40) Evrimi yapan Kaba Madde, yani Bedenimiz olduğuna göre yaşarken edindiğimiz tecrübeler, yani ulaştığımız Bilgi ve Bilinç bir sonraki yaşamda sahip olacağımız Bedene nasıl aktarılıyor? Öğrenmek ister misiniz?

Dünyada Bedenli olarak yaşarken, yaşantımız manyetik kayıtlar olarak aynı anda 3 yere birden kaydedilmektedir.

1- Hücresel kayıt, yaşantımız sırasında İdraki içinde olduğumuz tüm Enstantaneler, Bilgiler, Duygular, Olaylar, Fiiller ve Düşünceler, Beyin Hücre'lerimize anında manyetik kayıtlar olarak kaydedilmektedir.   Nitekim Bilgi Kitabı Fas.53-Sh.766 da "Beden Otomatikman Beyin Merkezinizi, Hücre Merkezinizden üstün tutar. Beyin daha önceki Yaşam yıllarının tüm alışverişini Katmanlarında saklayan, Evrensel bir Arşiv ve Dosyadır." denmektedir. (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.53-Sh.766)   Hücresel Kayıt konusu aslında 1500 sene önce indirilen Kuran'ın Fussilet suresinin 20-21. ayetleriyle de İnsanlığa ön bilgi olarak açıklanmıştır.    "Fussilet-20. Nihayet oraya geldiklerinde kulakları, gözleri, derileri yapıp-ettikleri onlar aleyhine tanıklık edecektir.   Fussilet-21.Derilerine: aleyhimize neden tanıklık ettiniz derler. Derileri derki: O her şeyi konuşturan Allah konuşturdu bizi. Hani sizi ilk seferinde de O yaratmıştı ya. Ve siz O'na döndürüleceksiniz." (Bakınız Fussilet Suresi 20-21.ci ayet)

2- Hücrelerimize manyetik olarak kaydedilen bütün kayıtlar aynı anda, Ruhsal Enerji bağlantımız yoluyla yani Gümüş Kordonumuz (Gümüş Tel) üzerinden, Son geldiğimiz Evrim Boyutunda bulunan Disketimize de yine manyetik izler olarak kaydedilmektedir. (Akaşik Kayıtlar)   Nitekim Bilgi Kitabı Fas.Öz ek.5-Sh.866 da "Dünya Planında Evrim geçiren her Bedenlinin Doğumu ile beraber kendi Öz Bilincine bağlanan Özel bir Evrensel Disketi vardır. Ve bu Disket her Nefesinizde, yani her anınızda oluşan Düşüncelerinizi kayda alan bir Düşünce Bankanızdır. Bu yol ile kotlanmaktasınız. Ve bu neden ile Kutsal Kitaplarınızda Tanrı Size Şah Damarınızdan daha yakındır, denilmiştir." denmektedir. (Bakınız Bilgi Kitabı Öz.ek.5-Sh.866)   Yine Bilgi Kitabı sh.766 da "Beyin Enerjiniz bütün Bilgilerin Anahtarıdır. Bu Enerjiye Planetinizde bazıları Ruh, bazıları da Eser diyorlar. Aslında bu Enerji Bağı, Tesirler ile idare edilen bir Kanal Enerjisidir. Buna Gümüş Tel de denir." (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.53-Sh.766)

3- Hücrelerimize manyetik olarak kaydedilen bütün kayıtlar aynı anda, yine Gümüş Kordonumuz (Gümüş Tel) üzerinden Parçası olduğumuz ve daima bağlı bulunduğumuz Yüksek Benliğimizin Belleğine de aynı anda ulaşmakta ve manyetik izler olarak kaydedilmektedir.   Yine Bilgi Kitabı Fas.53-Sh.766 da "Sizin her şeyinizi hazırlayan bir Yaşam Enerjisi olan bu Enerji Teli, (Gümüş Tel) aynı zamanda Sizleri Bizlere kadar getiren bir Enerji Bağıdır." denmektedir. (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.53-Sh.766)

