Bilgi Kitabı EVRİMİ muhtelif açılardan, çeşitli şekilde anlatmaktadır.
Aşağıdaki bölümlerde bunların hepsi özetlenmektedir.
A. 7 Boyutlu EVRİM :
Mikro Enerji olarak başlayan yaşam, 7 Evrim Boyutunun bitirilmesinden
sonra Hakiki İnsan (Kamil İnsan) olarak tamamlanmaktadır. Kaba Madde, Rabsal Boyut Enerjisi ve
Gücüyle var edilmiştir. Yani kaba maddenin en küçük partikülünde dahi
Tanrısal Enerji mevcuttur.
Bütün Mevcudat Tanrısal Enerji-Tanrısal Şifre taşımaktadır. Ancak
bu Güç ve Enerji, Kaba Maddeden gizlenmiştir. Kaba Madde her şeyden
habersizdir. Kaba Madde'nin Şuurunu gittikçe arttırarak kendi içinde saklı
olan Rabsal Gücü ve Enerjiyi keşfetme macerası EVRİM' dir. Yani Evrim, Kaba
Maddenin içindeki
Öz'e, içindeki Şifreye ulaşmasıdır. Evrim, Kaba Madde içindeki
enerjinin kendini fizik beden içinde tanıması-kendini keşfetmesidir.
|
7 Boyutluk Evrim'in her kademesinde, Kaba Maddenin Ruhsal
Enerjiden çektiği Ruhsal Enerjinin frekansı ve gücü değişiktir. Kaba
Madde bulunduğu boyutta karıştığı olaylar sonucunda edindiği, Bilgi ve
İdrakle, kendi maddesel titreşimini-frekansını, bulunduğu Boyuttaki Ruhsal Enerjinin frekansına ulaştırdığında, o Boyutun Evrimini
bitirmektedir. Bir üst boyuta alındığında, eski boyutuna göre daha yüksek
frekansta ve güçte Ruhsal enerji çekebilmekte, şuuru ve idraki çekebildiği
Ruhsal Enerji kadar artmaktadır.
Kaba madde, kendi maddesel titreşimini, yaptığı deneyimler sonucunda,
bulunduğu boyutun Ruhsal Enerji frekansına ulaştırdığında, o boyutunda
Evrimini bitirmektedir. Bu şekilde 7 Evrim Boyutu da tamamlandığında, Kaba
Madde Düşünebilen, Evrensel Gerçekleri idrak eden ve Sonsuz yaşama hak
kazanan Hakiki İnsan haline dönüşmektedir.
1. EVRİM BOYUTU : ENERJİ EVRİMİ'dir.
|
Kaba Maddenin herhangi bir biyolojik beden kazanmadan önceki
devresidir. Taş, toprak, su, mineral vs. şeklinde Farkındalığın başlaması
için geçirilen Atalet-Devinimsizlik devresidir. Farkındalık, var olduğunun
hissedilmesi-var olunduğunun idrakidir.
Enerji, Bu devrede atomlardan, atomların meydan getirdiği
moleküllerden oluşan Atomik Bedene sahiptir. Mikro Kaba Madde, fiziksel,
elektriksel, kimyasal ve kozmik etkenlerin tesiriyle halden hale (Maddenin 4
haline) geçerek olaylara, bileşimlere, şekillere karışır, ayrışır, mekandan
mekana, biçimden biçime dolaşarak sonsuz maceralara dalar.
Kaba Madde, Güneşimizden gelen Enerjilerden, Doğal Kozmik
Akımlardan, Evrensel Bütünün bilinçli yansıttığı Kozmik Porlardan,
Dünyamızın doğal yörüngesi icabı girilen galaktik ortamların manyetik
rezonanslarından ve çevresinde yaşayan İnsanlardan yansıyan enerjilerden
etkilenerek vibrasyonunu arttırır ve enerjisini yoğunlaştırır. Öyle bir
nokta-öyle bir an gelir ki farkındalık oluşur. Enerji kendinin, var olduğunu
fark eder.
Enerji var olduğunu idrak ettiği an, Doyumunu tamamlamış ve Biyolojik
hücre ile birleşebilecek duruma gelmiştir. Artık Enerji bir (Biyolojik)
Hücrenin içinde yepyeni tecrübeler ve değişik bir yaşam mücadelesinin
başlangıcındadır. Enerjinin Doyuma ulaşması 7 Evrelik bir zaman sürecinde
olmaktadır. Yani 1.Evrim Boyutu 7 katmandır.
"Bu Enerji Evrimleri, bulundukları
Boyutların Evrimsel Aşamaları ile, sonraları Taş - Toprak - Kum - Ateş - Su
- Nebat - Hayvan Formlarını oluşturarak, Son Evrim Sınırına kadar
ulaşabilecek bir Enerji Formunu takip ederek bir Skalaya ulaşmıştır. Ve bu
Son Boyut Bütünlenmesi İnsanda Tecelli bulmuştur." (
Bilgi Kitabı Fas.39-Sh.534 için tıklayınız.) |
2. EVRİM BOYUTU : HÜCRE EVRİMİ' dir.
|
Hücre
Evrimi, Biyolojik Bedene sahip olarak yürütülen Evrimin başlangıcıdır.
Doyumunu sağlamış Atomik Enerji ile Hücre birleştirilir. Yani Atomik
Enerji, Hücre Gen şifresi ile aşılanır. Enerjinin Hücre ile Evrimi başlar.
Hücre mini bir kompitur, Tanrısal bir güç düğümüdür.
Kozmik rezonansları etkisiyle Hücre, içinde bulunduğu fiziksel ortam
içinde yaşadığını, varlık olduğunu idrak eder, var olmanın hazzını algılar,
hücre şuuru gelişir. Kaba madde ortamında yaşam için mücadele etmesini,
fiziksel ihtiyaçlarını karşılamayı, kendini savunmayı, çoğalmayı, kendini
yenilemeyi öğrenir.
