30) Biz İnsanlar arasında gerçek ADEM' lerin ve HAVVA' ların yaşamakta olduğunu biliyor musunuz? 13.cü Kök Irk nedir öğrenmek ister misiniz?

Gürz’ün Hayat Boyutunda var edilen Adım, Havam ve Ateşim adlı varlıklar ( ki bu varlıklar Evrimleri sonucunda  Rab, Rahman ve Rahim olarak Gürz’ün Yönetici kadroları olacaklardır.)  yaptıkları laboratuvar çalışmaları sonucunda, Hayat Boyutunda yeni bir Varlık olan ADEM' i yaratırlar. Çünkü Alemlerin büyümesi ve gelişmesi için Doğal enerjilere, doğal titreşimlere, düşünce zincirleri yaratacak  varlıklara ihtiyaç bulunmaktadır. İlk yaratılan ADEM' ler, Erdişi'dir. Yani hem Dişi ve hem Erkek özelliğini aynı bedende  taşımaktadır. Buna tek eşli üreme denmektedir.

Üreme ve yayılma projelerinin devreye girmesiyle ADEM, ikiye ayrılır. Laboratuvar çalışmalarındaki formüllerin baş harflerinin birleşiminden, ERKEK ve DİŞİ  adları verilen, iki ayrı Varlık elde edilir. Böylelikle çift  beden üreme fonksiyonu devreye  konur.

Sonradan Erkeğe ADEM, Kadına da HAVVA ismi takılır. ADEM ve HAVVA' lar, çoğalır, Yapay Gürzlerde, Dikey tekamül programlarına alınarak Evrim yaparlar ve Bilinçlenirler. ADEM ve HAVVA' lar, ATLANTA Genlerinden aşı almışlardır.

7.ci Kuşak ve sonuncu Varlık olan İnsanoğullarını da yaratanlar  ADEM ve HAVVA' lardır. Yaratma nedeni yine aynıdır. Çünkü Evrenlerin  büyümesi ve gelişmesi için Doğal enerjilere, doğal titreşimlere, düşünce zincirleri yaratacak varlıklara  ihtiyaç bulunmaktadır. Adem-Havvalar, kendi yaratılış presedürlerinin aynısını, ancak daha kaba madde ortamında uygulayarak İnsanoğullarını yaratmışlardır.

Bilgi Kitabı  Fas.11-Sh.129 da  "Bizler Sizin ilk Anne ve Babalarınızız. Bizlerden neden korkuyorsunuz? Bir gün Siz de Bizim gibi olacaksınız.  Bizler Adem ile Havva isek, Sizler de Bizlerin çocukları, torunlarısınız." denmektedir.  ( Bilgi Kitabı Fas.11-Sh.129 için tıklayınız.)

Kaba Madde ortamları ve yeni Varoluşlar için  HAYAT BOYUTU' nda Enerji dolu bir Güneş oluşturulur. Tüm Güneşler tarafından beslenerek Makro hale getirilen bu Soğuk Enerji  topu, Enerjiye doyum sağladıktan sonra patlatılır. Ve Dünya Bilim İnsanlarının BIG BANG  dediği Büyük Patlama gerçekleşir.

Not. Füzyon :  atom çekirdeklerinin yüksek sıcaklık ve basınç altında birleştirilmesidir. Füzyon halinde çok büyük nükleer enerji açığa çıkmaktadır. Bütün Yıldızlar gibi Güneşimizde Füzyon metoduyla enerji ve ışık üretmektedir.

Ancak 1989 dan sonra Dünya’da yapılan bazı deneylerde, büyük sıcaklık ve basınç olmadan da kimyasal  yollarla  füzyon olayı realize edilmiştir. Fakat geçerliliği tam olarak kanıtlanamamıştır. Kimyasal yollarla,  yapılan füzyon’a, Soğuk Füzyon denmektedir.

Bilgi Kitabı, Soğuk Enerji  topu ifadesiyle de, Soğuk Füzyon olayını kastetmektedir. Çünkü Bilgi Kitabı Fas.44-Sh.625  de yer alan diğer bir mesajda da “Soğuk Nükleer Füzyon olayı ile lşıma elde ederiz.” denmektedir. Dolayısıyla Bilgi Kitabı,  Big Bang dediğimiz olayın, bir Soğuk Füzyon Güneş patlaması olduğunu açıklamaktadır.