Evrende her şey Elektro manyetiktir. Elektron akışından doğan Foton kaynaklı vibrasyonel enerji taşıyan, çeşitli frekanslarda titreşen (Radyo dalgalarına benzer) akımlara elektro Manyetik Enerji denmektedir.   Evrendeki bütün yansımalar, tesirler ve bütün fiziksel ve fiziksel olmayan hareketler Elektro manyetik dürtülerle başlamakta, gelişmekte, bitmektedir. Bitişler ise daha değişik yeni manyetik tesirler ve dağılımlar yaratarak başka başka aktiviteleri dürtmektedir.   Ve Bu oluş biteviye sürmektedir. Her başlangıç, Her gelişim, Her bitiş yoğunluk, güç ve frekanslarına göre Manyetik Enerji kayıtları yaratmaktadır.

Bilgi Kitabı Fas.23-Sh.285 de "Atomik Bütün, Kâinatlar Var olduğundan beri içinde tüm Bilgileri saklayan bir Gizdir. Öyle bir Doğal Sistem, öyle bir girift yumak oluşmuştur ki, Evrende hiçbir şey kaybolmamaktadır."  denmektedir. (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.23-Sh.285)   Yani Evren Büyük bir manyetik Diskettir. Evrende oluşan Tüm aktivitelerin manyetik izleri de yoğunluk, güç ve frekanslarına göre ait olduğu titreşim skalasında manyetik hafıza olarak muhafaza edilmektedir. (Kullandığımız Kompiturlar da hafızaya kaydedilen Bilgi gibi.)   Aynı şekilde Bedenimizde, Tüm aktivitelerini, tüm düşüncelerini, tüm duygularını yani tüm yaşamının her anını manyetik izler olarak kaydetmektedir.   Ancak Beyin Hücrelerimize yapılan bu manyetik kayıtlar, Beyin Hücrelerinin DNA formüllerinde, Dünya teknolojisiyle görebileceğimiz fiziksel-kimyasal bir değişikliklere neden olmamaktadır.   Yani Bir çocuğun, çocukluk çağındaki Beyin Hücrelerinin DNA formülleri kaydedilse, sonra da aynı Kişinin olgunluk çağındaki Beyin Hücrelerine ait DNA formülleriyle karşılaştırılırsa, Mevcut Dünya teknolojisiyle DNA formüllerinin aynı olduğu görülecektir.   Çünkü şu andaki Dünya İlmi sadece DNA'lardaki fiziksel-kimyasal formülleri tespit edebilmektedir. Ruhsal Kaynakların, Beyin Hücrelerine kaydedildiğini açıkladığı, Manyetik kayıtlar-izler halihazırdaki Dünya Bilimi tarafından tespit edilememekte dolayısıyla da bilinmemektedir.

Dünya Bilgilerine göre, İnsan Bedeninde 100 Trilyon dolayında Hücre bulunmaktadır. Her Hücrede bir Çekirdek vardır. Her Çekirdekte de 23 çift Kromozom bulunmaktadır. Kromozomlarda DNA denen Kimyasal Birleşimlerden meydana gelmiştir. DNA'lar, Helix şeklinde (Dönen merdiven gibi) uzanan 2 iplik üzerine dizilmiş DNA Kod'larından ibarettir.   DNA mikroskop altında dört renkte görülür. Bunlar A, T, C, ve G harfleriyle adlandırılır. Bu harflerden yan yana gelen 3 Harf de, Gen Kod' larını meydana getirmektedir.   Gen Kod'ları da, Hücrelerin  üreteceği Protein'in tarifidir. Her bir Hücrenin içinde yaklaşık 2 metre uzunluğunda DNA sarılı vaziyette bulunmakta olup bir Hücrenin toplam hacmi ise toplu iğne başı kadardır. Bir Hücrede 3.2 milyar dolayında DNA Kod'u bulunmaktadır.   Aşağıdaki resimde, Hücre, Kromozom, DNA sarmalı, DNA ve Gen'ler görülmektedir.

