63) Adana'dan S.D. yazıyor. Ölüm anında Fizik Bedenimizden ayrılan ve tüm Benliğimizi-Bilgimizi-Bilincimizi taşıyan şey nedir, Ruh mudur ? 

 

Bilgi Kitabı, Ruh'un ve Ruhsal Enerji kavramlarının birbirlerinden ayrı olduğunu açıklamaktadır.

 

1-Ruhsal Enerji, Kozmos'dan ve Güneşimizden neşet eden (gelen) kozmik bir vibrasyon, kozmik bir akıştır. Diğer ifadeyle Ruhsal Enerji, Kozmos'dan ve Güneşimizden gelen plazma akışı'dır. Plazma  akışı da elektron, proton, nötron, atom altı paçacıklar dan oluşan yüksek enerjili parçacıkların akışıdır.

 

Ruhsal Enerji, Doğal bir Vibrasyon ve Işık Gücü'dür. Bilgi Kitabı bu nedenle, Ruhsal Enerji'ye Işık-Foton-Siklon Gücü de demektedir

 

Ruhsal Enerji, Kozmos'tan ve Güneşimizden gelen kozmik vibrasyonel  Işık gücüdür. Yani Ruhsal Enerji, Güneşimizden neşet etmektedir. Dolayısıyla Ruhsal Enerji hiç kesilmez, Güneşimiz var olduğu sürece  her daim vardır. Tüm Maddeyi madde de tutan Ruhsal Enerjidir.

 

Ruhsal enerji çok frekanslı (Do'dan Do'ya)  Global bir enerjidir. Ferdi değildir. Parçalara bölünmüş değildir. Bir Bütündür. Tüm maddeye,  atomlara, atom altı parçacıklara, atomlardan müteşekkil moleküllere, moleküllerden müteşekkil tüm mevcudata, titreştirerek hareket-can verir. Tüm mevcudat enerjisi kadar, ruhsal enerji çeker.

 

Madde ile Ruhsal enerji, Her zaman-Her yerde iç içedir. Nerede madde varsa orada Ruhsal Enerji vardır. Maddeyi madde de tutan  Ruhsal Enerjidir. Ruhsal Enerji hiç  kesilmez. Her daim vardır. Güneş var olduğu sürece de her daim var olacaktır.

 

Ruhsal Enerjiyi, Beynimizin odak noktasındaki bir merkez çekerek, vücuda dağıtır. Yazılımımızda-programımızdaki Ölüm vakti geldiğinde veya herhangi bir nedenle, beynimizin odak noktasındaki bu merkez beslenemediğinde, vücudun hasar görmesi, kalbin durması vs gibi nedenlerden dolayı, bu merkez kendini kapatır.

 

Yani Beynimizin odak noktasındaki bu merkez,  Ruhsal Enerji alımını, program gereği otomatik olarak durdurur-keser. Ruhsal Enerji, tüm Dünya'ya ve varlıklara akmaya devam ederken, Ruhsal Enerji alım merkezi kapanan kişinin Ölüm olayı  meydana gelir.

 

Ruhsal Enerji, vücudu terk etmez, Ruhsal enerjiyi çeken, beynimizdeki odak noktası, Ruhsal enerji alımını, bilinçli olarak keser-durdurur. Ruhsal Enerjiyi alamayan, Fizik Beden durur, zaman içersinde çürür, dağılır, meydana geldiği atomlara ve moleküllere ayrışır. Vücutlarımızda olan karbon molekülleri, milyonlarca yıl önce yaşamış olan Dinozorların vücutlarındaki karbon molekülleridir.

 

Güneş Sistemlerinin, Ruhsal Enerjileri kendi Güneşleri tarafından sağlanır. Dolayısıyla her Güneş Sisteminin, Ruhsal Enerjisinin frekansları ve gücü değişik değişiktir. Zaten Evrim, çektiğin ruhsal enerjiyi yükseltme becerisidir. Enerji yükselince Bedende değişir. Bu sebeple Güneş sistemlerinin, Ruhsal enerjilerinin güç ve frekansları, materyalleri ve Varlıkları da değişiktir.

 

 

2- Ruh,  Eski Dinsel ve Ruhsal Bilgilerde, Evrim yolunda olan varlığı gösteren Öz ile Ruhsal enerji birlikteliği, Ruh kelimesiyle ifade edilmiştir.

 

Bilgi Kitabı bilgileri, Evrim yolundaki varlığa Öz veya Evrim Özü demektedir. Ölüm sırasında Fizik Bedeni terk eden, tüm benliğimize, bilgimize ve bilincimize kısaca tüm kayıtlarımıza sahip olan ve gitmesi gereken yere çekilen, ışınlanarak alınan Öz dür. Daha doğrusu  Evrim Özü dür.

 

Evrim Özü, minik bir Işık kümesi, minik bir Işık küresi veya minik (Atomik) bir kristal top  veya minik bir kristal küp, bazen de bir minik bir enerji topu olarak tarif edilmektedir..