"Varoluş,
Amino asitlerin Hücresel Birleşimi ile meydana gelmiştir. Bu
Amino asitler,Toprak ve Suyun, Çamur halinden Organizmaya dönüşümüdür. Yani
Tek Hücre bu şekilde Evrim Planına tabi olarak oluşmuştur.
İşte bu Tek Hücre Evrimini yaptığı
müddetçe Tekamül Planına alınmış ve bu şekilde Hücre Şuuru gelişmiştir.
Gelişen Hücre Bilinci, Canlıyı Var etmiştir." (
Bilgi Kitabı Fas.11-Sh.127 için tıklayınız.)
Birey olarak yaşayan,
ruhsal enerjisine sahip çıkarak kendini yenilemeyi öğrenen Hücre, birden
fazla hücreden meydana gelen bedenlere birleştirilir.
Hücre, diğer hücrelerle birlikte yaşamayı, iş birliğini, müşterek yaşam
mücadelesini, iletişimi, görev taksimini, görev taksimine uygun olarak
şekillenmeyi, merkezin verdiği talimatlar doğrultusunda hareket etmeyi
öğrenmekte, çoklu hücrelerden meydana gelen çeşitli bitki bedenleriyle
aşılanarak değişik ortamlarda, değişik şekillerde, değişik zamanlarda,
sonsuz maceralar yaşayarak tecrübe kazanır, frekansını, enerjisini, şuurunu
yükseltir.
Daha sonra Bu Enerji, gittikçe büyüyen Beyne
sahip Hayvan bedenleriyle aşılanır, milyarlarca hücreden meydana gelen
Bedene, Beyin gücüyle hakim olma çalışmaları, zorlu kaba madde ortamında
hayatta kalabilme, topluluk içinde yaşama, ihtiyaç karşılama, yardımlaşma,
üreme mücadelesi, açlık tokluk vs. dersleri öğrenilir. Beyin geliştikçe akıl
ve şuur gelişmekte, verilen kararlar ve neticelerinden ders alınmaktadır.
Bu mücadele de galibiyetler ve mağlubiyetler
yaşanmakta, acılar ve sevinçler olmakta, benlik duygusu-şahsiyet kavramı
ortaya çıkmakta, toplu yaşam ve toplu yaşamın içindeki kendi yeri hakkında
tecrübeler edinmektedir. Yaşam için güç ve mücadele gerektiğini öğrenmekte,
gücün kudretini ve nimetlerini tanımaktadır.
Genel olarak Hayvan bedeniyle Evrim, Yaratıcılığın yani Tanrısal özelliğin,
diğer deyimle Tanrısal kabiliyetin keşfine kadar sürmektedir. Bedensel
kabiliyetin yetmediği bir olayda-ortamda, başka bir maddenin yardımını
düşünebilmek ve başka bir maddeyi yardımcı olarak kullanabilmek,
Yaratıcılığın-Tanrısal Gücün keşfidir.
Hücrenin çeşitli
biyolojik Bedenlerle bütünleşerek, İnsan Bedenine geçmeye hak kazanması da 7
Evrelik bir süreçte olmaktadır. Yani 2.Boyut Evrimi de 7 Katmanda
tamamlanmaktadır.
3. EVRİM BOYUTU : DÜNYA' dır.
İnsan
bedeniyle Evrim yapmaya hak kazanan enerji, II.Evrende var olan
Adem-Havva'ların, gen ve bedensel enerjileriyle aşılanarak Dünya üzerinde
İnsan Bedeni içinde Evrime başlar.Yukarıda özetlenen 1.Evrim Boyutu ve
2.Evrim Boyutu Evrimleri de Dünyamızda yaşanmaktadır.
Dolayısıyla Dünya, 1.Evrim Boyutu, 2.Evrim Boyutu ve 3.Evrim Boyutu
varlıklarının birbirlerini görerek ve etkileyerek yaşadığı bir Gezegendir.
Dünyamızda yani 3.Evrim Boyutunda biyolojik bir bedenle yaşanır. Dünya,
Kaba madde ortamıdır. Dünya sıfır frekanstır. Burada Beden kazanıldığında
eski bilgi ve tecrübelerin tümü unutturulur. Dünyada İnsan silinmiş
hafıza yaşar. Geçmiş yaşam kayıtları, İnsanın Öz'ünde mevcut olduğu
halde İnsan bu bilgilere hiç bir zaman net olarak ulaşamaz. Frekansınızı
yükselttiğiniz kadar eski bilgi ve tecrübelerin dürtülerine sis içinde
ulaşırsınız. Dünya Sis ortamıdır. Ulaşılan Bilgiler ve Sonuçlar hep
flu'dur. Net değildir. İnsanlar kendi bilinç ve idraklerine göre
verdikleri doğru-yanlış kararlar sonucunda kendi subjektif gerçeklerine
ulaşırlar.
Dünya, aynı zamanda Dualite boyutudur. Dünya'da her şey zıddı-tersi ile
birlikte bulunmaktadır. Dünya, izafi-subjektif bir alandır. Yani Gerçekler,
Herkesin mevcut Bilgi ve Bilincine göre değişiktir. Herkesin Gerçeği kendi
Gerçeğidir.
Dünya aslında 24 saat açık olan bir okuldur. Dünyada var olan herşey
öncelikle İnsanlar, hem öğrenci hem de öğretmendir. Dünya önce Ahlaki
Esasların, Sevginin, Saygının, Hoşgörünün, Sabır ve Tevazu' nun öğrenildiği,
sonra da İlim-Bilim ve Disiplin yoluyla Bütünün ve Bütüne Hizmetin idrak
edildiği bir Bilinç Okuludur. Dünya da tatbik edilen öğretim sistemi,
Tanrısal Sistemdir.
Yani Dünyada İnsanlar Tanrısal Bilinçle şartlandırılarak, Dinsel
doktrinlerle yetiştirilmektedir. Öğretim metodu ise Tedriç Nizamıdır. Yani
İnsani Bilinçlerin gelişmesine göre Bilgiler ve Gerçekler yavaş yavaş
aktarılmaktadır. Dini doktrinler, İnsanın Özünü-kendini tanıması için
bulunmuş en kısa metottur.
