
O Sandık,O kişinin Çeyiz Sandığı olmaktadır.
Buna Akaşik Kayıtlar da denmektedir. İnsan bedeniyle yaptığımız
tüm reenkarnasyon
kayıtlarımız eksiksiz Akaşik Kayıtlarda saklıdır. Özetlersek, Yaşam Kayıtlarımız, Yüksek Benliğimize,
Hücre özümüze ve Çeyiz Sandığına olmak
üzere 3 yere anında manyetik izler olarak kayıt edilmektedir.
2. Ruh kelimesinin içinde barındırdığı 2.ci kavram Ruhsal Enerji'dir.
" Ruh
bir Küldür, Bölünmez. ..... Ruhunuz
Kül Enerjinin içinde olduğu için, hiçbir zaman Bölünmez."
(Bakınız Bilgi kitabı Fas.11-Sh.131)
"
Ruh Sizi yaşatan bir Enerjidir. O aslında bölünmez bir Bütündür. Tekâmüle
ihtiyacı yoktur."
(Bakınız Bilgi kitabı Fas.26-Sh.337)
Bilgi Kitabı Fas.11-Sh.132 de
" Ruh
Enerjisi, bulunduğu Varoluş Ortamından milyarlarca yıl Neşriyat
yapmaktadır. O vardır, Ölümsüzdür. Ne azalır, ne kaybolur. O bir Kadir
Enerjidir."
denmektedir.
(Bakınız Bilgi kitabı Fas.11-Sh.132)
"
Unutmayın ki, Ruhun ne Yaşı, ne Cinsiyeti, ne de
Milleti vardır. "
(Bakınız Bilgi kitabı Fas.1-Sh.2)
RUHSAL ENERJİ bir BÜTÜNDÜR. BÖLÜNMEZ VE SONSUZ bir ENERJİDİR. Ruhsal Enerji, NÖTR BİR
POTANSİYELDİR. Hiçbir AYIRIM yapmadan, faydalı-faydasız, doğru-yanlış
demeden, Madde' den Mevcudat' a uzanan yolda HER ŞEYİ canlandıran, yaşatan,
bilinçlendiren BÜTÜNDE tutan Potansiyeldir. Ruhsal Enerjinin TEKAMÜLE-EVRİME
İHTİYACI YOKTUR.
Özetle RUH kelimesi, HEPİMİZİ ve HER ŞEYİ yaşatan bir bölünmez ENERJİ
anlamındadır.
Aslında RUHSAL ENERJİ Bilinmeyen, Zamansız Boyutlarda DOĞAL SİRKÜLE
ortamında mevcut olan DOĞAL bir VİBRASYON ve IŞIK GÜCÜ' dür. Onun için Bilgi
Kitabı, RUHSAL ENERJİYE, İLAHİ VİBRASYONLAR da, IŞIK-FOTON-SİKLON Gücü
de demektedir.
Bu Sonsuz Titreşim Kaynağının, Doğal Sirküle ortamında
kıpırdanmasından-dalgalanmasından meydana gelen ilk Varlıklar, Evrimleri
Sonucu ulaştıkları yüksek Bilgi ve yüksek Teknolojiyle, Bu Sonsuz Kaynaktan
intişar eden VİBRASYONLARI denetim altına almışlar, Koydukları EVRENSEL YASALAR ve kurdukları EVRENSEL SİSTEMLER çerçevesinde,
mezkur Doğal Enerji Gücünü, doze ederek yani Enerji Gücünü her Boyuta göre
indirgeyerek kademe
kademe diğer boyutlara yansıtmışlar, Çeşitli değişim ve gelişimlerden sonra
içinde bulunduğumuz Varoluşları ve Yaşamları yaratmışlardır.
Bu Doğal Vibrasyon Kaynağı ; Sonsuz Gücünü, Sonsuz
Titreşimini FOTON' larla yani IŞIK ile ( IŞIK' ın, tüm elektro manyetik tayfı
ile ) Ezelden-Ebede yaymaktadır. Yani RUHSAL ENERJİ aslında Evrensel
Boyutların çok ötelerinden gelen SONSUZ GÜÇ FOTONLARI' dır.