Büyük Patlamayla dağılan Enerjilerin boşlukta kaybolmaması için, bunlar Helozoni Vibrasyonlarla kontrol altına alınır ve Gürz’ün Heplik Boyutu oluşmaya başlar. Hayat  Boyutu’na en yakın olan ve ilk soğuyan enerji topu DÜNYA' dır.

ADEM ve HAVVA’ lar Hayat Boyutuna çok yakın olan Üçüncü SİRİUS yani İIona Takım yıldızlarına transfer olarak ön hazırlıklarını yaparlar. Daha sonra Dünya’mıza gelerek çalışma sistemlerini ve laboratuvar nakillerini gerçekleştirirler. Cennetten çıkış olayı budur. Adem-Havva’lar, Düşünce gücü ile enerjiyi yoğunlaştırıp Su meydana getirirler. Sönmüş Volkanların külü ile birleştirilen Su, çamuru oluşturur. Çamur’a, Kozmik Işınlar  yüklenerek Amino Asitler oluşturulur. Amino Asitler oluştuktan sonra Tek Hücre, yani ilk Mikro Enerji  oluşturulur. Hücre, değişik Kozmik Enerjilere tabi tutularak çoğalması sağlanır.

Üreyen Hücrelere, değişik Galaksilerden getirilen Genler aşılanarak, çok değişik Hayvan türleri meydana getirilir. Hayvanların yaşam bilinçleri, Evrensel Bilinçle birleşerek ihtiyaçları olan Ot ve Bitkilerin ortaya çıkmasını sağlar. Bu Bitkilere değişik Enerjiler yüklenerek, bitki  türleri çoğaltılır.

Belli Evrim seviyesine ulaşarak Yaratıcı Güç kazanan yani Tanrısal Bilince uzanan ( Mesela, amacı için başka bir materyali kullanmasını beceren ) Hayvan türleri ; HAYAT BOYUTU' nda, Adem-Havva genleriyle ve Adem-Havva’ların  bedensel öz  enerjileriyle  aşılanırlar. Bu şekilde meydana getirilen Cenin ile ilk İnsan  nesli türetilir. İnsan nesli, Adem ve Havva’lardan gen aşısı aldığı için bedensel formu onlara benzemektedir. 

İlk İnsan' da Erdişi' dir. Yani ilk yaratılan İnsan'lar Dişi ve Erkek üreme organına sahiptir. Kendi kendini dölleyebilmektedir. Daha sonraları İnsanlar, Kadın ve Erkek olarak 2' ye ayrılır. Adem-Havvaların denetiminde gelişen İnsan Bedenine, çeşitli zamanlarda birçok genetik mühendislik ve gen aşılamalar yapılarak mükemmel bir İnsan nesli yaratılmaya çalışılır.

İnsan Bedeni yaratıldıktan sonra  İnsanlar, Adem-Havva'larla birlikte yaşamaya başlar. Bazı Adem-Havvalar ise doğum yoluyla İnsan Bedenine girer, Bazı Adem-Havvalar ise sadece şuurlarının bir kısmını İnsan Bedenine bağlarlar ve onların Yüksek Benliği olarak Kaba madde serüvenlerine dalarlar.

Kaba Maddeyle diledikleri deneyleri yaptılar,  Diledikleri oyunları oynadılar.Guruplar oluşturdular, istedikleri rolleri, deneyleri, dönüşümlü olarak tekrar ettiler. İstedikleri zaman çıktılar. İstedikleri zaman tekrar yeni Bedenlere girdiler.

Normal İnsanlarla ilişkiler kurarak, birlikte Yaşam Serüvenleri paylaştılar. Başlangıçta Kaba Madde kesafetinin az olması nedeniyle, haiz oldukları Tanrısal Enerji ve Bilgileri, İnsan bedeni içersindeyken bile çok rahat çektiler.

Bu nedenle Kaba Madde ortamında, Tanrısal güç ve bilgileriyle, Maddeyle ve diğer mevcudatla adeta sihirbaz gibi  oynadılar. Eşler oluşturdular, Duygusal bağlar yaşadılar, Ürediler, Aile zincirleri kurdular, Zincirleri bozdular, Yeniden kurdular. Tanrısal Enerji ve Bilinçleriyle inanılmaz deneyimler yaptılar, inanılmaz serüvenler yaşadılar. Mikro Enerjiden gelen İnsanlarla, Adem-Havva'ların  birlikte yaşadığı Bu Dönem ve Bu dönemdeki serüvenler, Mitolojideki Mitos Tanrılarının hikayeleri olarak zamanımıza kadar ulaşır.

