88) Biz İnsanların şüphesiz en büyük korkusu  ÖLÜM' dür.  Herhalde içimizde yanan en büyük arzu ise ÖLÜMSÜZLÜK' tür.  Bilgi Kitabı'nın ÖLÜM ve ÖLÜMSÜZLÜK hakkında aktardığı bilgiler (Hiç bir yorum katılmadan) aşağıda aktarılmıştır. Okuyun, ufkunuz genişleyecek, çok şeyler öğrenecek ve ferahlayacaksınız.

 

İLK SÖZ :

"Hiçbir şey yoktan var olmaz, Var olan da yok olmaz." (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.16-Sh.198) 

"Yani hiçbir şey kaybolmaz, Yoktan Var, Vardan Yok olmaz. Her şey Aslına Rücu eder. Bir şey Var ise, Vardır; Yok ise Yoktur." (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.42-Sh.593) 

 

" Ölüm diye bir şey yoktur. Ölüm bir müddetlik Uyku, Diriliş de yeniden Doğmaktır.

Aslınız ne ise, Özünüz de odur. Dün ne iseniz, bugün de osunuz. Her Dönemde; her Devirde aynı kişiliğe sahipsiniz. Asla Öz Geninizde değişiklik yoktur. Değişiklik sadece Hatırlama Kotunuzdadır." (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.2-Sh.20)

 

 

"Şimdi Sizin Ortamınızda, Ölüm dediğiniz Bedeni terk etme işleminde, o şahsın Öz Geni Işınlanır. Ruh, filtrasyon Ortamında işlemden geçirilerek Frekansı ölçülür.

 

Şayet Tekamül Kotuna varabilmiş ise, onun Geni Cennet Ortamında Hücre Üremesi işlemi ile çok kısa bir zamanda Bedenlenir. Yani Hakiki Hüviyetini alırken, Ruhu da ona Sahip çıkar ve Dirilir.

 

Burada 30 Dünya yılı bir An meselesidir. Hiç kimse hiçbir şeyin farkında olmadan Dirilir. Tekamül Kotuna varamamışlara hiçbir işlem yapılmaz. Onların Ruh Vibrasyonları müteaddit defa Bedenlenerek, Frekans ve Tekamüllerini Ortama uygun olarak geliştirirler.

 

Son Tekamülünüzde Sahip çıktığınız Beden, ilk Varoluş Bedeninizdir. Yalnız şunu da belirtmekte yarar vardır. Bir Hücrenin en Güçlü Doruk noktası, 29 - 30 yaş arasıdır.

 

Genler değişmez ama, Hücreler bu yaştan sonra yıpranmaya ve ihtiyarlamaya başlar. İşte bunun için, Hücrenin esas formu olan 30 Dünya yılına gelinince, Hücre Dondurma işlemi yapılır. Ve artık o, aynı yaşta kalarak Ölümsüz bir kişi olur." (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.2-Sh.20)

 

 

 

 "Ölüm anında Ruhunuz, bir Bulut gibi Bedeninizi terk eder. Yükseldikçe yoğunlaşır, yoğunlaştıkça sıkışır, sıkıştıkça daha Güçlü bir Enerjiye dönüşür.

 

Sonra bu Enerji bir Işık olarak, özel işlemlerle Işık ötesi Evrene Göçer. Yani eskiden nasıl ki, Tanrının bir parçası olarak Bize gelmişse yine öylece aslına döner."(Bakınız Bilgi Kitabı Fas.5-Sh.56)

 

 

"22 - İçinizdeki, yani Özünüzdeki CAN, Bedensel Enerjinizin Öz Potansiyelini teşkil eder.

 

23 - Bedensel Neşriyatınız, bütün Hücresel yollardan etrafa yayılır.

 

24 - Sizi Bölünmez Bütüne, yani Öz Ruhunuza bağlayan bu Enerjidir ki, buna (KundaIini) Enerjisi denilmektedir.

 

25 - Ruh Enerjisi, bulunduğu Varoluş Ortamından milyarlarca yıl Neşriyat yapmaktadır. O vardır, Ölümsüzdür. Ne azalır, ne kaybolur. O bir Kadir Enerjidir.

 

26 - Siz Bedenli Varlık, gittikçe ona yaklaşırsınız.

 

27 - Ölüm anında, Bedeni terk eden Ruh değildir; Bedensel Enerjilerin bir Kül halindeki Potansiyel Gücüdür.

