80) Ankara’dan Y.Y. yazıyor.  Reenkarnasyon yani Yeniden Doğuş, mevcut Dünya bilimiyle ispat  edilebilir mi ?

Reenkarnasyon'ların yani Yeniden Doğuş’ların gerçek ve var olduğu Bilgi Kitabı’nın açıkladığı Evrensel Hakikatlerden biridir. Bilgi Kitabı  Sh.226 da "Size son ve kesin bir söz: REENKARNASYON VARDIR ve Bu değişmez bir Yasadır.” demektedir. (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.18-Sh.226)     Bilgi Kitabı, Reenkarnasyonun ispatı olarak da, Bilgi Kitabı’nı Yüce Alem’den alan ve yazan el olan Vedia Bülent (Önsü) Çorak Hanımın, 1207-1273 yılları arasında yaşamış olan Mevlana Celaleddin-i Rumi ile aynı kişi olduğunu açıklamaktadır.

Bilgi Kitabı,Yeniden Doğuş gibi Bilgi Kitabı içinde açıklanan tüm Evrensel Hakikatlerin ve bizzat Bilgi Kitabının, gelecek zaman içinde Bilimsel ispatlarının da yapılacağını aşağıdaki cümlelerle açıklamaktadır. “Zamanı gelince her şeyi Sizlere, teker teker  ispat edeceğiz.” (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.4-Sh.45) "Ve daha ileri senelerde de Planetinizin geliştireceği Kompitur tekniklerinin değişik yöntemleri ile bu Kitap, IŞIK FOTON Banyolarında Bilimsel yoldan Planetinize ispatını yapacaktır."(Bakınız Bilgi Kitabı Fas.36-Sh.484) “Yüce Alemin Bilinmezliklerini açıklayıcı bir nitelik taşıyan BİLGİ KİTABI, tüm Evrensel Sırlar ile doludur. Planetinizin ileri Yaşam Dönemlerinde de büyük yankılar yaratacak olan bu Kitabın Bilimsel yoldan İspatına, Kıtalararası bir Komisyon öncü olacaktır.” (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.54-Sh.792) Yeniden Doğuş’ların, halihazır Dünya Bilimi ve Teknolojisiyle ispat edilmesi, şu an için zor görünmekle beraber, araştırarak, çalışarak, düşünerek, analiz ve sentezler yaparak, yeniden doğuşların ispat zamanını öne çekmek mümkün gözükmektedir. Bilgi Kitabında yer alan aşağıdaki Bilgiler bu görüşü kuvvetlendirmektedir. Bu Bilginin 1.cisi Bilgi Kitabı Sh.10 da yer almaktadır. “Unutmayınız ki, Vücudunuzda Varoluşunuzdan bugüne kadar değişmeyen Üç şeyiniz vardır: Birincisi Ruhunuz - İkincisi Parmak İziniz - Üçüncüsü ise EI yazınızdır.” (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.1-Sh.10)  Her Yeniden Doğuşumuzda yani Dünyada her Beden kazandığımızda 3 şeyimiz değişmemektedir. Bunlar 1.Ruhumuz, 2.Parmak izimiz, 3.El yazımız’dır. 1. Ruhumuz kelimesiyle kast edilen Evrim Öz’ümüz yani Işık Bedenimiz, Var oluş şifremizdir. Bugünkü Dünya bilim ve teknolojisiyle, Işık Bedenimizi tespit ve ispat etmek şimdilik mümkün görülmemektedir. 2. Yeniden Doğuş'larda parmak izimiz aynen kalıyor ve değişmiyorsa, Reenkarnasyon gerçeği ilerleyen zaman içinde mutlaka ispat edilecektir. Zira Bütün Dünyadaki İnsanların parmak izleri çeşitli vesilelerle (suç  kayıtlarında, askerlikte, bazı ülkelerde gönüllü olarak, pasaport  alım ve değişiminde, nüfus kağıdı işlemlerinde, çeşitli ülkelere seyahat ederken, Kamu ve büyük işletme girişlerinde, vs.) alınmaktadır.  