"Size son ve kesin bir söz:
REENKARNASYON VARDIR ve Bu değişmez bir Yasadır."(
Bilgi Kitabı Fas.18-Sh.226 için tıklayınız.)
3.Boyut Ölüm boyutudur. Dünyada doğan Herkes Ölümü tadar. Dünya aynı
zamanda Reenkarnasyon bölgesidir. Yani Dünyada Bilinç Evrimine başlayan
kişiler defalarca yeni doğuşlar yaparak, tekrar tekrar Dünyaya gelerek,
Evrimlerine devam ederler. Hiç kimse tek bir yaşam sürecinde Dünya Evrimini
bitiremez.
Dünya'da İnsan Ruhsal Enerjisine, Gümüş Kordon denen Enerji ipliğiyle,
Beyninin odak noktasından bağlı olarak bulunur. Bedenin yaşamasını sağlayan
Ruhsal Enerjidir. Ruhsal Enerjinin kesilmesi fizik bedenin ölümüdür.
Ölüm sinyali çalan her İnsanın durumu, Hami dostları, Ruhsal ve Rabsal
Boyut tarafından tetkik edilir, Evriminin neresinde olduğu, neler yaptığı,
neleri yapamadığı, görevini bitirip bitirmediği, başkalarının ona ihtiyaç
derecesi, ek bir süreye ihtiyacı olup olmadığı gözden geçirilir. Müşterek
karar göre, kişinin Hayatı bitirilir veya kendisine ek bir yaşam süresi daha
verilir.
Biz Ölen kişinin yok olduğunu zannedersek de, Ölen kişi aslında çok
seyyal bir maddeden yapılmış Eterik-Işık veya enerjisel Bedenle
Spadyum denen bir Bölgeye çekilir, Spadyum ile Dünya arasında defalarca gide
gele 3.Boyut Evrimini tamamlar.
Not. Dünya boyutunda tatmak zorunda kaldığımız Ölüm aslında bir
aldatmacadır. "Göçüşünüzü bir Son olarak
kabul ederseniz, yanılırsınız. Zira Göçüş, Yeniden Doğuştur. Bu Doğuş,
kazandığınız Boyut Ortamında olmaktadır."(
Bilgi Kitabı Fas.16-Sh.191 için tıklayınız.)
Gerçekte Ölüm diye bir şey yoktur. Çünkü var olan Enerji hiçbir şekilde
yok edilemez. Enerji sadece Şekil değiştirir. Ölen (İşlevini kaybeden)
yaşarken kullandığımız bir Araç-Elbise olan Fizik Bedendir. Fizik Beden
kalıbının içinde yaşayan gerçek Biz, yani Öz, Ölümsüzdür.
Ölüm anında her şey aydınlanmaya ve parlamaya başlar. Kaba madde
yoğunluğundan çıkılır, hafifler ve yükseliriz. Derin bir mutluluk, huzur ve
asudelik hissedilir. Ucunda parlak bir Işık olan tünelden hızla
çıktığımızı, Hami dostlarımızın ve yakınlarımızın mevcudiyetini
algılarız. Çevrede olan biten herşeyin farkında oluruz. Ancak Dünya
maddesine yani kaba maddeye etki edemeyiz. Tüm Bilincimize, bilgimize ve
tecrübelerimize sahip Işık küresi olduğumuzu algılarız. Toprağa
değdikten sonra her şeyin Beyaz Işık tonları olarak algılandığı bir Enerji
Aleminin içine çekiliriz yani ışınlanırız. Şayet 3.Boyut Evrimini
bitirmemiş isek ait olduğumuz spadyum katmanına çekiliriz.
3. Boyut Evrimini tamamlamış isek 4.Boyuta
ışınlanır ve anında 30 yaş Bedenimizin içinde ayağa kalkarız.
3.Boyutta kalması gereken yani Dünya Evrimine devam edecek olan
kişi, Ölümünden hemen sonra mevcut Bilinciyle fakat Eterik Bedenle-ortaya
çıkmaktadır. Eterik Beden, Dünya gözüyle görülmemekte, Dünya maddesine
etki yapmamakta, Maddeyi tutamamakta, Maddenin içinden geçmektedir. Ölüm
sırasında, ölen kişi fizik bedenin ağırlığından kurtulmuş olarak dışarıdan
her şeyi görmekte, algılamakta ancak yakınlarına-sevdiklerine ölmediğini,
yanlarında olduğunu, bildiğimiz fiziksel etkilerle anlatamamaktadır.
|
Dolayısıyla Ölen kişi artık kaba madde Dünyasının kendi yeri
olmadığını anlar. Ölen kişi, fiziksel olarak öldüğünü tam olarak idrak
ettikten sonra (Genelde Fizik Bedenin toprağa temasından sonra) Spadyum
tarafından çekilmekte, İnsan kendini karşılayan Hami
dostlarıyla-Yakınlarıyla beraber Spadyum' un kendi frekansına uygun katına
ulaşmaktadır. Orada geçmiş yaşantısını Rehber varlıklarla beraber
irdelemekte, aldığı ve alamadığı dersleri gözden geçirmektedir.
Dünya'da Bedenli iken yaptıkları kendi Vicdanında kötü izler bıraktıysa
üzülmekte, pişman olmaktadır. Eğer İnsanın negatifleri fazla ise uzun süre
dinlendirilerek, yeni enerji takviyeleri yapılarak arındırılmaktadır.
İnsanın yaptıkları olumlu ise sevinç ve mutluluk duymakta, Üst Varlıklar tarafından
daha ileri seviyeler için bilgilendirilmekte ve hazırlanmaktadır.
|
"Cennet, cehennem, Cin, Peri, Seytan yoktur." (
Bilgi Kitabı Fas.10-Sh.120 için tıklayınız.)