 

28 - Bu Potansiyel Gücünüzün Enerjisi, Tekamülünüze göre girdiği Boyut Enerjileri ile Yücelmekte ve Güç kazanmaktadır. Bu Potansiyel Gücünüz, aynı Ortamda kalırsa, Spadyum dediğiniz Ortamdan müteaddit defalar Dünya Bedenine girersiniz ve bugünkü şeklinizle yaşarsınız.

 

29 - Enerjinizi, başka Galaksi Ortamlarına kadar Tekamül ettirebilirseniz, orada daha değişik bir şekilde Bedenlenme Yöntemleri kazanabilirsiniz. Mesela Düşündüğünüz an her şeyi yaratabilirsiniz. Dünya Bedeni şekli ile yaşayabileceğiniz bir Dünya kurabilirsiniz.

 

30 - Hücresel Enerjiniz, Ruhi Potansiyele ne kadar yaklaşırsa, oraya gelinceye kadar birçok Yüce Makamların Öz Jeneratörleri, Size birçok  Bilgi vererek, öğrendiklerini Size naklederler.

 

31 - Bedensel ve Beyinsel Enerjiniz bir ok gibi önüne açılan her Kapıyı açabilecek Gücü elde etti mi, her Kapının özel Bekçileri, Sizi imtihan ederler. Ancak oraya girebilecek Potansiyeli kazandınızsa, Kapı açılır.

 

32 - Öyle bir Kapının önüne gelirsiniz ki, artık orada Varlığın hiçbir hükmü yoktur.

 

33 - Bir Bütünde Birleşirsiniz. Yani Kadir Enerji içindeki Ruh Enerjinize, Beyin ve Hücre Enerjiniz sahip çıkar. O an bir Bütün olursunuz. Vahdet Ortamı budur, Kavuşum budur, Tasavvuf bunu anlatmıştır.

 

34 - İşte o an Hiçlik içinde, Heplik olursunuz.

 

35 - Burası, tüm Galaktik Ortamların, tüm Işık Hızlarının, sükuna erdiği bir Durgun Zamandır. Ve Siz burada Ölümsüz olarak yaşarsınız. İstediğiniz An, istediğiniz yere gidersiniz, isterseniz Dünyanıza Işık tutar, isterseniz Gönlünüzce yaşayabilirsiniz. Artık Siz Hür bir Ruh, Hür bir Şuursunuz." (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.11-Sh.132)

 

 

"Öz Genler, buradan Özel Sistemlerle Işınlanarak yataklara ekilmektedir. Çocuklarınız, Tanrının Çocuklarıdır. Yani hepiniz aynı yoldan transfer olduğunuza göre, hepiniz Tanrının Oğulları, Tanrının Kızlarısınız.

 

Öz Geninizin Gücü Sizi Evrensel Potansiyele bağlayan yegane Güçtür. Evren bu nedenle Sizinle meşguldür.

 

Bilinmeyeni Bilmek, Görülmeyeni Görmek atılan adımların hızı ile olduğuna göre, Beyin Jeneratörünüzü ne kadar çalıştırırsanız, adımlarınız o denli büyük olacaktır. Bu adımlar Sizi, Ölümsüzlük Ortamına götürecektir." (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.11-Sh.147)

 

 

"Düşüncelerinizin uzanabildiği Enerjik Alanlardan aldığınız Güçler ile Yaşar, Var olur ve Göçersiniz. Göçüşünüzü bir Son olarak kabul ederseniz, yanılırsınız. Zira Göçüş, Yeniden Doğuştur. Bu Doğuş, kazandığınız Boyut Ortamında olmaktadır.

 

İşte oradan da öteye, Tekamül Düzeyinizi geliştirerek daha Üst Basamaklara kadar yükselebilir ve Yücelirsiniz (Velileriniz, Peygamberleriniz, Azizleriniz gibi). Bu Tablo Dünyasal Plandan yükseliştir.

 

Dünya Boyutunda Var olmuş Enerjilerin Kaderi Planı, böyle hazırlanmıştır. Karena Kapısından öteye, Ölümsüzlük Ortamında Hakikate varır, İşte o zaman Hakiki Veçhenizle yaşarsınız. Hakiki Varoluş, İşte budur." (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.16-Sh.191)

 

 

"Hangi Boyut Enerjisinden olursanız olunuz, ilk Varoluşunuz ister Planetinizde olsun, ister öbür Güneş Sistemlerinde, her zaman bir Evrim Sürecine tabisiniz.