Ruhsal Bilgilerin bildirdiğine göre DNA' larımızda 12 iplik bulunmaktadır.   Dünya İlminin şu an tespit ederek deşifre ettiği 2 İplik sadece fiziksel, kimyasal formülleri içermektedir.   Ruhsal Bilgilerin açıkladığı geri kalan 10 adet İplik ise DNA'nın etrafına manyetik olarak sarılmış durumdadır.   Bütün yaşamlar, Bütün Karmalar, Kaderi Planlar, Yaşam dersleri, Ruhsal Akitler, Astrolojik etkenler manyetik olarak Manyetik İpliklere kaydedilmektedir.   Bunlara Manyetik Damgalar denmektedir. Hücre çoğalırken, hem kimyasal ipliklerde, hem de manyetik ipliklerde kayıtlı olan bilgilere göre çoğalmaktadır.

Akaşa Yayınlarından olan KRYON-Yeni Başlangıç adlı Kitabın 136.cı Sh.de  Daha önce DNA'nızın 2'sini görebildiğiniz, 10'unu göremediğiniz 12 ipliğinin olduğunu söylemiştik. .... DNA'nız her zaman boyutlar arası olmuştur. DNA' nızın görünmez iplikleri üzerinde beliren boyutlar arası kalıplar, karma, karmik kalıntı, yaşam dersleri, eski kimliğinizin damgası, ruhsal kontratınız ve geçmiş yaşamlarınızda ettiğiniz ruhsal yeminlerin enerjisinin kalıplarıdır. denmektedir.

Yukarıda bahsedilen Gümüş Kordon, Beynin Odak noktasına bağlı bir Enerji Telidir. Evrim Özü'müz yani Biz, aslında Beynimizin Odak noktasında yer almaktayız.   Astral seyahatlerimizi bu Gümüş Kordon vasıtasıyla yapar ve yine onun vasıtasıyla Bedene döneriz. Gümüş Telin, Beden ile alakasının kesilmesi, Ölüm demektir. Ölüm saati de DNA'larımızda kayıtlıdır.   Nitekim Bilgi Kitabı Fas.42-Sh.578 de "Sizlerin Dünyayı terk ediş zamanınız geldiğinde, Ölüme bir Hazırlanış Ortamı hazırlarsınız. Ondan sonra geri kalan Ortam, Sistemden idare edilir. Ya gönderilir ya da döndürülürsünüz." denmektedir. (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.42-Sh.578)   Yani Ölüm zamanı geldiğinde, Sistem devreye girmekte, Bulunduğumuz andaki Evrim seviyemiz, Planlanan Evrim seviyesine ulaşmış ise tedrici ışınlanma tatbik edilmekte, değilse veya başka erteleme nedenleri (Bize ihtiyacı olanları durumu vs.) var ise Erteleme işlemi devreye sokulmaktadır.

Tedrici ışınlanma ortamına alınırsak, hangi Boyut Bilincine kadar Evrim yapmış isek, Beden terkinden sonra Gümüş Kordonumuz Bizi, Evrim Özü'müzün kayıtları ile beraber o Boyuta kadar Yükseltir.   Ve yeni geldiğimiz boyutta açılan Disketimizle bir Alt Boyuttaki Arşivimize manyetik bağlantı yapılır.   Yani Öldüğümüzde Beyin Hücrelerimize kaydettiğimiz tüm manyetik bilgileri ihtiva eden ve Manyetik bir Enerji yumağı halindeki Evrim Özü'müz, Fizik Bedeni terk eder ve Gümüş Kordon vasıtasıyla Bedenin ulaştığı son Frekansın tekabül ettiği Evrim Boyutuna veya Spadyum katmanına çekilir.   Eğer Evrim seviyemizi yükselttiysek, bir alt boyutta kalan Disketimizle, yeni Boyutumuzda açılan Disketimiz arasında bağlantı yapılır ve Akaşik kayıtların Bütünlüğü sağlanır.   Gerçekte Evrim Özü'müzün etrafında bir kılıf, bir elbise olan Fizik Beden ise zamanla çürüyerek yaratıldığı maddelerin molekül ve atomlarına dönüşerek aslına rücu eder.