Spadyum da, alevlerin ve zebanilerin yer aldığı bir Cehennem
ile Hurilerin içki sunduğu, Mensuplarının yan gelip yattığı bir
Cennet bulunmamaktadır. Ancak bunlara veya başka şeylere inanarak
yaşayan bir İnsan öldüğünde, İnandığı ortam çevresini sarmaktadır. Rehber
varlıkların ve Yakınlarının telkinleri sonucunda, Bu ortamı kendi zihninin
yarattığını algılayarak uyanması -Bilincine bağlı olarak- uzun bir süre
almakta, Kişi de Evrim yolunda zaman kaybetmektedir.
Aynı şekilde İnsanlara kötülük yaptıran Şeytan-Cin-İblis diye
adlandırılan varlıklar da yoktur. Dünyamızdaki Evrim, Pozitif tesirlerle ve
Tanrısal öğretilerle eğitilerek yapılmaktadır. İçinde bulunduğumuz Heplik Boyutu, bir Dualite boyutudur. Her şeyin bir zıddı vardır. İnsan Dünya'da Pozitif ve
Negatif tesirlerle iç içe yaşamaktadır. Tanrısal öğretilerle Evrim yapan
İnsanların, Negatif tesirlere girmemesi için, Negatif tesirlerden uzak
durması için, Negatif tesirler (Dini öğretiler kanalıyla) Cin ve Şeytan tesiri
olarak tanıtılmıştır.
"Dünya
Planında Evrim geçiren her Bedenlinin Doğumu ile beraber kendi Öz Bilincine
bağlanan Özel bir Evrensel Disketi vardır. Ve bu Disket her Nefesinizde,
yani her anınızda oluşan Düşüncelerinizi kayda alan bir Düşünce Bankanızdır."(
Bilgi Kitabı Öz.Ek.5-Sh.866 için tıklayınız.)
Varlık, ilk olarak İnsan bedeniyle Dünya'da beden kazandığında
Ruhsal Boyut tarafından kendisine bir disket-bir arşiv açılmakta, İnsanın tüm
yaşamı anında buraya kaydedilmektedir. Bunlara Akaşik kayıtlar denmektedir.
Akaşik kayıtlara paralel olarak İnsanın yine yaşamı, hücresel olarak da
anında Beyin hücrelerine kaydedilmektedir. İnsan Dünya'da beden
kazandığında, Beyin hücreleri tüm geçmiş yaşamlarının bilgilerini ihtiva
etmekte ancak Bıngıldak kapandığında, bu kayıtlar sislenmekte sadece
hücresel vibrasyon olarak İnsanı etkilemektedir. İnsan frekansını-bilincini
yükselttikçe, perde arkasından da olsa bu bilgilere flu olarak
ulaşabilmektedir. İnsan, Dünyada eski evrim frekansına ulaştıktan sonra
rehber varlıklardan ve üst boyut varlıklarından çeşitli yardımlar görerek,
bir üst tekamül boyutu için, insanlarla ve olaylarla çalıştırılmakta ve
yanılgılarla imtihan edilmektedir.
İnsan
bedeniyle Evrim yapmaya hak kazanan enerji, II.Evren varlıkları
olan Adem-Havva'ların, gen ve bedensel enerjileriyle aşılanarak Dünya
üzerinde beden kazanarak Evrime başlar. İnsana, Gen ve Bedensel
enerjilerini aşılayan, Adem-Havva'lar,
O İnsanın Yüksek Benliğidir. Her yüksek Benlik aşı verdiği İnsana, Gümüş tel
denen ruhsal enerji kanalıyla bağlıdır ve O İnsanın tüm yaşam
kayıtları, Ruhsal Enerji ipliği üzerinden
hem Akaşik kayıtlara, hem de Yüksek Benliğe anında iletilir.
"Bizler Sizin ilk Anne ve Babalarınızız.
Bizlerden neden korkuyorsunuz? Bir gün Siz de Bizim gibi olacaksınız. Bizler
Adem ile Havva isek, Sizler de Bizlerin çocukları, torunlarısınız."
denmektedir.
( Bilgi Kitabı
Fas.11-Sh.129 için tıklayınız.)
Yüksek Benlik bağlandığı İnsanın, her anını hissetmekte, onunla birlikte
bütün duygu ve tecrübelerini yaşamaktadır. Yüksek Benlik aynı zamanda
bağlandığı İnsanın yapmasını istediği işlere doğru sevk etmek için tesirler-impulse'
lar gönderir. Böylece Yüksek Benliklerimizde Kaba madde alemlerini
tanımakta, sınamakta ve deneyim kazanmaktadır. Dinsel doktrinlerde yer alan
"Yaradan size şah damarınızdan daha yakındır." cümlesinin anlattığı
budur. Uzun deneyimler sonucunda kademe kademe Bilinç kazanan Öz'ümüz, yani
Biz her zaman içimizde bulunan Yüksek Benliğimizle, bire bir temas
kurabildiğimizde Evrim bitmektedir. Diğer bir anlatımla Öz'ümüzün ve Fizik
Bedenimizin frekansı, Bizleri yaratan yaratan Yüksek Benliğimizin
frekansına ulaştığında Evrim bitmektedir.
Ruhsal Bilgilerde, İnsanın kendini tanıması, İnsanın Özüne ulaşması,
İnsanın Yüksek Benlik olması cümleleriyle izah edilen husus budur. İnsan,
frekansının yüksekliği ve bilincinin açıklığı nispetinde, Yüksek Benliğinden
gelen dürtüleri, Öz istek veya Vicdan sesi olarak olarak algılamaktadır.
Vicdan dediğimiz, Karşı Koyulmaz İstek dediğimiz bu dürtüler, İnsanı
Doğrulara, Mutluluğa, Gerçek Evrim dersleri alacağı Olaylara ve Ortamlara
sevk etmeye çalışmaktadır.
Onun için Dünya ortamında Vicdan rehber, Akıl yolumuzu
aydınlatan fener'dir. Aklı,Vicdanı ve Algılarımızı yükselten-kuvvetlendiren
Bilgi ve tüm mevcudata duyulan karşılıksız Sevgi'dir.