Zaman içersinde Dünyada yaşayan tüm İnsanların parmak izleri alınır ve bunlar dijital ortamda birleştirilir ise Bilgisayar taramaları sonucunda ortaya çıkacak eşleşmeler yeniden Doğuşun yani Reenkarnasyonun ve aynı zamanda Bilgi Kitabı'nın ispatı olacaktır. Tüm İnsanların parmak izlerinin alınması, ortak digital havuzlara konması, tüm Devlet ve milletlerin faydalanacağı bir sistemdir. Organize edilmesi ve finansmanı mümkündür. Muhtemelen ileri yıllarda yapılacaktır. 3. El yazımız, Tüm İnsanların el yazı örneklerini taramak, Dünya çapında ulaşılabilir dijital ortama koymak, Bilgisayar programlarıyla eşleşmeleri aramak, bulmak, sağlanacak faydanın çok az olması, kuruluş maliyetinin ise çok yüksek olması, nedeniyle böyle bir  organizasyonun Dünya çapında realize edilmesi şimdilik çok zor gözükmektedir. Ancak şayet Konya’daki Mevlana müzesinde, Mevlana Celaleddin-i Rumi’ nin kendi el yazısıyla yazılmış herhangi bir belgesi-notu mevcut ise ( Mesnevi' nin ilk 18 Beyti'nin, Hz.Mevlana'nın kendi el yazısı ile yazıldığı bilinmektedir.)  Bu belgeden alınacak bir fotokopi ile, Bilgi Kitabı’nın Hz.Mevlana reenkarnasyonu olarak takdim ettiği Bülent Çorak Hanımın el yazısı, Uzmanlar tarafından karşılaştırılırsa, eşleşip eşleşmediği konusunda müspet veya menfi bir  sonuç açıklanabilir. Görünen en kolay bilimsel yol budur. Bülent Çorak Hanımın kendi orijinal el yazısı Bilgi Kitabında Önsöz olarak mevcuttur. (Bakınız Bilgi Kitabı - Önsöz)     Yeniden Doğuş’ların  Bilimsel olarak  ispat edilmesi konusunda yararlı olabilecek diğer 2 Bilgi de aşağıdadır. 1. Bilgi Kitabı Fas.48 Sh.690 da aşağıdaki ifade yer almaktadır. "Mevlanamız, çok İleri bir Medeniyet Beşiğinin Sakini olarak, direkt ALİON Hücresel Formu ile aranızda yaşamaktadır. Onun Hücresel Gücü, Mikron Güç hesaplarına göre dengelenerek, Planetinize transferi yapılmıştır.   Hatırlarsanız Kitabın başında Sizlere bu Boyut Sakinlerinden bahsedilmişti. Planetinizde o Boyut Bedeni ile Bedenlenen tek kişi bile olsa, onun Enerjisi Planetinizi anında Buhara çevirir demiştik.   Mevlanamızın 700 yı önceki Bedeni, normal Dünya Genlerini taşıyan bir Beden idi. Şimdiki ( Dişi) Bedeni ise, direkt kendi Boyut Frekansını taşıyan Hücresel bir Bütünlüktür." (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.48-Sh.690)   Yukarıdaki  bilgileden anlaşılan şudur. Bilgi Kitabını Altın Çağın Kalemi olarak yazan Sn. Bülent Çorak Hanım normal Dünya İnsanının Hücre ve Gen yapısına sahip değildir.   118.ci Boyutta olduğu bildirilen Alion Gezegenine ait Hücre ve Gen yapısını taşımaktadır. Bugünkü Dünya Bilimi Bülent Çorak Hanımın sahip olduğu hücre ve gen yapısındaki  farkları tespit edebilecek seviyede ise Bülent Çorak Hanımdan alınacak bir hücrenin tetkikinde bulunacak farklılıklar Bilgi Kitabının ve reenkarnasyonların bilimsel ispatı olacaktır. 