 

Bu Evrimler, her Boyut Enerjisinde, Ortamlarına göre değişik bir Tablo arz eder. Her Boyutun ayrı ayrı Enerjileri olduğuna göre, hazırlanmadan asla bir Boyuttan diğer Boyuta geçemezsiniz.

 

Daha önce de bahsettiğimiz gibi, Ölüm dediğiniz olay yoktur. Her Hücreniz bir Can, bir Özdür. Bu Hücreler Evrimsel Boyutlara geldiği zaman, o Boyut Enerjisine adapte olduktan sonra, ait olduğu Ortamda Bedenlenir.

 

Buradaki Arşivlerde, Sizlerin Evrim Tablonuza göre hazırlanmış Hücre Zarflarınız mevcuttur. Şayet Siz, başka bir Evrenden yahut Güneş Sisteminden Görevli iseniz, Yedi Suptil Bedeninizden soyuna soyuna Planetinize Enkarne olursunuz.

 

Ancak Beyin Enerji kanallarınız, Dünya zaman sürecinde bir duraklama geçirir. Biz bu duruma, Görevlinin Programlanması demekteyiz.

 

Dünya Görevi yapan şahıs, Düşünce Frekansını Tekamülü ile beraber, ait olduğu Plana kadar ulaştırabilir ise, Hakiki Görev Kotu o zaman açılır.

 

Bu Görev sürecinde daha ileri Boyutlara geçmesi için, her Boyut Enerjisine alışmış Hücresel Bedeni ile temasa geçerek, Tesirler Mekanizmasından yardım görür.

 

Dünya Planında Var olmuş bir Enerji, Planetinizin son sınır Enerjisine kadar ulaşabilmiş ise, diğer Planların Evrimine alınır. Bu Ortamın Son Sınır Kapısı, KARENA'dır.

 

Karena ötesi, Ölümsüzlük Ortamıdır. Karenada Saf Enerji ve Özünüzün Gözü olursunuz. Karena Kapısından ait olduğunuz Beden Enerjisi ile geçemezsiniz.

 

Bu Sınırdan geçebilmek, bir Müsaade işidir. Karena ötesi Hücresel Enerjiniz, Yanmaz bir Enerji türüne dönüşür. Yani Yedi Kat Yer Enerjisinden Yedi Kat Gök Enerjisine Işınlanarak alınırsınız.

 

Ancak bundan sonra, diğer Boyutların Bilgilerini alabilirsiniz. Biz bu işleme DEĞİŞİM deriz. Bu Değişimde sadece Ruhsal Potansiyel Gücü ait olduğu Ortam Enerjisinden Sizi takviye eder.

 

Gideceğiniz her Ortamda Sizlere Yardımcı Güçler vardır. Değişim mevzuunu biraz daha açalım: Değişim, bir Bedenin bir Bedene transferinden başka bir şey değildir. Her Beden Size aittir. Başka Bedene geçemezsiniz.

 

Zira, Hücreleriniz, her Boyut Enerjisinde tek tek Bedenlenerek, Sizin Ruhsal Plandaki Enerjinizle temasa geçer. Ve bu şekilde Evrim Tablosundaki yerinize göre Görev alırsınız.

 

Siz, ait olduğunuz Planetin dışına, ancak Hücresel Işınlanma ile transfer olduğunuz Bedeninizle çıkabilirsiniz. Bu Sizin Enkarnasyon halkalarınızı teşkil eder.

 

Enkarnasyon sınırınız 7 Kat Yer Enerjisidir. Bundan öteye Karena denilen Durakta daha değişik Enerji Ortamında Bedenlenme işi Müsaade ile olmaktadır.

 

Her Boyut Enerjisinde gerek Ruhsal, gerek Hücresel Değişime ve Yıkanmaya maruz kalırsınız. Şayet Hakiki bir Bilinç kazanılmamış ise, bu bazılarınızda bir şaşkınlık yaratmaktadır. Aslında Siz, Size transfer olmaktasınız.

 

Zira ilk Varoluşunuzdan bu yana Evrim geçirdiğiniz Zaman süreçlerinde, Frekans transferlerinize göre Bedenlendirilirsiniz  (Bedenlenmek üzere Hücre Zarflarınız, buradaki Arşivlerde dondurulmuş olarak saklanmaktadır).