Not. Bir İnsan Beyninde 100 milyar dolayında Nöron yani Sinir hücresi bulunmaktadır. Aslında Evrim yapan Hücreler Beynimizdeki Hücrelerdir. Beynin Yönetim Mekanizmasında bulunan Hücrelerdir. Yönetim Mekanizmasında yer alan ve Tüm Bilgilerin manyetik olarak kaydedildiği hücre sayısı son Evrim Boyutunda 64 milyar olmaktadır.   Bilgi Kitabı Fas.36-Sh.502 de " Genleri, Evrim yapan Hücreler olarak değerlendiririz. Bunlar son Evrim sınırında aşağı yukarı 64 milyarı bulurlar. Bizler bunlara "Hücre Beyin" demekteyiz. Çünkü artık her Hücre Beyinsel Şifre Kotu ile Birleşebilecek yeteneği kazanmıştır. Bu şekilde her Hücre, her Boyutta bir SİZ olursunuz." denmektedir. (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.36-Sh.502)   Şifre Kotu ile birleşebilmek demek Hücrenin bağlanacağı Yüksek Benlikten gelen dürtüleri bire bir alabilmesi demektir. Bunlar "Kök Hücre"lerdir. Yani Vücuttaki bütün hücrelerin temeli olan Hücreleridir.

*Beyin Hücrelerinin sayısı için bakınız.

Geçmiş yaşam Bilgilerimize sahip olarak nasıl tekrar Beden kazandığımıza gelince, Bilgi Kitabı; Heplik Boyutunda Beden kazanmak isteyen her İnsan için Hayat Boyutunda yani 2.Evrende, Rabsal Boyut'ta Biyolojik Hücremizin hazırlandığı, Ruhsal Boyut'un ise Ruhsal Enerjiyi temin ettiğini, Yaradan'ında her ikisini birleştirerek Can Tohumu'nu yarattığını bildirmektedir.   Rabsal Boyut tarafından hazırlanan Hücre, Manyetik Var oluş şifresi olup Yüksek Benliğin, Bedenle iletişimini sağlayacak programı da ihtiva etmektedir.

Can Tohumu, Beden Kazanılacak Mini Atomik Bütünün İdari Mekanizmasına ışınlanmaktadır. Buraya Form Boyutu da denmektedir. Bizim içinde bulunduğumuz Mini Atomik Bütünün İdari Mekanizmasının yansıması Dünya'mızdır. Gen Arşivleri yani Disketlerimiz Mini Atomik Bütünün İdari mekanizmasında saklanmaktadır.   Eğer 3.cü Boyut Evrimini yapıyorsak Gen Arşivi demek, Spadyom demektir. Yani 3.Boyut Evrimi yapmakta olan varlıkların Gen Arşivleri Spadyum'dadır.