2.  “Şu an Mevlanamız İkinci Dünya Transferindedir. O Sizin Bildiğiniz Mevlana'dır.” (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.40-Sh.548) “…. (Yüce Şuur ile İlk Anne Babalarını bulmuşlardır. Doğum yolu ile İlk Bedenlenmeyi başarmışlardır ). Bizler onları birçok Teknolojik Testlerden geçirerek türlü yollardan arayıp bulmaktayız. Ve onları Topluma tanıtmaktayız. Bu Altılar da Bizlere bu şekilde bir İmtihan geçirtmiş oluyorlar.” (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.23-Sh.289) Sh.548 deki bilgiden anlaşılan şudur. Hz.Mevlana, Birinci Dünya transferinde Hz.Mevlana olarak yaşamış, Dünya yaşamını bitirdikten sonra Bugünlere gelene kadar tekrar Dünyada beden kazanmamıştır. Ancak şimdi  içinde bulunduğumuz zaman diliminde Hz.Mevlana, İkinci Dünya transferini yaparak, Bülent Çorak kimliğiyle tekrar Dünyada beden kazanmıştır. Sh.289 daki bilgiden de anlaşılan şudur. Bilgi Kitabında,  Altılar deyimiyle tanıtılan 6 Yüce İnsan : Hz.Musa, Hz.İsa, Hz.Muhammed, Dost Beyti, Dost Kadri ve Hz.Mevlana’dır.  Ve tüm Altılar şu anda Dünyada Beden kazanmış durumdadır. Bu Altılar, Dünyada beden kazanırken yüce şuurları ile ilk anne ve babalarını bulmuşlardır. Bu bilgiden yola çıkarsak, Hz.Mevlana’nın anne ve babasıyla, Bülent Çorak’ın anne ve babası Aynı kişilerdir. Bu bilgiye göre Hz.Mevlana ile Bülent Çorak’ın DNA kalıplarının eşleşmesi lazımdır. Bu bilimsel  ispat için, Hz.Mevlana’nın Konya'daki mezarının açılarak kemiklerinden DNA örnekleri alınması ve Bülent Çorak Hanımında kendinden DNA örnekleri vermesi lazımdır. Bu organizasyon yapılabilirse Yeniden Doğuşun bilimsel ispatı yolunda, en kısa zamanda yapılabilecek ilk deney olacaktır. Bu Deneyden müspet sonuç alınırsa, hem Yeniden Doğuş, hem de Bilgi Kitabı bilgileri ispat edilmiş olacaktır.   "Her seyin ispatı Zamanın içindedir. Beklenecek ve görülecektir." (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.24-Sh.300)

Not.1- Bilgi Kitabı yukarıda önerilen DNA deneyi için Hz.Mevlana’nın mezarının açılacağını ön görerek Sh.587 de aşağıdaki bilgiyi aktarmıştır. “ İleri yıllarda Tabut açılırsa görülecek ki, içinde Mevlana hem Var, hem Yok. Bu da bir Sır'dır. MERYEM ANA da aynen Mevlana gibi IŞINLANMIŞTIR. Onun halen Planetinizde bulunan Mezarına da yukarıda bahsedilen yöntem uygulanmıştır.” (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.42-Sh.587)        …Tabut açılırsa .. ifadesinden, Hz.Mevlana'nın mezarının açılması veya açılmaması konusunda kuvvetli fikir ayrılıkları yaşanacağı ve uzun sürecek kararsızlık ortamları oluşacağı anlaşılmaktadır.    Not.2- Sh.289 daki  ....İlk Anne Babalarını bulmuşlardır.  .. ifadesinden Bülent Çorak Hanımın Anne ve Babasının da, Hz. Mevlana'nın Anne ve Babası olan Mümine Hatun ile Bahaeddin Veled'in enkarnasyonları olduğu anlaşılmaktadır.