65) Yurt içinden ve yurt dışından  bir çok kişinin sorduğu ortak bir Soru, Bilgi Kitabı’nda bahsedilen KANDİGA TEORİSİ nedir? 

 

Bilgi Kitabı'nda Kandiga Teorisi ifadesi sadece  Fas.51-Sh.735 de  geçmektedir.

 

"Bu Programları tatbik eden Tanrımız, yani Sizin ve Bizim müşterek ALLAHIMIZ olan (YÜCE MATU)'dur. Yüce Matu (O)'dur. Ve O bu Sistemin Öz Bütünü ve Kurucusudur. Gen Arşivlerinin Denetimcisi O'dur. Maddeye Can veren O'dur. Bütünü Bütünde tutan O'dur.

 

Bizler O'nun Öz Bütününün Elemanları, Yardımcıları, Sizin tabirleriniz ile konuşulur ise, Peygamberleri - Velileri - Mürşitleri ve Melekleriyiz. İşte Size tüm bu Hakikatleri Bildirme Emrini Bize veren YÜCE MATU, şimdi Sizi BETANOVA'da beklemektedir.

 

Bugüne kadar kaybolan Genlerini BETA NOVA'da toplama Programını devreye alarak, 13. Kök ırkı ile ( Asil Gen) Kök Irkını kuracaktır. Buna KANDİGA Teorisine paralel yapılan bir çalışmayı da ekleyerek Süper İnsanlık Realitesini kuracaktır."  (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.51-Sh.735)

 

Yukarıdaki ifadenin haricinde Bilgi Kitabı'nda, Kandiga Teorisi hakkında hiçbir açıklama yoktur. Diğer Ruhsal Bilgi aktarımlarında da Kandiga Teorisi hakkında hiçbir izahat bulunmamaktadır. Ancak Bilgi Kitabı basımından sonra Sn.Bülent Çorak’ın, Sistem’den aldığı kısa bir mesajda Kandiga Teorisi hakkında az ve öz, ek bilgi verilmiş bulunmaktadır.

 

Bu mesajda  Kandiga Teorisi için :

 

"Dostumuz ;

Ruhunuzun Sonsuz da Bittiği Dönemlerden öteye devreye alınmış bir Sistem vardır ve Bu Sistem, Ruhsal Enerji Alanlarının Son Sınırından öteye Bütünsel Enerjinin olmadığı ortamlarda  yaşam Tohumlarının Ekilmesi ile devreye alınmış bir Çalışma Nizamıdır ki Buna KANDİGA teorisi denilmektedir.

 

Bu ismin Yansıma Mekanizması Sizin bugüne kadar Bilmediğiniz, Duymadığınız bir Bütünlüğün Çalışma Düzenini devreye alan bir Sistemdir. Bu Sistemde devreye alınan Çalışma Nizamı  KANDİGA olarak 7 Bütünü Temsil etmektedir ve bu isim Her bir Bütünün Baş Harfinden  oluşturulmuş bir Simgedir.

 

Burada  K=Kainat,  A=Allah,  N=Nur (Kozmik  Enerji),  D=Dünya,  İ=İnsan, G=Gen, A = Alem Enerjilerinin Bir Bütünsel Simgesidir.

                                         

Bu 7 Harften oluşan Temsili Bütünlük Enerjilerinin bir Bütün olarak Ruhsal Boyutun Bittiği Son Sınırdan öteye  aktarılarak ikinci bir yaşam potansiyelini oralarda da Devreye alarak ve  genişleyen Evrenlerin  Kapılarını genişletmek amacı ile  devreye Alınmış bir  Çalışma nizamıdır. Ve bu Sistem  Teoriden oluşuma geçmiştir.  Dostumuza Saygılar.   

                                                                                                                       SİSTEM"                                                       

                                                                                                               

denmektedir.

 

Yukarıdaki açıklamalar ışığında KandigaTeorisi için özetle, Ruhsal Enerjilerin son sınırından öteye Bütünsel Enerjilerin olmadığı ortamlarda, yeni yaşam tohumlarının ekilmesi için başlatılan planlar, hedefler ve ilkeler zincirini  ihtiva eden bir Çalışma Nizamıdır diyebiliriz. 

 

Kandiga kelimesinin içindeki 7 harf sayısı, içinde bulunduğumuz 7 katmanlı fiziksel madde ortamlarını, 7 harfin temsil edildiği 7 Bütün de, Kainat, Allah, Nur (kozmik Enerji), Dünya, İnsan, Gen, Alemler kelimeleri de ulaşılacak hedefleri temsil etmektedir.