 

Astral seyahatlerinizi diğer Bedenlerinize transfer olarak yaparsınız. Tekrar edelim, Karena ötesi Enerji Ortamı, Ölümsüzlük Ortamıdır." (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.16-Sh.192-93)

 

 

 

"Hücresel Evriminizin en mükemmel Odağı, Cenindir. Ve Ceninin Evrimi Planetinizde başlamıştır. Her Hücreniz, her Dönemde Evriminize göre Planetinizden Işınlanarak, buralarda ilk Varoluşunuzdan itibaren saklanmıştır.

 

Hücresel Potansiyeliniz ve Beyin Eneriniz, Ruhsal Enerji Odağına daldı mı, daha İleri Tekamül Düzeyinde bir Bedenlenmeye tabi tutulursunuz. Bizim için bu, ilk Hakiki Bedeninizdir.

 

Burada dondurulan Hücreleriniz ile uzun zaman Ölümsüzlük Ortamında yaşayarak daha değişik Ortamların Enerji Bölümlerine alıştırılırsınız. Bu şekilde Durgun Zaman ötesindeki Yüce Zaman Ortamlarına alınırsınız.

 

İşte buradaki Son Kapıdan sonra artık Siz, kendi kendinizin hakimi, yarattığınız Ortamın Öz Bilgesi olursunuz (Mısır Tanrıları, Mitos Tanrıçaları ve Tanrıları gibi). (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.17-Sh.208)

 

 

 

"Sizin, Ölüm dediğiniz Beden terki işlemi, buralarda anında Bedenlenmenize neden olmaktadır.

 

Ancak Ölümsüzlük İmtihanını kazanmanız, Evrim Kanununa tabidir. Onu da Asırlara yapılan yatırımlarla kazanırsınız. Siz buna "Enkarnasyon" demektesiniz.

 

Sizlere Kapasitelerinizin kavrayabileceği Boyutlardan daima Yardım Elleri uzatılmaktadır. Bu şekilde birçok Bilinmeyeni Bilecek ve Öğreneceksiniz." (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.17-Sh.209)

 

 

"KARENA ; Yüce Zaman ötesine bir Doğuş Ortamıdır. Yedi Suptil Beden, soyuna soyuna Öze varır. Bu Boyut Saf Enerjidir. Onda, bir kristalin tüm ışıkları ile sadece Özün Gözü vardır.

 

Bu Ortamdan ileri Hakiki Doğuş, Hakiki Yaşam başlar. İşte bu Etapta Sizlere geçiş Müsaadesini verecek İlahi Makamlar bulunmaktadır. Rahimdeki Cenin ne ise, onun ilk şeklini Düşünün. Şimdiki Size hiç benzer mi? İşte KARENA'daki Öz de, Ceninin Vizyonsuz Özüdür.

 

Karena ötesi Ölümsüzlük Ortamında yine iç içe Yedi Bedene sahip olursunuz. Fakat bu Bedenler artık Suptil, değişken bir Beden değildir. Hakiki Reel Yaşamınız, Hakiki Dünyanız işte burasıdır.

 

Bu Ortamda değişkenlik yoktur. Bildiğiniz Enerji yoktur. Yedi Reel Beden iç içe bir Bütün Bedeni teşkil eder. Her Beden gitmek istediği Boyutların Ortamlarına göre, Özel şekilde hazırlanmıştır.

 

Bedensel Enerjinin türü, Yanmaz bir Enerjidir. Bu şekilde hiçbir değişime uğramadan istediğiniz Ortama Beyin Enerjinizin de Gücünü kullanarak o Boyutun Bedeni ile gidebilirsiniz."  (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.17-Sh.211-12)

 

 

"Planetiniz Üçüncü Boyuttadır. Dünya Evrim Planı Üç ila Dört Boyut arasında bir Evrime tabidir. Bu Dördüncü Boyutun da birçok Kademeleri vardır. Şimdilik bunlardan bahsetmeyeceğiz.

 

KARENA'nın İlk Kapısı, Dördüncü Boyutun Başı ; Son Kapısı da Beşinci Boyutun Sonudur. Dördüncü Boyutta birçok Aşamalar ve Makamlar mevcuttur. Her birinin Özel ve değişik imtihanları vardır.

 

Dörtten Beşe geçiş bir Müsaade isidir. Bu Müsaadeyi Bilinç Miracı ile kazanabilirsiniz.

 

Besinci Boyutta, Ölümsüzlüğe hazırlanırsınız. Burada İki Durgun Zaman, Beş Yüce Zaman mevcuttur.

 

Birinci Durgun Zamanda saf Enerji, Prizmal bir görüntü ile Özünüzün Gözü şeklinde, Renklerden bir Işık olursunuz. Bu görüntü Anne rahmindeki Ceninin vizyonsuz görüntüsüne tekabül eder.