 

Bilgi Kitabı Fas.40-Sh.547 de, Evrim Özü'nü   ".. küçük bir ışık topu ... ..enerji topu..." şeklinde tarif eder. (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.40-Sh.547)

 

Yine  Bilgi Kitabı'nın Fas.31-Sh.403 de yer alan  ve boyuttan boyuta taşınacağı açıklanan  ".. kristal küre ... kristal küp.." tabirleri de, Evrim Özü'nü ifade etmektedir. (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.31-Sh.403)

 

Evrim özü, Yüksek Benliğimizin alt boyutları sınamak-denemek için yola çıkardığı parçasıdır. Evrim Özü, uzun evrim yolundan ve  zorlu tecrübelerden sonra Özgen olacaktır.

 

Evrim Özü, Fiziksel Bedenden ayrıldıktan yani kendi Ölümünden sonra istediği (düşündüğü) beden şeklini alabilir ancak  kendini, son beden haliyle bildiği için, genelde kendini son bedeniyle görür.

 

Son fizik bedenin benzerini, düşüncesinde kendine yaratır. Ancak bu beden son derece yüksek frekanslı (astral) olduğu için, dünyasal hiçbir maddeye etki edemez. Maddeyi tutamaz, Maddenin İçinden geçer gider.

 

Evrim Özü'de, ışık topu olarak  Fizik Bedeni terk ettikten sonra Ruhsal Enerji almaya devam eder. Ölümden sonra gideceği yere spadyom’a veya diğer boyutlara ışınlanan-çekilen bu minik ışık küresidir.

 

Bunu basit olarak şöyle düşünebiliriz. Dünyada kullandığımız bir Bilgisayarın, fiziksel parçaları yani Hardware’i, Fizik Bedendir. Bilgisayar’ın içine konan  program-yazılım yani software ise Evrim Özü'dür.

 

Bilgisayarın çalışması için gerekli olan Elektrik akımı da, Ruhsal Enerjidir. Bu bilgisayarda yapılan tüm işlemler, programda yani software'de değerlendirilir, sonuçlandırılır, kaydedilir ve saklanır. 

 

Bilgisayarın elektriği de kesilse, Fiziksel parçaları yani hardware'i hasara da uğrasa, içindeki tüm bilgilerin saklandığı  programı-software'i , yeni bir Bilgisayar da  (yeni fizik bedende) kayıtlı-saklı bilgileriyle aynen çalıştırmak mümkündür.

 

İşte Evrim Özü, Bedenden bedene  tüm bilgilerini-tüm deneylerini bu şekilde taşımaktadır

 

Yani, Ölümden sonra Fizik Bedenimizi terk eden, gideceği Boyuta çekilen-ışınlanan ve minik Işık topu-Işık küresi olarak tarif edilen,  Evrim Özü, aslında bir program-yazılımdırBir software'dir. Bir Şifre'dir. Bir Enerji düğümüdür.

 

Bu nedenle Bilgi Kitabı Fas.10-Sh.17 de "Sizler, Doğa koşullarına göre Bedenlenmiş, Biyolojik birer Kompitursunuz." demektedir. (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.10-Sh.117)

 

Bilgi Kitabı ayrıca Fas.41-Sh.574 de, Beynin odak noktasında bulunan minik Işık kümesinin, yani minik kristal kürenin yani Evrim Öz'ünün, Bilinç Merkezi olduğunu ve Ölümsüzlük sırrının, bu merkezde yapılacak dönüşümde olduğunu açıklamaktadır.

 

Bilgi Kitabı Sh.574  de  ".......Bilincinin Beynindeki Kristal Prizma vasıtası ile oluştuğunu, Ölümsüzlüğün bu Kristal Prizmadaki Dönüşüm olduğunu bildirdiğini bilir misiniz?" demektedir. (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.41-Sh.574 tıklayınız.)

 

 

--------------------------------------------------------------------------------------------------

 

 

Not. Bilgi Kitabı, Fas.40-Sh.547 de Bizlerin Dünya’ya doğumunu özetle şöyle anlatmaktadır.

 

Sistemde ilk Özgen ile Evrim Özü Birleştirilir. (Yüksek Benliğimizin şifresi ile Bizim varoluş şifremizin birleştirilmesi anlamındadır. İçimizdeki Tanrı budur. Kendimizi tanımak, içimizdeki Tanrıyı bulmak, içimizdeki Yüksek Benliğin frekansına ulaşmaktır.)  Ve yapacağı Göreve göre Programlanır. Artık o bir küçük Işık Topudur.

 

Anne yatağındaki Döllenme İşlemi, işte bu Işık Topu ile olmaktadır. Ancak, Sistemin Arşivine bağlı Ruhsal Enerji Kanalındaki Enerji yani Işık topu , Üç-Dört Ay öncesinden Anne ile İrtibata geçerek, kendi Ana Öz Genini bulur. Sonra  Döllenme Ortamını oluşturur ve direkt ışınlanma kendiliğinden oluşur. Işınlanan Enerji Topu, Sperm ile yumurtayı Birleştiren bir Katalizördür. (Bakımız Bilgi Kitabı Fas.40-Sh.547)

 

İşte Dünya’ya gelişimiz böyle olmaktadır. Dünya’dan ayrılmamız da, yukarda anlatılan işlemin tersiyle olmaktadır. Yani gelirken ışınlanan Işık Topu-Enerji Topu, kazandığı deneyim ve bilgilerle bedenden ayrılarak geldiği yere veya ulaştığı yere ışınlanmaktadır.

 


Yazım tarihi : 15.09.2008-Orhan Öz

buzkom@gmail.com