 

Kandiga kelimesini meydana getiren 7 Bütüne ait kelimelerin baş harflerini ;

Nur => Allah => Kainat => Alemler=> Dünya=> İnsan => Gen  şeklinde sıralarsak, Kandiga Teorisi'nin Doğal Gürz'ün yaratılması için, Dünya Biliminin bildiği Big Bang dahil, hazırlanan plan ve hedefler olduğu ortaya çıkmaktadır.

 

Yani Kandiga teorisi, Doğal Gürz'ü ve üzerindeki varlıkları yaratma projesidir.

 

Ancak Kandiga Teorisi, sadece Doğal Gürz ve üzerindeki varlıkların yaratılması projesi değil, Doğal Gürz'ün ve üzerinde var edilen varlıkların enerjileriyle, diğer yapay Gürz'lerin, Kürz'lerin ve Bilinç Bütünlüğü'nün dahi oluşumunu sağlayan, aynı zamanda Kozmos'un biteviye büyümesini  planlayan ve yöneten, çok yüksek bilgi ve teknolojiye dayanan  Atlantalılar projesidir.

 

Anlaşılan şudur ki Atlantalılar tarafından planlanan ve oluşuma geçirilen Kandiga teorisiyle, bilinen ve bilinmeyen tüm Varoluşlar, tüm mevcudat, tüm kozmos ve İnsanlık bugünkü seviyelerine ulaştırılmıştır.

 

 

 

Sistem’den alınan yukarıdaki kısa mesaj içersinde Kandiga Teorisi açıklaması haricinde de önemli bilgiler  vardır.

 

1- …..Ruhsal   Enerji Alanlarının Son Sınırından öteye Bütünsel Enerjinin olmadığı ortamlarda  yaşam  Tohumlarının Ekilmesi ….

 

Yukarıdaki cümle Bilgi Kitabının muhtelif yerlerindeki çeşitli bilgileri teyit etmekte ve onları açmaktadır.

 

Ruhsal Enerji, Her Güneş Sisteminin içindeki Güneş veya Güneşler tarafından temin edilmektedir. Her Güneş Sistemi içersindeki Ruhsal Enerjinin frekansı-vibrasyonları değişiktir.

 

Dolayısıyla hiçbir varlık Evrimini bitirmiş dahi olsa kendi Güneş Sisteminin dışına çıkamamaktadır. Güneş Sisteminin dışına çıkmak için Teknolojik Boyutun yardımına ihtiyaç vardır.

 

Bu gibi durumlarda Teknolojik Boyut, Güneş Sistemi dışına alınacak varlığın Ruhsal enerjisini dondurmakta, gidilecek Güneş Sisteminin Ruhsal Enerjisine adapte ederek ulaştırmaktadır.

 

Bir Güneş Sistemi içersindeki Sistem Güneşleri enerjilerinin ve vibrasyonlarının ulaştığı son sınır, Ruhsal Enerji Alanının son sınırıdır.

 

Bu sınırdan öteye Ruhsal Enerji yoktur. Bizim Güneş Sistemimizden misal verirsek, Ruhsal Enerji alanımızın son sınırı, Güneşimiz  Enerjilerinin etkin olduğu  Heliosphere  denilen Güneş Baloncuğu’nun sınırıdır.

 

Bu  Enerji Balonu’nun son sınırı, Bizim Ruhsal Enerji alanımızın son sınırıdır.  

                                                     

 

 

2- …….Ruhsal Boyutun Bittiği Son Sınırdan öteye  aktarılarak ikinci bir yaşam potansiyelini oralarda da Devreye alarak…….

 

Ruhsal Boyut, Ruhsal Planlar ve Düzenler vasıtasıyla  öğretici, eğitici ve yetiştirici görev yapan Boyuttur.

Nerede Ruhsal Enerji varsa, Orada madde ve  o maddelerden müteşekkil varlıklar vardır. Maddeyi Maddede tutan, Bütünü Bütünde  tutan Ruhsal Enerjidir. Nerede Madde ve Maddelerden müteşekkil Varlıklar varsa, Orada Ruhsal Boyuttan yansıtılan Eğitici Düzenler ve Yetiştirici Planlar vardır.

Ruhsal Boyutun görevi, Maddeyi ve o Maddelerden var olan Varlıkları tekamül ettirmek ve enerjilerini, vibrasyonlarını yükseltme yolunda rehber olmaktır.

Ruhsal Boyutun bittiği son sınır, maddenin ve maddeden neş’et etmiş varlıkların olmadığı yani Ruhsal Enerjinin bulunmadığı yerlerdir.

İşte Kandiga Teorisinin-Kandiga Çalışma Nizamının hedefi, Bu boşluklara Ruhsal Enerjiyi aktarmak, maddeyi yaratmak, yaşam tohumlarını aktarmak, oralarda ikinci bir yaşam potansiyelini  devreye alarak, Evrensel Vibrasyonu çoğaltmak ve yükseltmektir.