Bu nedenle Bilgi Kitabı, Ruhsal Enerjiye, IŞIK FOTON SİKLON GÜCÜ de
demektedir. Yani Ruhsal Enerji FOTON Kaynaklı Enerjilerin Bütünüdür.
Bu nedenle Ruhsal Enerji'ye, KOZMİK ENERJİ de denmektedir. Zira Kozmik
Enerji tüm IŞIK Kaynaklı Enerjileri bünyesinde toplayan Enerji Bütünü'dür.
Dünya kavramıyla basit
olarak Ruhsal Enerji, Elektro Manyetik bir Enerjidir. Her bir Galaksinin, Her bir Güneş
Sisteminin, Elektro Manyetik Gücü, yani Ruhsal Enerjisi (Güç ve frekans olarak) değişiktir. Ruhsal Enerjiyi esas olarak, Galaksilerin
ve Güneş Sistemlerinin içindeki Güneş'ler
temin etmektedir.
Ayrıca Tüm Güneşler, mevcut güç ve frekanslarına göre Evrendeki
diğer Güneşler tarafından Birleşik Kap nizamına uygun olarak desteklenmekte,
Enerjilerini birbirlerine aktarmaktadırlar.
Bilgi Kitabı (Fas.5-Sh.56) da Ruh için " .... Nüvesi plazmadır.”
denmektedir.
(Bakınız Bilgi kitabı Fas.5-Sh.56)
Bu Bilgide
Ruhsal Enerji aslının yani
özünün
Plazma olduğu açıklanmaktadır. Buradaki Plazma tabiri, Kanımızda bulunan ve içinde akyuvar ile
alyuvar' ların yer aldığı sıvı değildir. Maddenin Katı, Sıvı, Gaz halinden başka çok yüksek sıcaklıklarda ortaya çıkan 4.cü hali
daha vardır. Maddenin çok yüksek sıcaklıklarda ortaya çıkan, Dinamik akışkan haline
Plazma veya Maddenin 4.cü hali denmektedir. Diğer bir ifadeyle
Plazma, Eriyik halindeki Atomlardan ve Atom altı parçacıklardan oluşan bir
Çorba halidir.
Üstat Ergun Arıkdal kanalıyla alınan, ancak yayınlanmamış olan SİRUS MİSYONU
celselerinde, Sirius orijinli Yüksek Varlıklar tarafından "Ruh'un ELEKTRON akışı"
olduğu açık olarak bildirilmiştir.
(Bakınız Sirius Misyonu Celse-3)
Yani Ruh'un nüvesi, özü olan Plazma ; Elektronlardan, atom ve atom altı parçacıklardan oluşan
dinamik, yoğun ve akıcı bir enerjidir. Bilgi Kitabı, bu enerjiyi Bizlerin algılayabilmesi için,
Maddenin 4.cü hali olan Plazma olarak tarif etmektedir. Düşen Yıldırım, Fırtınalı havalarda çakan
şimşek, ve elektrik kaynağının ucundaki (bakılamayacak kadar) parlak akıcı yoğun
ışık, maddenin Plazma halinin Dünya örnekleridir.
|
Not. Güneşimiz Nükleer tepkimeyle Işık ve Enerji üretmektedir. Güneşin içi 15 milyon,
dışı 5 bin derece civarında sıcaktır. Bizim Güneş'imizin ve Kozmoz'daki tüm
Güneşlerin kütleleri Plazma
halindedir. Güneşteki patlamalarla, Güneşlerden görünen ve görünmeyen Işık
şeklinde Plazma
Kütleleri dalgalar halinde boşluğa fışkırmaktadır. Yüksek enerji
taşıyan Plazma dalgaları iyonizedir yani elektriksel-manyetik alana sahiptir
ve saniyede en az 400 km. süratle Güneş Rüzgarları
olarak Dünyamıza ulaşır. Bütün madde ve mevcudata yaşam enerjisi aktarırlar.
Bilinen Tüm Kozmos'un % 98 inin Plazma halinde olduğu tespit edilmiştir.
|
Güneş'imizden her salise milyonlarca ton Plazma yani
Fotonlar, Elektronlar, Atom altı parçacıklar ve Atomlar fışkırmaktadır.