Gen Şifresi, Yaptığımız her şeyin, her anın kaydedildiği ve Ölüm sırasında ulaştığımız Bilinç Seviyesine göre hak edilen Evrim Boyutuna ışınlanan Hücre Beyin'dir.   Hücre Beyin ise Kök Hücredir. Kök Hücre, Enerji verildiğinde tüm geçmişimizle, tüm Bilincimizle Bizi kaba madde ortamında yeni baştan yaratabilecek bir potansiyeldir.   Yeniden Beden kazanmak için son Evrim Boyutundaki Gen Şifremizle, 2.ci Evrende hazırlanan Can Tohumu'nun Birleştirilmesi lazımdır.   Can Tohumu, Gen Şifresine yani Hücre Beyine, Kaba madde ortamında bize yeniden Beden kazandıracak Enerji bağını temin etmektedir.   Dolayısıyla 2.Evrenden ışınlanan Can Tohumu, 3.cü Evrim Boyutunda isek, Spadyum da olan bizlerle yani Evrim Öz'leriyle birleştirilmektedir.   Bilgi Kitabı bu oluşuma Embriyon demektedir. Dolayısıyla Bütün Karmalar, Kaderi Planlar, Yaşam dersleri, Eski kimliklerin izleri, Ruhsal Akitler, Astrolojik etkenler manyetik olarak Embriyona aktarılmaktadır.   Embriyon, Evrim Özü'yle yani Bizim ile Can Tohumu'nun birleşimidir.   Embriyon, Bizi Var eden bir Özgüç Kompitur Programıdır. Embriyon, Işıktan minik bir top'tur

Bu şekilde hazırlanan Embriyon, zamanı geldiğinde  Ana rahmine ışınlanmakta, Embriyon, fiziksel Anne-Babanın genleri ile birleşmekte ve Programını açmaktadır. Bilgi Kitabı bu Birleşime, Cenin demektedir.   Bilgi Kitabı Fas.Öz ek.4-Sh.860 da  "Embriyon Enerjisi, Anne tarlasına ekilince Programını açar. Ve Öz Gen devreye girer. Bu Öz Gen, Anne + Baba Genleri ile Birleşerek Cenini meydana getirir." denmektedir. (Bakınız Bilgi Kitabı Öz.ek.4-Sh.860) Yani Anne ve Babadan alınacak Genleri ve Cinsiyet tercihini Embriyon (Embriyon aracılığıyla Yüksek Benlik) yapmaktadır.   Bilgi Kitabı Fas.Öz ek.4-Sh.861 de "Cenin bir Kan pıhtısıdır." denmektedir. (Bakınız Bilgi Kitabı Öz.ek.4-Sh.861)   Yani Embriyon, bir enerji yumağı, bir ışık topu olmasına karşın, Özü Embriyon olan Cenin, Kan Pıhtısıdır. Kuran'da, Sizi bir Kan pıhtısından yarattım denilmesinin nedeni budur.

Görüldüğü üzere, Dünyada Beden kazanmak, Boyutlar arası müsaade ve çalışmalarla, Bir dizi Teknolojik hazırlık ve yardımlarla gerçekleşmektedir. Bu nedenle kazanılan Beden çok kıymetli ve önemlidir.   Sonuçta, Tüm geçmiş Bilgilerimizi ve Manyetik Damgalarımızı taşıyan yeni bir Fizik Beden içinde, yeni tecrübeler ve yeni Bilgiler için tekrar Dünyaya gelmekteyiz.   Ancak Bıngıldağımız sertleştiğinde, Dünyanın içinde bulunduğu düşük frekanstan dolayı geçmiş Kayıtlarımızı, Bilgilerimizi hatırlamıyor ve açamıyoruz.   Kayıtlarımızdan ve Yüksek Benliğimizden gelen Manyetik dürtüleri çözmek ve Bilgilerimizi tekrar açabilmek için, Düşünce zincirleri üreterek, Tesirler Mekanizması'ndan gönderilen algıları almamız ve bu Algıları kademe kademe yükseltmemiz lazımdır.   Bu da, Yeni Bedenimizin içindeyken yaptığımız Fiillere, Ulaştığımız Bilgi, Sevgi, İdrak, Hoşgörü, Sabır, Anlayış derecesine, Düşünce ve Tatbikatlarımızın genişliğine, yönüne, derinliğine, yoğunluğuna, gücüne, etkisine ve frekansına bağlı bulunmaktadır.