Not. Her Varoluş, yarattığı Varoluşa
görünmez Enerji Telleri ile bağlanmış, O Varoluşun
Vicdanı ve Yüksek Benliği olmuştur. Adem ve
Havva'lar, yarattıkları İnsanoğullarına görünmez Enerji Telleri ile
bağlanarak Onların Yüksek Benliği olmuşlardır. Adem ve Havva' ları yaratan
(Adım-Havam-Ateşim) lerde, Adem ve Havva' lara bağlanarak Onların Yüksek
Benlikleri olmuşlardır.
Bu Zincirleme bağlanış Evrensel bir
Mekanizmayla Sonsuza kadar sürmekte, tüm Kainat Varlıkları, birbirine
bağlı bulunmaktadır. Bu Sistemle, Yüksek Ben' ler, yarattıkları Varlıklara
Şah Damarından daha Yakın
olmuşlardır
Ruh ve Madde yayınlarından olan SADIKLAR
PLANI-RUHSAL TEBLİĞLER adlı Kitabın 668.ci Sh.de, Kainattaki Tüm
Varlıkların birbirine "YÜKSEK BENLİK"
şeklinde olan bağlantısı "KUKLACI"
misaliyle şöyle anlatılmaktadır. "...Beden,
şüphesiz bir Kukladır. İpleri Yüksek Ben-Ulvi Ben, kısaca Ruhi Ben'in
elindedir. Kuklanın hareketleri, Kuklacının parmaklarına takılı bulunan
İPLERLE temin edilir. Kuklacının parmakları, kolları, adaleleri,
sinirleri vasıtasıyla Beyni tarafından idare edilir. Beyin yani
Kuklacının Beyni, gene Onun Yüksek Benliğine bağlıdır. Yani Kuklacı da
kendi Yüksek Ben'inin bir kuklasıdır. Bu bağlılık EVRENSEL BİR
MEKANİZMA içersinde SONSUZA kadar gitmektedir...."
(Sadıklar
Planı Sh.668-669 / Okumak için tıklayınız.)
Kapalı hafıza-silinmiş hafıza ile yapılan Dünya Evrimi çok zor bir
Evrimdir. Onun için İnsanlar burada hiçbir zaman yalnız bırakılmazlar.
İnsanın çevresinde anne, baba, arkadaş, dost, çalışma arkadaşı vs. şeklinde
Fiziksel Bedenli, kendisiyle aynı ortamda yaşayan Koruyucuları ve
Öğreticileri olduğu gibi, Herkesin en az
2 tane de Ruhsal Plandan görevli Hami Dostları bulunmaktadır.
Ruhsal Plandan görevli Hami Dostlar İnsana görünmez. Ancak İnsan
frekansının yüksekliği derecesinde Onları hisseder. İnsanın Evrimine ve
yapacağı Dünya görevinin önemine göre, bu kadrolar daha da kalabalık olabilir.
Ruhsal Plandan görevli Hami Dostlar, her zaman eğittikleri İnsanın
yanındadır. Hami Dostlar, İnsanın hür iradesine hiçbir zaman karışmazlar,
sadece Kaderi planına, Karmasına, Görevlerine ve Evrimine uygun
yolu telkin ederler, Sevgi, Sabır ve Moral tesirleri gönderirler,
koşulsuz destek ve sevgi iletirler.
İnsanlar, verdikleri kararların ve yaşadıkları olayların sonuçlarıyla hem
kendileri bir şeyler öğrenirler, hem de başkalarına bir şeyler öğretirler.
Karşımıza gelen-çıkan sonuçlarda doğru-yanlış yoktur. Hep Ders vardır. Aldığı
Dersi idrak edene, O ders tekrarlanmaz. Onlar yeni Derslere geçerler. Ancak
alınan Ders idrak edilemezse, olay şiddetlenerek tekrar eder.
Yine anlaşılamazsa fırtına olur, Dersi alamayanı-anlamayanı yerden yere vurur.
İdrak edilemeyen Derse, KARMA denir. Karma idrak edilinceye kadar otomatik
olarak tekrar eder. Olaylardan Dersini alan Sakin ve Mutludur. Dersini
alamayan sıkıntılı, mutsuz, arayış ve bilinmez baskı içersindedir.
Dersleri idrak etmek-çözmek için AKIL ve VİCDAN lazımdır. Akıl ve Vicdan
için BİLGİ lazımdır. Bilgi için okumak, araştırmak, sormak ve düşünmek
lazımdır.
"Kaderiniz
ise, Sizin Öz Çekirdeğinizin Evrensel Yazgısıdır . . . . . . . . . . . .
Evrensel Yazgınız hiçbir
zaman değişmez zannedersiniz. Ancak bazı zorunlu hallerde, onu değiştirmek
Sizin elinizde değildir ; ama Evrensel Planın Emirleri onları
değiştirebilir."( Bilgi Kitabı
Fas.13-Sh.156 için tıklayınız.)
Yukarıdaki cümlelerden
anlaşılacağı üzere Kader, Öz Çekirdeğimize yani Öz'ümüze yazılan
Evrensel programdır. Dünyada beden kazanmadan önce Spadyum
katmanlarında iken, Evrim seviyemizi yükseltmek için, gerekli dersleri
alabilmemiz için, ihtiyacımız olan yeni yaşam yeri, seviyesi, şekli, ortam
ve bazı olaylar eğiticiler-hami dostlar ile birlikte planlanır. Ve
bunlar Öz'ümüze programlanarak yazılır.
Bunlar yeni beden kazanmamızdan sonra mutlaka yaşanacak ve gerekli
dersler alınacaktır.
Bu yazılanları Bizim kendi kararlarımızla değiştirmemize imkan yoktur.
İşte bu yapılan program Kader'dir. Bunların haricinde Dünya'da iken
başımıza gelen herşey kendi kararlarımız ve kendi tercihlerimizdir.
