73) Ankara'dan Z.B. yazıyor. Bilgi Kitabı Sh.680 de yer alan "Melamet Denizinde yüzmek" ifadesi ne demektir ?

Bilgi Kitabı Sh.680 de “ Sırları Çözenler Ehli Beyitlerdir. Asumanın Boşluğu ise Melamet Denizidir. ( Melamet denizinde yüzülmedikçe Ehl-i Beyitler görülmez, Sırra Vakıf olmadıkça Hak yüzüne varılmaz).”  denmektedir.( Bilgi Kitabı Fas.48-Sh.680 için tıklayınız.)     Bilgi Kitabı Sh.681 de " Bir İnsanın son Tecelli Sınırına Kat-ı Mükemmeliye demiştik. Bu 7. Boyuttur. Bu Boyutta Bilinmeyenlere açılan Bilinç, her Boyutun Bütünü ile Bütünleşir. İşte ( Melamet Denizinde yüzülmek de budur ). Bu denizde yüzüldükçe, Bilinmeyeni keşfettikçe, Kendini bulursun, Hakikate varırsın, her Boyutta olan ile her dem çok rahat konuşursun. Artık Sen Seni almışsındır.” denmektedir. ( Bilgi Kitabı Fas.48-Sh.681 için tıklayınız.)     Yukarıdaki  cümlelerden görüleceği üzere Bilgi Kitabı “Melamet Denizinde yüzmekten”  değil  “Melamet Denizinde yüzülmekten” bahsetmektedir. Melamet denizinde yüzülmek demek, İnsanın derisinin, kabuklarının soyulması, ÖZÜ’nün açığa çıkması, Kamil  İnsan olması demektir. İnsanın kabukları veya  derisi ; Kabalık, Şiddet, Vahşet, Hırs, Kin, Nefret, Kıskançlık, Büyüklük, Kibir ve Ego demektir. Kısaca  İnsandaki tüm çirkinlikler, kabuktur.   “Çirkinlikler Kabuğum, Güzellikler Nurumdur.” ( Bilgi Kitabı Fas.36-Sh.494 için tıklayınız.)   Evrim yolunda yaşanan olaylarla, alınan-verilen derslerle,  bu çirkin kabuklardan kurtulmak, Melamet Denizinde yüzülmek ve Hakiki İnsan olmaktır. Bu da Kat-ı Mükemmeliye denilen  7. Boyut Evrimini bitirmekle mümkün olmaktadır.Hakiki İnsan,  Nur'a kavuşan, Sonsuz Bilgiye ulaşan demektir.   Melamet kelime olarak ; kınamak, ayıplamak, azarlamak, rüsvalık anlamına gelir. Melamet denizinde  yüzülmek ise, Evrim  yolunda  dersini alıncaya kadar binlerce olayla kınanacaksın, sınanacaksın, ayıplanacaksın, azarlanacaksın, rezil rüsva olacaksın ama  kabuklarından-çirkinliklerinden de  sıyrılacak Hakiki İnsan-Kamil İnsan olarak Nur'a-Işığa kavuşacaksın demektir.  “Kendini çiğneyen İnsan Bizimledir.”  ( Bilgi Kitabı Fas.37-Sh.512 için tıklayınız.)     Sonuç :   Melamet denizinde kabukları-çirkinlikleri yüzülen İnsan, Kamil İnsandır. Kamil İnsan ise gerçek ÖZÜ (Tanrısal Özü) açığa çıkmış İnsan demektir.  Kamil İnsan ; İnsanı İnsandan ayırmaz. Hiç kimseyi kınamaz. Gördüğünü görmezlikten, Duyduğunu duymazlıktan gelir. Eli vardır vurana vurmaz. Dili vardır sövene sövmez. Hoş görülüdür. Sabır Ehlidir. Kibir bilmez. Gurur bilmez. Şan-şöhret  peşinde koşmaz, Onu kimseler tanımaz. Tembellik bilmez, Çalışkan ve üretkendir. Aklı ve Vicdanı öndedir. Zayıfın yanında, Zulmün karşısındadır. Varlığa sevinmez, Yokluğa yerinmez. Sevgisini tüm mevcudata  eşit pay eder. Düşmanını bile Sevgi ile bağrına basar. Aç olsa da elindeki lokmayı  bölüşür. Tüm mevcudata Saygılıdır. Bastığı Topraktan bile Özür diler. Ne mutlu bu hasletleri  taşıyanlara.   Not. Bilgi Kitabı Sh.569  da " Bu Geçiş Döneminde Dünyanızın Yaşamında hem Hamurlar, hem Çamurlar bir aradadır. Hamurlar Pişer, Somun olur. Çamurlar ise etrafı kirletir. Somun olmak hiç de kolay bir şey değildir. Somun olmak için önce öğütüleceksin, sonra yoğrulacaksın, daha sonra da fırınlanacaksın. Ancak ondan sonra yenmeye hazır olacaksın. Hamurun iyi pişmemiş ise, okka gibi mideye oturur. Hazmı kolay olmaz (Bu Arınma ile müsemmadır ).   Önce kendini Somun sananın İç Hamuruna bakmalı. Basınca sünger gibi eski halini alıyor mu, yoksa iki parmak arasında eziliyor mu ?   Bu Kıssada birçok Hisse vardır. İnsanı  İnsandan seçmek çok zordur. Kendini Somun sanan dahi İç Hamurunu bilemez. Onu Bilen ve Gören YÜCE ALEM'dir." denmektedir. ( Bilgi Kitabı Fas.41-Sh.569 için tıklayınız.)

buzkom@gmail.com