Bu Plazma fışkırmaları, Görünen ve görünmeyen ışıklar halinde Dünyaya
ulaşır. Bu Ruhsal Enerjidir. Görünen ve görünmeyen ışıklar halindeki atomik
ve atom altı parçacıklar, hiçbir engele takılmadan Dünya maddesini de
delerek geçerler ve geçiş sırasında sahip oldukları elektro manyetik alan
enerjilerini foton dalgaları halinde Dünya maddesine aktararak madde
vibrasyonunu sağlar ve Atomik Bütünü Bütünde tutar.
DKB tarafından yayınlanan IŞIK adlı kitabın 22.ci sahifesinde SİSTEM' den alınan bir mesajda
şöyle denmektedir.
"Sizin Güneş Sisteminizin çıkış kapısı SATÜRN' dür, burası 7. Boyuttur ve buraya kadar Evrimleşerek
Gelebilmeyi Başaran herkesin burada ALFA Enerji Hattı kesilir ve Varlık Ruhsal Gücüne Sahip
çıkar.
Bundan sonra onun Işık Bedenine yani Özüne BETA Enerji Hattı Bağlanır. Bu Hat da Sizi BETA
NOVA Enerjisine bağlar."
(Bakınız IŞIK - Sh.22)
Bu ifade, Güneş Sistemlerinin içindeki Güneşlerden yayılan Ruhsal Enerjilerin
güç ve frekansları değişik olduğunu teyit etmektedir.
Nitekim, yukarıdaki ifade de, içinde
bulunduğumuz Güneş Sistemindeki Ruhsal Enerjiyle (Alfa Enerjisiyle) yaşayarak Evrimini bitiren ve Beta Nova'da yaşamaya hak kazanan varlığa, Beta Nova'da
yaşayabilmesi için Beta Nova Ruhsal enerjisi bağlanması gerektiği açıklanmaktadır.
Yine Bilgi Kitabı'nın basımından sonra alınan SİSTEM'den 6.7.2003 tarihli
tebliğde "Galaktik Boyutlarda Tanrısal Enerji ile
Dünya planında bulunan Ruhsal Enerji yoktur. Onlar Ruhsal Enerjilerini daha
değişik Boyutlardan alırlar." denmektedir. (Bakınız
6.7.2002 tarihli tebliğ) Bu
Bilgide Ruhsal Enerjilerin güç ve
frekanslarının Her Galaktik Boyutta değişik olduğunu teyit etmektedir.
"RUH Sizlerin Vücudunda değildir. Ancak Bedeninizde yaşamınız
boyunca RUH ENERJİSİ'ni alan bir Merkeziniz vardır."
(Bakınız Bilgi kitabı Fas.47-Sh.672)
Bu Enerji, Beynin Odak noktasına bağlı bir Enerji Telidir.
................ Bu Enerji telinin Beden ile alakasının
kesilmesi, Ölüm denilen Olayı gerçekleştirir. (Bakınız Bilgi kitabı
Öz.Ek.5-Sh.873)
Ruhsal Enerji, İnsan Bedeninin içinde değildir. İnsan Bedeninde (Yaşamı
Boyunca) Ruhsal Enerji' yi alan bir Merkez vardır. Bu Enerji Merkezi, İnsan
Beyninin Odak noktasındadır. Beynimizin
odak noktasında bulunan merkezde ÖZ'dür. Yani Evrim Özü'müzdür.
Ruhsal Enerji Güneşimizden gelen Elektro Manyetik bir enerjidir.
Güneşimiz var olduğu sürece Ruhsal Enerji hiçbir şekilde kesilmez.
Madde, Ruhsal Enerji ile yaşamaktadır. Yani madde varsa Ruhsal Enerji
vardır. Ruhsal Enerjinin kesilmesi Tüm Güneş Sisteminin, Maddenin ve
Mevcudatın dağılması demektir.
Ruhsal Enerjiyi alan Beynimizin odak noktasında olduğu belirtilen
Evrim Özü'müzdür. Evrim Özü, planlanan-ayarlanan vakti zamanı geldiğinde veya öngörülen şartlar
oluştuğunda
kendini otomatik olarak Ruhsal Enerji alımına kapatmaktadır. Yani Ruhsal Enerji gelmesine rağmen,
Evrim Özü'müz (Yüksek Benliğin onayı ile) Ruhsal Enerji alımını
durdurmaktadır. Ruhsal Enerji alımının durdurulması Ölüm'dür.