Biz Kader'imiz değiştiremeyiz ancak Bizi her nefeste takip eden ve
denetleyen, Ruhsal ve Rabsal Boyutlar, gerek görürlerse Bizim
Kader programımızı değiştirebilmektedirler.
|
Kapalı hafıza ile Dünya üzerinde Evrim yolculuğunda olan
İnsanlığa, Ruhsal ve Rabsal Boyutlar, 7 kanaldan Enerji ve Bilgi
yansıtırlar. Ana kanal olan Alfa kanalı, Rab kanalıdır.
Buradan tüm İnsanlığa Dini doktrinler, Arındırıcı tesirler, Ahlaki bilgiler,
Sevgi ve Hoşgörü dalgaları, çeşitli İlmi ve Sosyal Bilgiler yansıtılır. Bu
Tesirler ve Bilgiler, dünya kulaklarıyla işitilmeyen ancak içeriden
hissedilen, altıncı hislerle algılanan dürtülerdir. İnsanlar, bu bilgi ve
dürtüleri frekansları seviyesinde algılar, karşı düşünce üretir, bilincine
göre tatbikata alır.
Beyinlerde üretilen her düşünceye uygun tamamlayıcı ek tesirler ve
bilgiler, yine bu kanallardan o kişiye sevk edilir. İnsanların, Düşünce
zinciri oluşturması sağlanır. Bu şekilde İnsanlara ihtiyaçları olan Bilgiler
aktarılır ve Yönler gösterilir. (Her Bilgi, enerji taşır. Her Enerji de
Bilgiye sahiptir.) İlim, Bilim, Sanat, Düşünce, İcatlar, Moda,
Sosyal yaşamda değişikler yapan tüm yenilikler İnsanlığa bu şekilde
ulaştırılmaktadır. Nitekim Bilgi Kitabı
"...olmayan bir seyi asla Düşünemezsiniz." demektedir.
(
Bilgi Kitabı Fas.5-Sh.50 için tıklayınız.)
Her Evrim Boyutu kendi içinde 7 katmandır. 3.Evrim Boyutu
olan Dünya Evrimi de 7 katmandır. İnsan Dünya ile Spadyum arasında (Ölüm ve
yeniden doğuşlarla) gide gele Spadyumun 7 katmanının Evrimini yapar.
Başlangıçta, Ölüm ile Spadyuma geçiş, arkasından Dünya da
yeniden beden kazanmalar otomatik programlarla yapılır.
İlk bilinç ışığı alındıktan sonra, daha bilinçli yaşam seçimleriyle,
önceden çizilen kaderi planlarla ve yaratılan karmalara uygun yaşam
programlarıyla yönlendirilir. Evrim yolunda fevkalade başarılı olan bir
İnsan dahi, 3.Boyut Dünya Evrimini bitirmek için minumum 7 kez bedenlemek
durumundadır.
|
3.Evrim Boyutundaki 7 katman şunlardır. Yani Spadyum'un 7
katmanı şunlardır. 1-Bilinçsizlik Katmanı : Teşevvüş yani karışıklık
ortamıdır. Burası Yüzer enerji havuzudur. Buradaki Varlıklar Ölümlerinden
sonra ne olduklarını, nerede olduklarını henüz kavrayamazlar.
2-Şuurlanma Katmani : İlk Evrim ışığı alındığında ulaşılan katmandır.
3-Bilinç Katmanı. 4-İdrak Katmanı. 5-Şekil İbadeti
Katmanı.
6-Gönül İbadeti Katmanı. 7-Bilinç İbadeti Katmanı.
|
Dünya'da sadece, 3.Boyut Dünya Evrimi yapmakta olan
İnsanlar beden kazanmaz. Çeşitli Sistemlerde Evrim boyutlarını bitirerek,
Hakiki İnsan olmuş Varlıklar da, Dünya İnsanlarına yardım için, İnsanlığı irşat
etmek için, İnsanlığa ileri teknolojileri ve ilmi bilgileri yakın plandan
aktarmak için görev bilinciyle Dünyada beden kazanırlar.
Dünyamız Evrim yolunun ilk giriş kapısı ve son çıkış kapısıdır. Bunun
anlamı şudur. Heplik Boyutu Evrimini bitirmeye aday İnsanlar da, son
defa Dünya'da kapalı hafıza ile bedenlenerek, Bütüne ve İnsanlığa
Hizmet imtihanlarını (Buna Bakalorya imtihanı denir) Dünya'da
başarıyla vermek vermek zorundadır.
İnsanoğullarını yaratan Adem ve Havva'lar da, İlk dönemlerde Dünya'da bedenlenerek, İnsanlarla birlikte yaşamışlar
ve onları etkilemişlerdir. MİTOS efsanelerinin çıkış
kaynağı bu birlikte yaşanan dönemlerdeki olaylardır. Bu dönemlerdeki bazı Adem ve Havva' lar ise, Dünya'da uzun süre bedenli kaldıkları için
Tanrısal enerjilerini çekemeyerek Tanrısal güçlerini kaybetmişler ve kapalı hafıza nedeniyle girdikleri
çeşitli Karma' lar sebebiyle de Dünya' da muhtelif reenkarnasyonlar yaşamak
zorunda kalmışlardır.
Bunların bir kısmının hala Dünya'da olduğu bildirilmekte ve bunlara Kök
Irk tabir edilmektedir.
