2- …….Ruhsal Boyutun
Bittiği Son Sınırdan öteye aktarılarak ikinci bir yaşam potansiyelini
oralarda da Devreye alarak…….
Ruhsal Boyut, Ruhsal Planlar ve Düzenler
vasıtasıyla öğretici, eğitici ve yetiştirici görev yapan Boyuttur.
Nerede Ruhsal Enerji varsa, Orada madde ve
o maddelerden müteşekkil varlıklar vardır. Maddeyi Maddede tutan,
Bütünü Bütünde tutan Ruhsal Enerjidir. Nerede Madde ve Maddelerden
müteşekkil Varlıklar varsa, Orada Ruhsal Boyuttan yansıtılan Eğitici
Düzenler ve Yetiştirici Planlar vardır.
Ruhsal Boyutun görevi, Maddeyi ve o Maddelerden
var olan Varlıkları evrimleştirmek ve vibrasyonlarını yükseltme yolunda
rehber olmaktır. Ruhsal Boyutun bittiği son sınır, maddenin ve maddeden neş’et etmiş varlıkların olmadığı yani Ruhsal Enerjinin bulunmadığı
yerlerdir. İşte Kandiga Teorisinin-Kandiga Çalışma Nizamının hedefi, Bu
boşluklara Ruhsal Enerjiyi aktarmak, maddeyi yaratmak, yaşam tohumlarını
aktarmak, oralarda ikinci bir yaşam potansiyelini devreye alarak, Evrensel
Vibrasyonu çoğaltmak ve yükseltmektir.
( Ek bilgi için okuyunuz.)
Ruhsal Enerji sadece Atomik Bütünün içinde ve Varoluş Boyutlarında vardır.
Atomik Bütünün içi yani Gürz'ün içi de Heplik Boyutu'dur. Heplik
Boyutu'nun dışı yani Hiçlik ve Hayat Boyutları, Atomik Bütünün
dışıdır. Atomik Bütünün dışında sadece Nefes Enerjisi mevcuttur. İlk
yaşam potansiyeli, Hiçlik ve Hayat Boyutlarında var edilmiştir. Bu
nedenle Heplik Boyutunda var
edilen Varoluşlara ...İkinci bir yaşam
potansiyelini oralarda Devreye alarak... denmektedir.
1 Atomik Bütün
görmek için tıklayınız.
(Basit çizim)
3- …..genişleyen
Evrenlerin Kapılarını genişletmek amacı ile ……
Bilgi Kitabı, Ruhsal Enerjinin aktarılması
ve Maddenin yaratılmasını muhtelif bölümlerinde şöyle anlatmaktadır.
"Su
an Evrenler birbirlerinden açılarak uzaklaşmaktadırlar. 18 Sistem Yasalarına
göre muayyen bir
açıklığa ulaşan her Evren, yeni bir Evrene gebedir. Bu şekilde Atomik Bütün
genişlemektedir."
( Bilgi Kitabı Fas.35-Sh.471)
"Yani her bir
Mini Atomik Bütünde aynı Sizin Yasam Düzeyinize Eşdeğer yapıda Dünyalar vardır. Bu Enerjiler
önce Durgun bir Boyutta birikir. Ve bu Birikim muayyen bir Basınca tabi olarak İLK
KIVILCIM'ı oluşturur.
Bu Kıvılcım o Enerjiyi ( Bir
Kav gibi) tutuşturur. Ve buradaki Enerji Çekirdekleri bir bir Patlamaya başlar. Bu
Patlamalar ile Evrenlerin, Galaksilerin Tohumları
oluşturulur. Bu
işlem Büyük ve Doğal BIG-
BANG'lerin dolaylı yoldan oluşturulmasıdır."
( Bilgi Kitabı Fas.46-Sh.643)
"Tüm Evreni
tutan, Atomik Çekirdeklerin neşrettikleri Vibrasyon
Bağlarıdır. Bu Bağın kopması tüm Sistemin çökmesi demektir.
Onun için, Evreni yaşatmak, Enerji
Alanlarının çoğalması ile orantılıdır.
Bu Enerji Alanları; Kumdan - Sudan - Havadan - Ottan ve tüm Enerji üreten
Elementlerden, Otomatik bir Düzen ile, Mekanizma mucibince denetlenip,
Muayyen bir ÇEKİRDEK' te toplanmaktadır.
İşte Enerji Alanlarının
oluşturduğu
bu Çekirdek, İkinci bir Evreni oluşturacaktır."
( Bilgi Kitabı Fas.41-Sh.593)
“Big Bang ;
İkinci Evrendeki son büyük Güneşin Kaba Maddesinin Enerjiye
doyumu ile oluşan, İlk Büyük
Patlamadır. Bu yol ile, çok uzak Enerjilerin yakın plana ulaşması devreye
alınmıştır.
Ondan sonra 18 Sistem Yasaları
devreye girerek, bu Enerjileri Helezoni Vibrasyonlar ile Denetime
almıştır.
18 Sistem Yasalarının devreye
girişi ile artık Büyük Patlamalara son verilmiş ve Küçük Patlamalar ile
Enerjilerin transferleri yakın plana alınarak, Galaktik Bütünlüklerin
oluşumları devreye alınmıştır.”