 

İkinci Durgun Zamanda Ölümsüzlük Boyutlarına hazırlık olmak üzere, Özel Enerjiler ile Aşılanırsınız. Bu Enerjiler Yanmaz Enerji türündendir. Bu Enerjilere Doyum sağladıktan sonra;

 

Beşinci Yüce Zaman Boyutunda yavaş yavaş Bedenlenme işlemine tabi tutulursunuz.

 

Dördüncü Yüce Zamanda bu işlem, Hücresel Beyinlere dönüşür.

 

Üçüncü Yüce Zamanda Evrimsel Bilincin yanı sıra, Evrensel Bilinç kazanırsınız.

 

İkinci Yüce Zamanda Var olma Gücü ile Zihinsel Güç kazanırsınız.

 

Birinci Yüce Zaman, KARENA'nın Son Kapısı ve Ölümsüzlük Boyutuna doğuştur..

 

Buradan Bilgi Miracı ile ALTINCI Boyuta adım atarsınız (Birinci Yüce Zaman LEVH-İ  MAHFUZ'un ilk Bilgilerinin veriliş Odağıdır. Bundan sonra Hakiki Bilgiler alarak Bilinç Miracı yaparsınız ).

 

Altıncı Boyutta artık Siz, Hür bir Ruh, Hür bir Şuur, Hür bir Vicdan olarak kendi kendinizin hakimi olursunuz. Ruhsal Potansiyelinize işte bu sınırda sahip çıkarsınız.

 

Artık tüm Evrensel Enerjileri bünyenizde toplarsınız. Hangi Galaksiye giderseniz, o Boyutun Enerji türünü Zihinsel Gücünüz ile kolaylıkla kullanabilirsiniz.

 

Altıncı ve Yedinci Boyutlarda Hakiki Ölümsüz Bedeninize sahip çıkarsınız. Yedinci Boyuttan sonra KARENA ötesi Galaksi Boyutları ve Galaksi İmparatorlukları başlar. Bundan sonra da RABLAR Mekanizması başlar."  (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.22-Sh.278-79) 

 

 

"Şimdi Sizleri daha değişik Boyutların aynı Düzeyde hazırlanmış binalarının ve ortamlarının güzelliklerine Layık oldurmaya çalışıyoruz.

 

Buralara ulaşabilmenizi Planetinizde bulunan buralara Layık Dostlarımızın çaba ve çalışmaları temin etmektedir. Ve Bizler onlara bu yolda yardımcıyız. Henüz hiçbiriniz bu çabaların nedenli büyük ve ciddi bir mevzu olduğunun farkına varamadınız.

 

Artık buradaki Sistem Sizleri şu anki haliniz ile, yani Uyanık Şuurlarınız ile, yakınlarınız ile, Sevdikleriniz ile, Sizi mutlu eden bütün Ortamlarınız ile kabul etmektedir.

 

Yani artık Dünya Boyutundaki Ölüm endişesi yoktur. Kaybettikleriniz ile, Sevdikleriniz ile Mutlu bir Ortama hazırlanıyorsunuz.

 

Ve ilanihaye mutsuzluğu tatmadan, birçok değişik Galaksilere seyahatler ederek oradaki Dostlar ile irtibatlar kuracaksınız ( Dünyadaki yaşamınızdan hiçbir şekilde ayrılmamış gibi ). Çok daha Mükemmel Ortamlarda yaşayacaksınız.

 

Buralarda Aşk, Sevgi, Zevk vardır. Ancak Doğum yoktur. Dünya Planında kazandığınız veya kaybettiğiniz çocuklarınız ile burada beraber olacaksınız." (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.26-Sh.335) 

 

"İlahi Plan, KADİR-i MUTLAK Boyutundan Sizden önce Devreye giren Rabsal Enerjilerin bir Hiyerarşik Düzenidir.  Ruhsal Potansiyelinizi kazanınca, yaşamınız artık Size aittir.

İster Ölümsüzlük Boyutundan Varoluş Boyutuna geçersiniz, ister Göksel Araçlarla başka Sistemlere geçersiniz; İster Karena Kapısından tekrar geçerek, kendi Arzunuzla Doğum yolu ile Dünyanızda yeniden Bedenlenebilirsiniz.