Ancak Enerji alımı kesilen ve Ölen, Biyolojik Beden yani Dünya
Bedenidir. Evrim Özü yani Işık Beden Ruhsal Enerji alımına devam eder.
Bilgi Kitabı'nın aşağıdaki açıklamasında belirtildiği üzere, Evrim Özü,
genellikle tedrici ışınlama şeklinde yani hemen ölüm anında değil de
biyolojik Beden toprağa verildikten sonra frekansının ulaştığı Boyuta
ışınlanarak alınır.
"Sizlerin Dünyayı terk ediş zamanınız geldiğinde, Ölüme bir
Hazırlanış Ortamı
hazırlarsınız. Ondan sonra geri kalan Ortam, Sistemden idare
edilir. Ya gönderilir ya da döndürülürsünüz. Bu Sizin Karma Yasanıza bağlıdır.
Siz Son anınızda Beyin Sinyalinizdeki Ölüm Sinyali Çanını
çaldığınız an, Sistem devreye girer. Şayet o bulunduğunuz an, Sizin Karma Yasanıza
eşdeğer ise, Tedrici Işınlanma Ortamı tatbik edilir.
Yahut da, daha yapılacak Görevleriniz veya yakınlarınızın
Size ihtiyacı var ise, Erteleme İşlemi devreye sokulur. Bu Kaderi Plan değişikliği
tamamen Planın Yardımları ile yürütülür."
(Bakınız Bilgi kitabı Fas.42-Sh.578)
Gerekli hallerde de Evrim Özü'müzdeki programı değiştirebilen, ölüm zamanını ileri ve geri alabilen,
hatta Kaderi Planımızı değiştirebilen Yüksek Benliğimiz aracılığıyla
SİSTEM 'dir.
Ruhsal Enerji gelmeyince Beyin fonksiyonlarını
durmakta, Beyin enerji göndermediği için tüm hücresel faaliyetler sekteye uğramaktadır. Ruhsal Bilgilerin, "Sizin beden
hücreleriniz ölüme programlanmıştır. İsterseniz ve Hücrelerinize gerekli talimatı
verebilirseniz. Yani Beyninizin Kompitur programını değiştirebilirseniz.
Ölümü bile yenebilirsiniz." demesinin nedeni budur.
Ölümle geride kalan Biyolojik Beden
ise Kemikten, Etten yapılmış bir Vasıtadır. Enerjisi kesilmiş bir Robottur.
Ruhsal Enerji kesilince, Evrim Özü, ulaştığı Boyuta ışınlanarak Bedeni terk
etmektedir. Yaşam enerjisi alamayan Hücreler de yavaş yavaş dağılmakta, Beden yaratıldığı maddelerin
moleküllerine, atomlarına ayrılarak, yeni maddeler ve mevcudatlar oluşturmak
üzere Doğaya dönmektedir.
Bilgi Kitabı Sh.726 da "
İnsanlık Ruhsal Yansımalara Düşünce ile ulaşır." denmektedir.
( Bakınız Bilgi kitabı Fas.51-Sh.726 )
Evrim Özü'müz ne kadar
çok düşünce üretirse, ürettiği düşünceler ne kadar geniş vizyonlu, detaylı,
kaliteli, yoğun ve evrensel olursa, içinde bulunduğu Bedenin hücreleri
de aynı nispette sağlıklı ve güçlü olmakta, Ruhsal enerjinin de gittikçe
daha üst frekanslarını algılayabilmektedir. Ruhsal enerji çok değişik
frekanslarda Dünya'ya akmakta olup her frekans ait olduğu Boyutun enerji ve
bilgilerini taşımaktadır.
Dünya Evrim Planına uygun olarak Dünya Evrimini tamamlayan ve
Hakiki İnsan olan bir varlık, hem Ruhsal Enerjisine sahip çıkarak
Ölümsüzlüğe ulaşmakta, hem de Evrimini tamamladığı son Bedenini
ışınlanabilir bir hale getirmektedir.