Ruhsal Enerji sadece Atomik Bütünün içinde ve Varoluş Boyutlarında vardır. Atomik Bütünün içi yani Gürz'ün içi de Heplik Boyutu'dur. 1 Atomik Bütün için tıklayınız

 

Heplik Boyutu'nun dışı yani Hiçlik ve Hayat  Boyutları,  Atomik Bütünün dışıdır. Atomik Bütünün dışında sadece Nefes Enerjisi mevcuttur.  İlk yaşam potansiyeli, Hiçlik ve Hayat Boyutlarında var edilmiştir.  Bu nedenle Heplik Boyutunda  var edilen Varoluşlara ...İkinci bir yaşam potansiyelini oralarda Devreye alarak... denmektedir.

 

 

 

3- …..genişleyen Evrenlerin  Kapılarını genişletmek amacı ile ……

 

Bilgi Kitabı, Ruhsal Enerjinin aktarılması ve Maddenin yaratılmasını muhtelif bölümlerinde şöyle anlatmaktadır.

 

"Su an Evrenler birbirlerinden açılarak uzaklaşmaktadırlar. 18 Sistem Yasalarına göre muayyen bir açıklığa ulaşan her Evren, yeni bir Evrene gebedir. Bu şekilde Atomik Bütün genişlemektedir." (Bakınız Bilgi Kitabı  Fas.35-Sh.471)

 

"Yani her bir Mini Atomik Bütünde aynı Sizin Yasam Düzeyinize Eşdeğer yapıda Dünyalar vardır. Bu Enerjiler önce Durgun bir Boyutta birikir. Ve bu Birikim muayyen bir Basınca tabi olarak İLK KIVILCIM'ı oluşturur.

 

Bu Kıvılcım o Enerjiyi ( Bir Kav gibi) tutuşturur. Ve buradaki Enerji Çekirdekleri bir bir Patlamaya başlar. Bu Patlamalar ile Evrenlerin, Galaksilerin Tohumları oluşturulur. Bu işlem Büyük ve Doğal BIG- BANG'lerin dolaylı yoldan oluşturulmasıdır." (Bakınız Bilgi Kitabı  Fas.46-Sh.643) 

 

 

"Tüm Evreni tutan, Atomik Çekirdeklerin neşrettikleri Vibrasyon Bağlarıdır. Bu Bağın kopması tüm Sistemin çökmesi demektir. Onun için, Evreni yaşatmak, Enerji Alanlarının çoğalması ile orantılıdır.

 

Bu Enerji Alanları; Kumdan - Sudan - Havadan - Ottan ve tüm Enerji üreten Elementlerden, Otomatik bir Düzen ile, Mekanizma mucibince denetlenip, Muayyen bir ÇEKİRDEK' te toplanmaktadır.

 

İşte Enerji Alanlarının  oluşturduğu bu Çekirdek, İkinci bir Evreni oluşturacaktır."  (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.41-Sh.593)

 

 

Big Bang ; İkinci Evrendeki son büyük Güneşin Kaba Maddesinin Enerjiye doyumu ile oluşan, İlk Büyük Patlamadır. Bu yol ile, çok uzak Enerjilerin yakın plana ulaşması devreye alınmıştır.

 

Ondan sonra 18 Sistem Yasaları devreye girerek, bu Enerjileri Helezoni Vibrasyonlar ile Denetime almıştır.

 

18 Sistem Yasalarının devreye girişi ile artık Büyük Patlamalara son verilmiş ve Küçük Patlamalar ile Enerjilerin transferleri yakın plana alınarak, Galaktik Bütünlüklerin oluşumları devreye alınmıştır. (Bakınız Bilgi Kitabı  Öz.ek.1-Sh.826) 

 

"Şimdi bu Sistem, bu Doğal Gücü uhdesinde tutarak Doğal Yasa ve Kanunlarını, Enerjileri bile istediği şekle sokarak, istediği şekilde kullanabiliyor. Ve On sekiz Sistem Yasası olarak küçük patlamalar ile Evrensel Enerjilerin diğer Boyutlara kadar ulaştırılmasına çalışılıyor."  (Bakınız Bilgi Kitabı  Fas.28-Sh.364) 

 

Bu Doğal Enerji de kendi bünyesinde değişime uğrayarak Öz Odağın Elektromanyetik Ortamında Özsel Çekirdekleri meydana getirmiştir ki, işte bu Çekirdekler, NÖTRON - PROTON - ELEKTRON Üçlüsü ile ilk Atomun Öz Enerji Odağını oluşturmuşlardır.