İnsanın sahip olduğu fiziksel Beden, İnsanın yaşadığı ortamın Doğal
koşullarından etkilenerek
değişikliğe uğramakta ve zaman sürecinde o ortama en uygun hale
ulaşmaktadır. Bu değişime Mutasyon denmektedir. İnsan Bedeni bugünkü
mükemmel şekline mutasyonla birlikte, Dünya
dışından aşılanarak (Dünya dışından yapılan Genetik çalışmalarla)
ortaya çıkmıştır. Bilgi Kitabı, İnsanlığın bugünkü Şekle ve Bilince ulaşmasında, Mutasyon'un ve
Aşılama' nın büyük rol oynadığını belirtmektedir. Bugün Evrimini
bitirmiş bir İnsanın, en az 150-200 değişik Gen'lerle aşılanmış olduğu
açıklanmaktadır. Şu anda Dünyada Beden kazanmış olan her
İnsanın da, istisnasız olarak Musa, İsa, Muhammed, Mevlana, Beyti
Dost ve Dost Kadri isimleriyle tanınan 6 Yüce Bilinçten alınan
Genlerle birebir aşılandığı bildirilmektedir. Aşılanmanın en basit yolu
da Tanrı Oğulları ve
Kızlarının (Kök Irk' ın) Dünya İnsanlarıyla evlenmesi şeklinde olmuştur.
Not.1- Akaşa
Yayınlarından olan P'TAAH(2) adlı kitabın 169.Sh.de Pleiades
Yıldızından gelen Uzaylı Varlık " İnsanlık
Yıldız-Tohumludur ve Sizin zamanınızdan çok uzun devirler önce bir
hayli GENETİK mühendislik yapılmıştır." demektedir.
Not.2- Akaşa
Yayınlarından OMNİ adlı kitabın 121.Sh.de " Son
derece gelişmiş toplumlar buradaki (Dünyadaki) türlerle çiftleşerek
gezegende yeni ırkların ortaya çıkmasını sağladılar."
denmektedir.
Not.3- Musa Peygambere
indirilen Tevrat'da (Tekvin 6-2) " Allah'ın
oğulları Adam kızlarının güzel olduklarını gördüler ve seçtiklerinden
kendilerine karılar aldılar." denmektedir.
[ Tevrat
(Tekvin 6-2) okumak için tıklayınız. ]
Heplik Boyutu içersinde Bilinç Evrimi 2 temel Bilinç esasında
yapılmaktadır.
1. temel Bilinç = Pozitif Bilinç' tir. Pozitif Bilinç Bütüne
hizmet Tanrıya hizmettir felsefesiyle hareket eder. İnsanın Ego'su, eğitim
ve öğretiyle azaltılır. Benlik değil Biz'lik öne çıkartılır.
Şahsiyet kazanan, Güç kazanan ve Bilinçlenen İnsanın, ulaştığı güç, bilgi ve
imkanları, Toplum lehine kullanması, Bütüne
yararlı olacak tarzda kullanması esastır. Kısaca Pozitif Bilinç, ulaştığı
gücü, imkanı ve bilgiyi, Biz'lik yolunda kullanan Bilinçtir.
2. temel Bilinç = Negatif Bilinç' tir. Negatif Bilinç
Kendime hizmet Tanrıya hizmettir felsefesiyle hareket eder. Bütün değil
Benlik öndedir. Negatif Bilinç, Güç ve kudretini arttırma, isteklerine
ulaşma yolunda, kademe kademe tüm yolları mübah görür. Negatif Bilinç,
maddeye ve mevcudata, kandırarak icab ederse zor kullanarak hakim
olur, onları kendi istekleri doğrultusunda kullanır. Ne kadar çok maddeyi ve
mevcudatı kontrol altına alarak, kendi emellerine hizmet ettirirse o kadar
başarılıdır. Kısaca Negatif Bilinç, ulaştığı gücü, imkanı ve bilgiyi, Benlik
yolunda kullanan Bilinç'tir.
Dünya'da Evrim yapan İnsanlar Pozitif ve Negatif kanallardan gelen,
enerji ve bilgi tesirleriyle iç
içe yaşarlar. İnsanlar kendi Bilinçlerinin seçimine göre, istediği temel
bilinç yolunda hizmet edebilirler. Tanrısal doktrinlerle yapılan Evrim,
Pozitif Bilinç temelindedir. Ancak Hür
iradeye saygı nedeniyle, Dünya'da Negatif Bilince eğilimi olan İnsanlarda,
Negatif Boyutun görevlileri tarafından serbestçe eğitilirler.
Negatif Bilinç yolunda ilerleyen bir İnsana, kendi arzusu olmadan, Pozitif
Boyut varlıkları hiçbir şekilde müdahale edemezler. Aynı şekilde Pozitif
Bilinç yolunda ilerleyen bir İnsana da, özgür iradesiyle istemediği
takdirde hiçbir Negatif Boyut varlığı müdahale edemez. Bu nedenle 3.cü Evrim
Boyutunda olan Dünyamız da, Pozitif Bilinç ile Negatif Bilince sahip
İnsanlar karışık durumdadır.
Biz fark etmesek de, Evrensel Denge gereği, Dünya üzerindeki Pozitif ve
Negatif Bilinçler, her devirde eşit durumdadır.
Ayrıca Pozitif Bilinç farkındalığı ne kadar
yükselirse, Negatif Bilinç farkındalığı da o kadar
artmaktadır. Veya Negatif Bilinç farkındalığı ne kadar artarsa, Pozitif
Bilinç farkındalığı da o kadar yükselmektedir. " Çünkü
her Varlık zıddı ile
Evrimini tamamlamaktadır. Ve
bu eşdeğer bir terazi ölçüsü olduğundan
Uyanan her Güçlü Vicdanın karşısında aynı Güçte bir Menfi Vicdan
yükselecektir."(
Bilgi Kitabı Fas.24-Sh.299 için tıklayınız.)
Yani Negatif veya Pozitif Bilinçteki
bir gelişme, otomaktikman karşı Bilinci aynı derecede geliştirmektedir. Ve
Denge hiç bir şekilde bozulmamaktadır.
Dünyada iç içe yaşayan Pozitif ve Negatif Bilinçler, 3.Boyut
Evrimlerini bitirdikten sonra 4.Boyut Evrim Boyutunda ayrılırlar. 3.Boyut Evrimini bitiren İnsanların Bilinç eğilimleri Negatif
Bilinç ise, Negatif 4.Boyut Gezegenlerine transfer edilirler. Bilinç
eğilimleri Pozitif Bilinç olanlardan 4.Boyuta geçmeyi hak edenler ise
Dünya'daki 4.Boyut frekans sahasına ışınlanarak Beden kazanırlar. Zira
Dünyamız üzerinde bulunan 4.Boyut Pozitif Bilinçlerin yer aldığı Boyuttur.