Ölümsüzlük için Rabsal Enerjimizi yani hücresel Vibrasyonumuzu, Bizi yaşatan Ruhsal Enerjinin
son katman Vibrasyonuna ulaştırmamız lazımdır. Ruhsal Enerji ve Fizik Beden arasındaki ilişki
bu bakımdan önemlidir. Ruhsal Enerji çekebilmek için Düşünmemiz, Düşünce
zincirleri üretmemiz
lazımdır. Daha yoğun, daha geniş, daha evrensel, daha kaliteli, daha detaylı düşünebilmek içinde
Bilgi'ye ihtiyacımız vardır.
|
Sonuç :
Eski Bilgilerde RUH kelimesiyle anlatılan RUHSAL ENERJİ ve ÖZ'ün yani EVRİM
ÖZÜ'nün birlikteliğidir.
Ruhsal Enerji bölünmez bir bütündür. Ruhsal Enerji, Tüm Maddeyi ve Fizik Bedenlerimizi yaşatan, çalıştıran, Elektro manyetik bir Enerji
akışıdır. Diğer bir ifadeyle Ruhsal Enerji, Atomu ve Atomlardan meydan gelen
her şeyi yaşatan, çalıştıran, bir arada tutan ve geliştiren yoğun, dinamik
atom ve atom altı parçacıklarından oluşan elektro manyetik Vibrasyonel bir
güçtür.
Ruhsal Enerjiyi esas olarak,
Galaksilerin-Güneş Sistemlerinin içindeki Güneş'ler temin etmektedir. Tüm
güneş sistemleri de birbirlerini birleşik kaplar nizamına göre enerji
olarak desteklemektedir. Bizim Güneş Sistemimizin Ruhsal Enerjisi de, Güneşimiz tarafından verilmektedir. Güneşimizden yayılan Ruhsal Enerji
Tüm canlılara ve maddeye hayat vermekte, maddeyi Bütünde tutmaktadır.
Ruhsal Enerjiyi almaktan vazgeçen, Kaderi Plan gereği Ruhsal Enerjiyi kesen Beynimizdir.
Yani
Özümüz, yani Yüksek Benliğimizdir. Ruhsal Enerjinin kesilmesi ise Fiziksel Ölüm'dür.
Biz Dünya'ya gelirken Öz'ümüz (Evrim Özü'müz) bir Enerji
Topu-bir Işık Topu olarak döllenme ortamına ışınlamakta, bu Enerji Topu,
sperm ve yumurtayı birleştiren bir katalizör görevi yaparak Bedeni
üretmeye başlamaktadır. Ölüm halinde de bu işlemin tersi olmaktadır.
Yani gelirken ışınlanan Işık Topu-Enerji Topu, kazandığı tüm deneyim ve
bilgilerle bedenden ayrılarak geldiği yere veya ulaştığı yere ışınlanarak
alınmaktadır. Geride kalan Biyolojik Beden ise var olduğu molekül ve atomlara
dönüşerek yeni mevcudatların yaratılmasında rol almaktadır.
Dünya Evrimini hedefi, Bedensel yani hücresel frekansımızın seviyesini,
Bizi yaşatan Ruhsal Enerjinin son katman Vibrasyon seviyesine çıkarmamızdır.
Bu da Bilgiyle, Bilinçle, Sevgiyle, Hoşgörüyle, Sabırla, Acı ve tatlı Dünya
tecrübelerinin Evrim Özü'nde bıraktığı tesirlerle olmaktadır.
Bilgi ve Bilincimiz arttıkça, daha çok Ruhsal Enerji ve Kozmik
yansımalar çekerek, Bedensel Vibrasyonumuzu yükselttiğimiz için, her an,
her vesileyle Bilgi peşinde koşmamız gerekmektedir. Bilgi de, Bilgi
ve Sevgi yolunda Disiplinle çalışarak, araştırarak elde edilmektedir. Bilgi de,
Sevgi de
verdikçe, paylaştıkça ve yansıttıkça çoğalmaktadır.
"Söylenecek
birçok sözün içinden önce SEVGİ'yi, sonra BİLGİ'yi almak BANA varmaktır.
........................
SERDAR (O) "
(
Bakınız Bilgi kitabı Fas.47-Sh.656 )
|
Yazım tarihi : 20.12.2004 -Orhan Öz |
|