( Bilgi Kitabı Öz.ek.1-Sh.826)
"Şimdi
bu Sistem, bu Doğal Gücü uhdesinde tutarak Doğal Yasa ve Kanunlarını,
Enerjileri bile
istediği şekle sokarak, istediği şekilde kullanabiliyor. Ve On sekiz Sistem
Yasası olarak küçük patlamalar ile Evrensel Enerjilerin diğer Boyutlara
kadar ulaştırılmasına çalışılıyor."
(Bilgi Kitabı Fas.28-Sh.364)
“Bu Doğal Enerji
de kendi bünyesinde değişime uğrayarak Öz Odağın Elektromanyetik
Ortamında Özsel
Çekirdekleri meydana getirmiştir ki, işte bu Çekirdekler, NÖTRON - PROTON -
ELEKTRON Üçlüsü ile ilk Atomun Öz Enerji Odağını oluşturmuşlardır.
Bu Atomik Bütün de bir gün
Doğal bir Sirküle ile içten dışa açılarak, büyük bir Patlama ile Evrenlerin Ateş
Toplarını ve Güneşleri meydana getirmiştir.
Ondan sonra, her Enerji
bünyesindeki aynı Sistemle küçük küçük patlamalar ile On sekiz Sistem
Yasasına tabi olarak Galaksileri meydana getirmiştir.
Bu Galaksiler, zamanla maddeye
dönüşmüş ve zaman süreçlerinde birçok değişimlerle Canlı türlerini
meydana getirmişlerdir."
(
Bilgi Kitabı Fas.17-Sh.207)
"Bu Makro Enerji
Topunun, Enerjiye Doyum sağlaması sonucu Patlaması ile, Sizin
BIG BANG dediğiniz Olay
gerçekleştirilmiştir. Bu Patlama neticesinde, Boşluğa dağılan Mikro Enerji
Topları sürtünme sonucu, Ateş Toplarına dönüşmüştür.
Ve bu Enerji Toplarının Boşluğa
dağılmasını önlemek amacı ile de Helezoni Vibrasyonlar devreye alınarak,
İlk Atomik Bütün oluşturulmuştur.
İkinci Evrene en yakın olan ve
soğuyarak kışırlaşan İlk Enerji Topu, şu an üstünde yaşadığınız DÜNYA' nızdır.
Bunun için Dünyanız bir Laboratuvar Planet olarak kullanılmıştır.
Bu şekilde Atomik Bütünün İlk
Oluşum Projesi ve Can Tohumları Dünyanızdan Yayılma Programını devreye
almıştır. İşte Dünyanız Evrenlerin ve Kainatların Anası olduğu için bu neden
ile Bütünlük indinde çok büyük bir Değer taşımaktadır.
ATLANTA Yasalarının Yeniden
Oluşturulması Projesini ve Bilinmeyenlere ulaşılmasını devreye alanlar,
ATLANTALlLAR'ln Atalarıdır. Tatbikatı yapanlar ise Atlantalılardır."
( Bilgi Kitabı Öz.ek.6-Sh.884)
Yukarıdaki bilgilerin özeti şudur. Var
edilen her maddesel (atomik) ortam ve bu maddesel ortamda var edilen
varlıkların vibrasyonları ve zihinsel titreşim frekansları zaman içersinde
Enerji birikimine neden olmaktadır. Biriken bu enerjiler belli bir basınca
ulaşınca 18 Sistem yasaları altında kontrollü olarak patlatılmakta,
boşluklarda yeni Alemler, yeni Evrenler oluşturulmaktadır.
Oluşan yeni Evrenlere de Can Tohumları
taşınarak, o maddesel ortamlara uygun yeni varlıklar var edilmektedir.
Biriken Enerjilerin 18 Sistem yasaları
uyarınca kontrollü olarak patlatılması Evrenlerin
genişlemesi’dir. Genişleyen Evrenlere yeni Can Tohumları
taşınması ise genişleyen Evrenlerin Kapılarını
genişletmek’ tir. Zira uzay araçlarıyla dahi ulaşılamayacak
kadar uzak olan yerlere ulaşabilmek için o ortamlarda düşünce zincirleri
üreten varlıkların bulunması lazımdır. Bir maddesel ortamda Düşünce
zincirleri üretebilen varlıkların var edilmesi, genişleyen Evrenlerin
Kapılarını genişletmektir.
Çünkü BÜYÜK
GÜÇ "Gideceğiniz
yerler o kadar uzaktır ki, Oralara bildiğiniz hiçbir hızla gidemezsiniz.
Oralara hiçbir Uzay aracı ile gidemezsiniz. Oralara ancak, Düşündüğünüz
anda, Orada Sizi bekleyen Alıcılar varsa gidebilirsiniz. Tıpkı Benim Sizlere
ulaştığım gibi. "
demektedir.
( Bilgi Kitabı Fas.41-Sh.572)
Sonuç ; Ne mutlu Kandiga Teorisini Düşünen
Bilinmeyen Güçlere, Planlayanlara,
Nizamlayanlara, Tatbikata Alanlara, Ne
mutlu Bizleri yoktan Var Edenlere, Ne mutlu Bizlere, var olduk, gördük,
öğrendik, düşündük, bilgimiz kadar Sizleri idrak ettik, Ezel ebet yolunda acizane hayranlık, takdir ve Şükranlarımızı
sunuyoruz.