Bu Atomik Bütün de bir gün Doğal bir Sirküle ile içten dışa açılarak, büyük bir Patlama ile Evrenlerin Ateş Toplarını ve Güneşleri meydana getirmiştir.

 

Ondan sonra, her Enerji bünyesindeki aynı Sistemle küçük küçük patlamalar ile On sekiz Sistem Yasasına tabi olarak Galaksileri meydana getirmiştir.

 

Bu Galaksiler, zamanla maddeye dönüşmüş ve zaman süreçlerinde birçok değişimlerle Canlı türlerini meydana getirmişlerdir."  (Bakınız Bilgi Kitabı  Fas.17-Sh.207) 

 

"Bu Makro Enerji Topunun, Enerjiye Doyum sağlaması sonucu Patlaması ile, Sizin BIG BANG dediğiniz Olay gerçekleştirilmiştir. Bu Patlama neticesinde, Boşluğa dağılan Mikro Enerji Topları sürtünme sonucu, Ateş Toplarına dönüşmüştür.

 

Ve bu Enerji Toplarının Boşluğa dağılmasını önlemek amacı ile de Helezoni Vibrasyonlar devreye alınarak, İlk Atomik Bütün oluşturulmuştur.

 

İkinci Evrene en yakın olan ve soğuyarak kışırlaşan İlk Enerji Topu, şu an üstünde yaşadığınız DÜNYA' nızdır. Bunun için Dünyanız bir Laboratuvar Planet olarak kullanılmıştır.

 

Bu şekilde Atomik Bütünün İlk Oluşum Projesi ve Can Tohumları Dünyanızdan Yayılma Programını devreye almıştır. İşte Dünyanız Evrenlerin ve Kainatların Anası olduğu için bu neden ile Bütünlük indinde çok büyük bir Değer taşımaktadır.

 

ATLANTA Yasalarının Yeniden Oluşturulması Projesini ve Bilinmeyenlere ulaşılmasını devreye alanlar, ATLANTALlLAR'ln Atalarıdır. Tatbikatı yapanlar ise Atlantalılardır." (Bakınız Bilgi Kitabı Öz.ek.6-Sh.884) 

 

Yukarıdaki  bilgilerin özeti şudur.

 

Var edilen her maddesel (atomik) ortam ve bu maddesel ortamda var edilen varlıkların vibrasyonları ve zihinsel  titreşim frekansları zaman içersinde  Enerji birikimine neden olmaktadır.

 

Biriken bu enerjiler belli bir basınca ulaşınca 18 Sistem yasaları altında kontrollü olarak patlatılmakta, boşluklarda yeni  Alemler, yeni Evrenler oluşturulmaktadır.  Oluşan yeni Evrenlere de Can Tohumları taşınarak, o maddesel ortamlara uygun  yeni varlıklar var edilmektedir.

 

Biriken Enerjilerin 18 Sistem yasaları uyarınca kontrollü olarak patlatılması Evrenlerin genişlemesi’dir. Genişleyen Evrenlere yeni Can Tohumları taşınması, mikro yaşamların başlatılması ise genişleyen Evrenlerin  Kapılarını genişletmek’ tir.

 

Zira  uzay araçlarıyla dahi ulaşılamayacak kadar uzak olan yerlere ulaşabilmek için o ortamlarda düşünce zincirleri üreten varlıkların bulunması lazımdır. Bir maddesel ortamda Düşünce zincirleri üretebilen varlıkların var edilmesi, genişleyen Evrenlerin Kapılarını genişletmektir.

 

Çünkü Büyük Güç "Gideceğiniz yerler o kadar uzaktır ki, Oralara bildiğiniz hiçbir hızla gidemezsiniz. Oralara hiçbir Uzay aracı ile gidemezsiniz. Oralara ancak, Düşündüğünüz anda, Orada Sizi bekleyen Alıcılar varsa gidebilirsiniz. Tıpkı Benim Sizlere ulaştığım gibi. " demektedir. (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.41-Sh.572) 

 

Sonuç ;

 

Ne mutlu Kandiga Teorisini Düşünenlere, Planlayanlara, Hesaplayanlara, Tatbikata Alanlara, Var edenlere, tüm mevcudatı ve Bizleri yetiştirenlere, öğretenlere, yani Atlantalılar'a ve Atlantalılar'ın Ataları'na, hamd olsun. Ne mutlu Bizlere ki, var olduk, gördük, öğrendik, düşündük, bilgimiz kadar Sizleri idrak ettik, Ezel ebet yolunda acizane hayranlık, takdir ve Şükranlarımızı sunuyoruz. 

 


              Yazım tarihi : 03.10.2009-Orhan Öz

buzkom@gmail.com