Negatif Bilinç Boyutlarında Evrim yapan bütün varlıklar,
Galaksilerinin en üst yöneticileri dahi olsa, Heplik Boyutu Evrimini
bitirebilmek için Vahdet bilincine ulaşmaları ve Bütüne
hizmet temel bilincine dönmeleri şarttır. Bu şekildeki varlıklar da,
Bakalorya imtihanları için Dünya'mızda bedenlenip
kapalı hafıza ile, SİSTEM' i yani
Allah'ın Birliğini tanımak ve Bütüne gönülden hizmet etmekle yükümlüdür. Bu
nedenle Dünyamız tüm Doğal Gürz varlıklarının Çıkış Kapısı
olmaktadır.
Bilgi Kitabı'nın belirttiğine göre Dünya 2000 yılından sonra
tamamen 4. Boyut titreşim sahasına geçecektir. 4. Boyuta geçmeyi hak
eden İnsanlar Ölümlerinden sonra 4.Boyut titreşim sahasına alınacaklar ve
Dünya'daki 4.Boyutu kuracaklardır. 4.Boyut frekansına uyum
sağlayamayan 3.Boyut İnsanları da, yani henüz 3.Boyut Evrimini
bitiremeyenler, beden terklerinden yani ölümlerinden sonra kendi frekanslarına uygun diğer 3.Boyut
gezegenlerine aktarılacaklardır.
Aynı şekilde Dünya'mızdan, Negatif 4.Boyut Evrimine geçmeyi hak eden 3.Boyut
İnsanları da, ölümlerinden sonra Dünyamız dışındaki Negatif 4.cü Boyut Gezegenlerine
geçerek 4.Boyut Evrimlerine orada devam edeceklerdir. Zira Dünya üzerinde 2300 yılından sonra fiilen
yaşanacak olan 4.Boyut ve diğer üst Boyutlar tamamen Pozitif Bilinçlerden oluşacaktır.
Bilgi Kitabı'nın açıklamasına göre, 3.Evrim Boyutu olan Dünyamız, sıfır
frekansta 12.Enerji Boyutundadır. İnsanlar, Evrim yaparken bulundukları
Evrim Boyutundan daha üst Boyutlara geçebilmeleri için, Üst Boyut
Enerjilerine yavaş yavaş alıştırılmaktadır. Mesela, 3.Evrim Boyutunda iken,
9.Evrim Boyutunun 36. Enerji Boyutu enerjilerini alabilenler, yani bu
enerjileri absorbe edebilen İnsanlar, 4.Evrim Boyutuna alınmaktadırlar.
Çünkü bu enerjileri alan İnsanların bilgi, bilinç ve idrakleri de bu
enerjilere paralel gelişmektedir.Bu husus bütün Evrim Boyutları için
aynıdır. Yani bir üst Boyuta geçebilmek için, bulunduğumuz Evrim Boyutunun,
5 Boyut üstündeki Boyutun Enerjilerini absorbe etmek lazımdır.
Dolayısıyla 3.cü
Evrim Boyutu olan, sıfır frekans ve 12.ci Enerji Boyutunda bulunan
Dünyamızda Evrim yapmakta olan İnsanlar, 9.Evrim Boyutunun ilk enerji
katmanı olan 33.Enerji Boyutu enerjilerini absorbe ettikleri zaman,
3.Evrim Boyutu ve Reenkarnasyonlar bitmekte, O kişi ölüm zamanları geldiğinde,
4.Evrim Boyutu frekans sahasına ışınlanmakta ve 30 yaşındaki biyolojik beden
içinde anında ayağa kalkmaktadır.
Not. Bazı
toplumsal kültürlerde, İnsanların Dünya yaşamlarında sırasında belli
kurallara uymamaları halinde ölümlerinden sonra Hayvan olarak
Dünya'ya enkarne edileceği yolunda
inanışlar mevcuttur. Bilgi Kitabı, tanrısal genlerle aşılanarak İnsan olmuş
bir varlığın tekrar hayvan olmayacağı konusunda net ve açık bilgi
vermektedir. "Artık
Siz, bir Tanrı Bilinci taşıyan insansınız. Bir daha Hayvan olamazsınız." (
Bilgi Kitabı Fas.11-Sh.128 için tıklayınız.)
---------------------------------------------------------------------
4.
EVRİM BOYUTU : CENNET' tir. ( Okumak için tıklayınız.)
5.
EVRİM BOYUTU : KARENA' dır. ( Okumak için tıklayınız.)
6.
EVRİM BOYUTU : ÖLÜMSÜZLÜK Boyutudur.
( Okumak için tıklayınız.)
7.
EVRİM BOYUTU : HAKİKİ İNSANLIK KATI' dır. ( Okumak için tıklayınız.)
B. 18
Boyutlu Evrim : ( Okumak için tıklayınız.)
C. Düz Üçgen Evrimi ve Ters Üçgen Evrimi :
( Okumak için tıklayınız.)
D.
Yatay Evrim ve Dikey Evrim :
( Okumak için tıklayınız.)
E.
1.ci Tekamül Kotu ve 2.ci Tekamül Kotu :
( Okumak için tıklayınız.)
F.
Alfa giriş-Omega Çıkış : ( Okumak için tıklayınız.)
G.
7 Kat Yer- 7 Kat Gök - 7 Kat Evren Bilgisi : ( Hazırlanmaktadır.)
H.
Dini Miraç-Bilinç Miracı-Evren Miracı :
( Okumak için tıklayınız.)
I.
Yüce Meclis : ( Hazırlanmaktadır.)
J. Güneş Sistemleri :
( Hazırlanmaktadır.)
Yazım tarihi :
09.03.2012-Orhan Öz |
|