Not.1- Akaşa Yayınlarından OMNİ adlı kitabın 121.ci Sh.de " Son derece gelişmiş toplumlar buradaki (Dünyadaki) türlerle çiftleşerek gezegende yeni ırkların ortaya çıkmasını sağladılar." denmektedir.

Not.2- Musa Peygambere indirilen Tevrat'da (Tekvin 6-2) " Allah'ın oğulları (Adem-Havvalar) Adam kızlarının (İnsanların) güzel olduklarını gördüler ve seçtiklerinden kendilerine karı'lar aldılar." denmektedir. [ Tevrat  (Tekvin 6-2)  okumak için tıklayınız. ]

Bilgi Kitabı Sh. 214 de " Cinler ile İnsanları aynı Düzeyde yaratmıştır. Zamanında her ikisi de bir arada yaşamakta idiler." demektedir. (Bilgi Kitabı "Cinler" tabiriyle Adem ve Havva' ları belirtmektedir.) ( Bilgi Kitabı Fas.17-Sh.214 için tıklayınız.)

 

Yine Bilgi Kitabı Sh.527 de ise " 3- TANRI ve TANRIÇALAR Boyutu, tüm Sistemlerin İdari Mekanizmasına paralel bir Bütünlüğün Yöneticilerinden müteşekkil bir Bütünlüktür ( Bir zamanlar bu Sistem tüm kadrolan ile Planetinizde direkt Görevlendirilmiştir ). " denmektedir. ( Bilgi Kitabı Fas.38-Sh.527 için tıklayınız.)

Yukarıdaki cümlelerden anlaşılacağı üzere, Bilgi Kitabı, Tanrı ve Tanrıçalar olarak da adlandırdığı Adem ve Havva' ların  bir zamanlar Dünya' da İnsanlarla birlikte yaşadığını belirtmekte, Mitolojik Efsanelerin  hakikat olduğunu  açıklamaktadır.

Dünya üzerinde zaman ilerledikçe Kaba Maddenin kesafeti gittikçe artar, Dünyanın çevresi, çeşitli manyetik alanlar ve enerji halkaları  ile kapanmaya başlar. İnsanlarla birlikte yaşayan Adem-Havvalar ve İnsan bedenine girmiş olan  Adem-Havvalar Tanrısal enerjilerini çekememeye dolayısıyla  Tanrısal bilgi ve bilinçlerini yavaş yavaş kaybetmeye başlarlar.

Dünya ortamında kurdukları Laboratuvar ile Hücreden başlayarak İnsan Bedenine kadar uzanan tüm yaşamları başlatan  Adem-Havvalar, Bu devreden sonra Dünya üzerinde yaşayan ve çoğalan  İnsanların,  tabi olacağı Evrim Düzen ve Esaslarını,  Evrensel Yasalar çerçevesinde tespit ederek, Dünya Boyutundan ayrıldılar. İnsanlığın  yetiştirilmesi ve disipline edilmesi için  Hiyerarşik skalalar ve denetim mekanizmaları kurdular.

Ancak İnsan Bedeni içine girerek yapılan deneyimlerde, Tanrısal enerji ve bilgilerden uzak kalınması bazı Adem-Havvalar için deneyimleri daha da güzelleştirir. Zira Adem-Havvalar, İnsan Bedeni içersine girdiği andan itibaren Öz Kaynağını ve Öz Bilgisini unutmakta, Adeta mevcut bilincine sünger çekerek Kendini, içine girdiği İnsan Bedeni olarak algılamakta, Ancak Ölümle, Fizik Bedeni terk ettikten sonra Öz Kaynağına ve kendi Öz Bilincine ulaşabilmektedir.

Bu şekilde yaşanan deneyimler daha Bağımsız olmakta ve daha kuvvetli Duygular yaşanmaktadır. Bu nedenle istekli  olarak kapalı hafıza ile yapılan, sayısız serüvenler sonucunda, bir kısım Havva-Ademler yaşamları sırasında karıştıkları çeşitli olaylardan dolayı, Doğal Sirküle Nizamının Karmik Kanunlarına takılırlar. Yani çeşitli Karma' lara neden olarak zaruri Enkarnasyon zincirlerine ve Dünya Evrim Yasalarına tabi oldular.