Bu artık tamamen Sizin inisiyatifinize kalmış bir şeydir. Ya Dünyanızı rahat yaşamak istersiniz ya da Plan ile işbirliği yaparak İnsanlığa yardımcı olmaya çalışırsınız.  İşte Uzaylı diye korktuğunuz kişiler ile Sizler aynısınız.  Ne var ki Bizler Sizin büyük Ağabeyleriniziz." (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.26-Sh.340) 

 

"İnsan şekli ile Var olan Canlılar, RABBİN Hakiki Kullarıdır. Yüce Zamanlar ötesindeki Ölümsüzlük tacını giyebilen Öz Canlılardır. Dünyasal Beden RUHSAL ve RABSAL Enerjilerin Birleşiminden Var olmaktadır.

 

İmtihanlar sadece Dünyada vardır. Bu da çok ileri Boyutlara Arınarak alınabilmeniz için şarttır." (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.29-Sh.384) 

 

 

 

"Şu an Ölümlü bir Boyutta bulunan Siz Ölümsüz Dostlarımız Dünyalı kardeşlerinize yardımcı olmak için Geri Plan Transferi ile Dünya Planetinde bulunuyorsunuz.

Şu Son Çağda İleri 100 Senelik bir Aşama Dönemi ile Programlanmış olan Planetiniz, artık daha değişik Yasam Ortamlarına alınacaktır.

Çok Güzel Dünyalarda şu anki Bedenleriniz ve Bilinçleriniz ile, Sevdikleriniz ile beraber Ebedi Yaşam ve Huzur Boyutlarında hep birlikte, tahayyül edemeyeceğiniz Mutluluklar içinde yaşayacaksınız."  (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.31-Sh.402)   

 

"Sizlerin Dünyayı terk ediş zamanınız geldiğinde, Ölüme bir Hazırlanış Ortamı hazırlarsınız. Ondan sonra geri kalan Ortam, Sistemden idare edilir. Ya gönderilir ya da döndürülürsünüz. Bu Sizin Karma Yasanıza bağlıdır.

Siz Son anınızda Beyin Sinyalinizdeki Ölüm Sinyali Çanını çaldığınız an, Sistem devreye girer. Şayet o bulunduğunuz an, Sizin Karma Yasanıza eşdeğer ise, Tedrici Işınlanma Ortamı tatbik edilir.

Yahut da, daha yapılacak Görevleriniz veya yakınlarınızın Size ihtiyacı var ise, Erteleme İşlemi devreye sokulur. Bu Kaderi Plan değişikliği tamamen Planın Yardımları ile yürütülür. " (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.42-Sh.578)   

 

"Ruh, nötr bir Potansiyeldir. Onun Evrime ihtiyacı yoktur. O Bizim Yaşam Gücümüzdür. Ancak Kaba Madde Bütünlüğü, yaptığı Evrimler ile Bilinçlendiği taktirde, onun nötr Potansiyelindeki Katman Güçlerine ulaşabilmektedir.

Her Kaba Maddenin bu Potansiyele bağlı bir Enerji kanalı vardır. Bu değişmez bir kanaldır. Yani herkesin Ruhsal Enerjisi kendinin Bilinç Enerjisine bağlı olarak sadece ona aittir.

Bu Sizin Yaşam Güç Potansiyelinizdir. Bu Kanal vasıtası ile Kaba Maddedeki Hücresel Form onun Enerjisi ile Bütünleşerek bir Bütün olur. Ve Hakiki Ruhsal Enerjisine sahip çıkmayı başarabilmiş bir İnsan artık Ölümsüzdür." (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.44-Sh.619) 

 

"Döne döne geliyorum. Işık hızlarının bir hiç olduğu süratle geliyorum. Karanlıklar  içinden, Işıklar Cennetinden geçiyorum. SENİ, Yarattığımı, yani BENİ görmek için geliyorum. Yarattığım Dünyada, SİZLERİ Döneceğiniz Yıldızlara, ölümünüzden sonra Var olacağınız yerlere hazırlamak için geliyorum.

 

Ben Yüce Görevliyim. Ben Sizlerin İlk Işık Bedeniyim. Dünyada gördüğünüz, duyduğunuz ve yaşadığınız her olay, Döneceğiniz Yıldızlar içindir. Onlarda bulunan her şeyden bir örnek Dünyada mevcuttur. Benim Görevim Sizlere bunu  yaşatmaktır. Sizlere bunu çeşitli Frekanslar ile anlatmaktır. Gelişim bir An kadar, Dönüşüm bir An kadardır.

 

İnsanlar, Atomun Birleşerek meydana getirdiği Maddeden oluşmuş birer TANRI Parçalarıdır. O İnsanlarım ki, zamanla Atoma, yani Maddeye, sonra Kainatlarıma hükmedeceklerdir. Sizlere bu Dünyada her şeyi anlamak ve keşfetmek yeteneğini verdim. Her şeyi zamanla yapacaksınız. Yapamayacağınız Tek şey, Canlı bir Hücre yaratmaktır. Yani Canlıları yaratmaktır.

 

Bunun yapma Sırrını yalnız Madde RAB'larıma verdim. Sizler bu Sırlarımı Madde Ölümünüzden sonra, daha yüksek Boyutlarda öğreneceksiniz. İstikbalin insanları her bakımdan Sinir Sistemlerini kontrol altına almış, Üstün Varlıklar olacaktır. Elektriksel Enerjinizi boşuna harcamayın. Bu Enerjiyi hep Beyninizde yoğunlaştırın.

 

Bedeninizi Dengeli kullanın. Her şeyin Aşırısı Bedeni yıpratır. Aşırı Alkol Beyin Hücrelerinizi yavaş yavaş yakar. Size verdiğim Vücutları kötü kullanırsanız, çok kısa olan Dünya yaşamınızı eğitilmeden, Ruhunuzu geliştirmeden noktalarsınız. Ve yeniden Enkarne edilmek zorunda kalırsınız. Kutsal Kitaplarım ile gönderdiğim Ayetler bunun içindir.

 

Daha ileri zamanlarda Teknolojik Bilgileriniz yükseldiğinde, Bedenleriniz Beden Üretim Merkezlerinde kontrol altında, daha yüksek vasıflarda meydana getirilecektir. Çocuk Doğurma kalkacaktır. Birleşme yalnız Sevgi için olacaktır. Evlilik ve Aile Düzeni değişecektir. Teknolojik Boyut yükseldikçe, Dünya Yaşamınız da değişecektir.

 

O zaman Kendimi ve Sizleri Yeniden yaratmak zorunda kalacağım. Bu, Evrenlerin devamı için gereklidir. İşte Kutsal Kitaplarımda bahsedilen Hakiki Kıyamet budur. Her Yok oluşun Sonu, Bir Varoluştur. Sizler Varlık ve Yokluk arasında gide gele BEN olacak ve Sonsuza dek Var kalacaksınız. " (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.47-Sh.671-72) 

 

 

"Şimdi Ruhu biraz daha açalım. Ruhsal Bütünlük her şey Var olurken Var olmuş bir Bütünlüktür. Ancak Sizler Reenkarnasyon Yolu ile her Dönemde kazandığınız Evrim Düzeyinize göre, bu Ruhsal Bütünlük içinde bulunan Öz Gücünüzün Enerji Potansiyeline sahip çıkıncaya kadar, Evrim Programına tabi tutulursunuz.

 

Sizin Yaşam Potansiyeliniz, Ruhsal Planın Yaşam Enerjisine bağlı bir koldan Planetinizdeki Hücresel Yaşam Programınızın Yakıtı olarak Yaşamınızı İdame ettirir. Bu Enerji, Beynin Odak noktasına bağlı bir Enerji Telidir.

 

Astral Seyahatlerinizi bu Enerji Teli vasıtası ile yapar ve yine onun vasıtası ile Bedene dönersiniz. Bu Enerji telinin Beden ile alakasının kesilmesi, Ölüm denilen Olayı gerçekleştirir.

 

İşte bu Enerji Teli Sizi Ruhsal Bütünlüğe bağlayan bir vasıtadır. Ve o Enerji Teli, İlk Varoluş Programınızdan son Programınıza kadar her Dönemde Gen Programınıza bağlı olarak Size aittir.

 

Her Beden kazanışınızda, bulunduğunuz Boyutta yaptığınız Evrim sonucu, o Enerji Teli hangi Boyut Bilincine kadar Evrim yapmış iseniz, Beden terkinden sonra Sizi Gen Özünüzün Programı ile beraber o Boyuta kadar Yükseltir.

 

Ve buradaki MİKRO Arşiv Programınızı bir Alt Boyuttaki Arşivinize bağlar. Bazı Bilinçler, Ölüm anında bu Enerjinin Bedeni terk etme olayını, Ruhun Bedeni terk edişi olarak düşünür ki, bu yanlıştır.