Dünya Bedenlerini terklerinden sonra dahi Öz Kaynak Bilgilerini hatırlayamadılar. Kaynaktan kopmuş, Kaynaktan uzaklaşmış ayrı şahsiyetler haline dönüştüler. Bilgisizlik, korku getirdi. Korku kesafetin daha da yoğunlaşmasına neden oldu. Sonuçta Bu Adem-Havvalar, Dünya İnsanları ile birlikte, Dünya İnsanı şartlarında yaşam serüvenlerine dahil oldular.

Bilgi Kitabı' nın belirttiğine göre halen Dünya üzerinde 13 Irk bulunmaktadır. Başlangıçta değişik boyutlarda yetişmiş olan 4 Irk Dünya üzerine ekilmiş, zaman içersinde yapılan genetik çalışmalar sonucunda Dünya üzerinde 12 Irk meydana getirilmiştir. Bilgi Kitabı Sh.734 de 

 

"Planetinizde direkt dört ayrı Irk, ayrı Genlerin, ayrı   Ortamlarda yetişmiş Bilinçlerini teşkil eder. Bunlar sırası ile :

 

1 - Kızılderili Irkı - Kök Mayalar'dır.

2 - Siyahi Irk,  Afrika Irkı - Kök Kanigulalar'dır.

3 - Sarı Irk - Kök Mişubular'dır.

4 - Beyaz Irk - Kök Turkolar'dır.

 

Bu Irklar değişik Boyutların Yetişme Koşullarında yetişmiş  olan Varlıklardır. Onlar kendi Bünyelerindeki Evrimlerini tamamlayarak ( Karma Program ) gereği Planetinize ekilmişlerdir. Ve onlar Gen Programlarına

göre kendi yaşam koşullarını Planetinizde geliştirmişlerdir.

 

Bu Dört Irktan daha ayrı bir Gen taşıyan Eskimo Irkı Sizin Sisteminizin çok dışındadır.  Planetinize ekilen bu Beş Irkın Kök Arşivinden Karma Genler meydana getirilerek, bunlardan değişik Irklar geliştirilmiştir. Ve bunların hepsi Planetinizde ( 12 ) Irk olarak saptanmıştır.

 

Ancak 13. Irk dediğimiz direkt Tanrı Genleridir. Onlar çok İleri Planların, çok İleri Genleri ile yapılan Aşılamalar neticesi elde edilen Süper Genlerdir. Bunlar MİTOS TANRILARI'dır. Ve bugün Sizlere Tanrıların Arabaları adı altında sunulan bu Genlerdir." denmektedir.( Bilgi Kitabı Fas.51-Sh.734 için tıklayınız.)

 

13.cü Irk'ın Kök (Esas) Irk olduğu ve direkt Tanrısal Genler taşıdığı bildirilmektedir. Ve Bunlara "Kaybolan Gen" ler denmektedir.

Kaybolan Gen'ler, Dünya üzerinde her şeyleri var ederek İnsan Bedeni içersinde deneyime başlayan, ancak Evrim yasalarına takılarak zincirleme enkarnasyonlara tabi olan dolayısıyla  Öz Bilinçlerinden ayrı düşmüş  ve çoğunluğunu Adem ve Havva'ların teşkil ettiği Üst Boyut Varlıklarıdır.

Dünya Mektebinin Son dönemi olması nedeniyle Bu Varlıkların aranıp bulunması, uyandırılması, eski Bilinçlerine kavuşturulması için yoğun çalışmalar yapılmaktadır.

*Nitekim Bilgi Kitabı sh. 86 da " En eski Enerjilerin Özleri, Özel bir Sistem ile aranıp bulunmakta ve onların bugüne kadar Kapalı kalmış Beyin Kotları, Tedriç Kanununa göre Müsaade ile açılarak yardımcı olunmaktadır." denerek Bu arama ve uyandırma faaliyetleri teyit edilmektedir. ( Bilgi Kitabı Fas.7-Sh.86 için tıklayınız.)

 

SONUÇ ;

 

12 Irk olarak Dünya üzerinde yaşayan Biz İnsanların arasında, 13.cü Kök Irk olarak yaşamakta olan, Öz Bilincinden ayrı düşmüş gerçek ADEM ve HAVVA' ar da bulunmaktadır.


Yazım tarihi : 20.12.2002-Orhan Öz

buzkom@gmail.com