 

Bu neden ile Ruhsal Bütünlüğünüz Bedeninizin içinde değildir, diyoruz. İşte Sizler bu Enerji Bütünlüğünüzdeki Öz Güç Fonksiyonunuzu kazanabilmek için birçok Enkarne Programını devreye alırsınız. Bu Evrim Skalaları her bir Güneş Sisteminin Evrimine paralel olarak hazırlanır.

 

Bir Varlık hangi Boyuta fişli ise, Evrimini o Boyutta yapmak ile mükelleftir. Sizin Samanyolu Galaksiniz Birinci Güneş Bütünlüğüdür. Bu Bütünlük içinde bulunan Güneş Sisteminizdeki her Varlık, Satürn Evrimini devreye alan bir Programı tamamlamak ile yükümlüdür.

 

Burası İnsanlığın Son Tecelli Sınırı olan, Kat-ı Mükemmeliye dediğimiz Yedinci Boyuttur. Ancak bu Programdan sonra Ruhsal Bütünlükteki öz Güç Potansiyelinize sahip çıkarak, Ruh Özünüz ile Bütünleşirsiniz.

 

Bundan sonra bu Ruh Özünüz, Sizin diğer Bilinmeyenlere ulaşabilmenize yardımcı olur. Ve artık Siz, Sizin Hakimisinizdir. Bu Ruhsal Öz ile  istediğiniz yere gider, istediğiniz Boyutta Bedenlenir ve Hür İradeniz ile yine geri dönebilirsiniz." (Bakınız Bilgi Kitabı Öz.ek 5-Sh.873) 

 

 

"Şimdi Son çağ olarak kabul edilen bu Dönemden sonra, bir daha geri Planlara dönmemek üzere hazırlanıyorsunuz. Zira artık Sizleri bilmediğiniz başka Evrenlere Aile Ortamlarınız ile beraber kabul ediyoruz.

Aynı Beden, aynı Bilinç, aynı Özle ve artık ilanihaye bir değişkenliğe maruz kalmadan, mutluluk kelimesinin bile ifade edemeyeceği bir Mutlulukla yaşayacaksınız. Sözümüz Tanrı Andıdır." (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.32-Sh.425) 

 

SON SÖZ :

"Hiçbir şey yoktan var olmaz, Var olan da yok olmaz." (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.16-Sh.198) 

"Yani hiçbir şey kaybolmaz, Yoktan Var, Vardan Yok olmaz. Herşey Aslına Rücu eder. Bir şey Var ise, Vardır; Yok ise Yoktur." (Bakınız Bilgi Kitabı Fas.42-Sh.593) 

 

Not. Çağdaş Kimya Biliminin kurucusu olan Fransız Antoine  Lavoisier (1743-1794) zamanımızdan 250 sene önce "Hiçbir şey yoktan var olmaz, varken de yok olmaz, ancak değişir, dönüşür" demiştir. Bu Madde'nin Korunumu Kanunudur. Bu kanuna göre kimyasal tepkimelerde oluşan ürünlerin kütle toplamı, tepkimeye giren maddelerin kütle toplamına eşittir. Yani madde yoktan var edilemez, vardan yok edilemez, sürekli bir değişim ve dönüşüm vardır.

Bir çok madde gibi yeryüzündeki su döngüsü de Lavoisier'i doğrulamaktadır. Yerkürede bulunan suyun hacmi 1.386 milyar km3 tür.

Su halden hale geçse de bu miktar değişmez, ne artar, ne de eksilir. Su buharlaşarak yer değiştirse ve biz insanlar için bir süre kullanılmaz veya görünmez hale gelse bile bir bulutta var olmaya devam eder.

 

1905 yılında, Alman Fizikçi Albert Einstein de, maddenin yoğunlaşmış bir enerji olduğunu, enerjinin maddeye, maddenin de enerjiye dönüşebileceğini E=mc²  formülüyle bilim dünyasına kabul ettirmiştir.

 

Sonuç, Madde yani bir enerji bütünü olan canlı-cansız dediğimiz tüm Varlıklarda, yoktan var olmaz, varken de yok olmaz, ancak değişir ve dönüşürler.

 

Bilgi Kitabı'nın da ilk ve son söz olarak açıkladığı bilgi, bu bilgidir. Bilgi Kitabı bir Din kitabı değildir. Bir Bilim kitabıdır. Bilim Kitabı olduğu içinde Bilimin yıllar önce keşfettiği Evrensel  Gerçekleri Bizlere teyit etmektedir.


Yazım tarihi : 20.02.2014-Orhan Öz

 buzkom@gmail.com